Yılmaz Öztuna

İktidar, istisnasız her devlette mevcuttur. Muhalefet, açık ve gerçek muhalefet ise, sadece demokrasilere mahsustur.

Gerçi yerel seçimlerdir. İktidar tayin etmez, iktidarı değiştirmez. Ama iktidarı olumlu veya olumsuz, şu veya bu şekilde etkiler.

Bu satırlar yazılırken sandıklar açılmak üzereydi. Seçim değerlendirmelerine yarın başlayacağım.

Avrupa'nın ve Birleşik Amerika'nın dikkatleri Kıbrıs konferanslarına odaklanmıştı. Şimdi de özenle izleniyor. Ama ikinci dereceye düştü. Filistin'de Hamas örgütü liderinin İsrail tarafından vurulması, Türkiye'de bile gündemin başına oturdu.

Hamas lideri Şeyh Ahmed Yâsin, bu pazartesi Gazze'de sabah namazı cami çıkışında, bir İsrail helikopterinin fırlattığı üç füzeden biriyle vuruldu. Şeyh ve çevresindekiler öldü. Eylemi İsrail Başbakanı General Şaron'un bizzat hazırladığı söyleniyor.

Irak'ta Amerikan işgalinin yıldönümü, pek çok ülkede ABD karşıtı gösterilere vesile oldu. Türkiye bile geri kalmadı. Pankartlar açıp sokağa fırlayan, meydanlara çıkıp bağıran bu kalabalıkların gayesi nedir?

Tarih boyunca terör, her ülkede eylem vaptı. Hiçbir din, hiçbir devlet, terörü tamamen önleyemedi. Peygamberimizin ilk 4 halîfesinin son üçü, teröristlerce katledildi. Önlenememesinin bir sebebi, meslek olmasıdır. Okulu yoktur. Ancak, dikkatle gizlenmiş ve yasa dışı kursları, seminerleri, poligonları vardır. Teröristin ayrıca asıl kimliğini saklayan göstermelik bir mesleği bulunabilir.

Suriye, hâttâ İran'da Kürtler'in hareketlenmesi, Amerika'nın adım sesleridir. Ayakta, hâttâ hayatta kalmasını Suriye'ye borçlu bulunan PKK bile Şam'a karşı tavır takındı.

Çanakkale deniz zaferinin 89. yılını kutluyoruz. Komutanı Orgeneral Cevad (Çobanlı) Paşa'yı, sonra Çanakkale kara savaşının muzaffer komutanı Mustafa Kemal Atatürk'ü, derin saygıyla anıyoruz.

Arap ve Kürt milliyetçilikleri sosyalisttir. Düpedüz komünist (PKK) veya komünizan (1990 öncesi bazı Arap devletleri) olanlar da vardır.

Genel seçimler, demokrasinin bayramıdır. İspanya'da öyle olmadı. Milletvekilleri ve senatörlerinin tamamını yenilemek için halk, oylarını yas içinde verdi.

Avrupa Birliği toprağı olan İspanya kana bulandı. 11 Eylül'de Birleşik Amerika'yı vuran terör, Mart ayının gene 11. günü, harekâta geçti. Avrupa'da İspanya'yı seçti, İstanbul, Türkiye henüz AB toprağı olmadığı için, dışarıda mütalaa ediliyordu.

Mahallî (yerel) seçimler çok yaklaştı. Sonuçları önemli olabilir. Nitekim Başbakan, o derecede yoğun meşguliyetine rağmen, illerimizin çoğunu gezdi.

Islâhât, tanzîmât, tensîkaat, inkılâb, teceddüd, reform, çağdaşlık... İki yüzyıldan kıdemli olan yenileşme tarihimiz, bu kelime, terim ve kavramlarla dolup taşar.

Ülkeler, kendi kendilerinin başını belâya sokarlar. Dış düşmanlar bazen ikinci derecede kalır.

Yunanistan'da 'Merkez Sol'un büyük partisi PASOK, uzun iktidarını noktaladı.

Vaktiyle bir büyük politikacı, çağdaşı çok ünlü bir diğer politikacıyı anlatırken şu cümleyi söylemişti: Yaptığı işin zamanını (zamanı olup olmadığını) takdir edemezdi.

Yeni Irak anayasası, biz Türkler'i kızdırdı. Ancak bu ülkede her şey bitmiş, yepyeni bir düzen kurulmuş değildir.

-Gerçekten böylesine başımıza iş açan bir espri yapmışsa Cenâb-ı Hak günahını af buyursun- imparatorluk maârif nâzırlarımızdan (millî eğitim bakanı) -çok kültürlü ve hukukçu kökenli bir zât olan- Hâşim Paşa "Mektebler (okullar) olmasaydı şu maârifi (millî eğitimi) ne güzel idare ederdim!" demişti.

Büyük Orta Doğu projesi, Pax Americana'nın İslâm âlemi ağırlıklı bölümüdür.