Son Dakika
Yazarlar
Gündem
Ekonomi
Dünya
Teknoloji
Spor
Resmi İlanlar
Tümü
Politika
Sağlık
Kültür-Sanat
Eğitim
Magazin
T-Otomobil
Emlak
Hava Durumu
Namaz Vakitleri
Döviz
Altın
Haberler
Künye
İletişim
Seçim Sonuçları
Ramazan
Yaşam
Bir Zamanlar Türkiye
Video Galeri
3. Sayfa
Bizim Sayfa
E-Gazete
Bize Ulaşın : 444 0 144
Sosyal Medya Hesaplarımız:
Anasayfa
>
Yazarlar
>
Yazar Detay
Abdüllatif Uyan
abdullatif.uyan@tg.com.tr
8758 Yazı
1 Kasım 2007
"Pîrimiz hayattadır"
Sultân Abdülmecîd Hân zamanıydı. "Dervîş Bey" diye biri Müküs kaymakamıydı. Bir gün, nasıl olduysa bir suç işledi bu kimse. Erzincan müşîri bunu öğrenip, anında aldı vazîfeden. Hattâ yakalanıp hapsedilmesi için emir çıkarttı hakkında.
Devamını Oku
31 Ekim 2007
"En iyisi ayrıl o hocadan!"
Gürpınar'da bir genç, köyünden çıkıp geldi bir gün Seyyid Tâhâ hazretlerinin dergâhına. Sohbetini dinledi. Ve çok sevdi bu velîyi. Seyyid Tâhâ da genci sevmiş, hattâ "kendi tesbihini" hediye etmişti ona. Ama olacak bu ya;
Devamını Oku
30 Ekim 2007
Peygamberler olmasaydı!..
Diyarbakır velîlerinden Şeyh Yûsuf Hemedânî hazretleri, bir sohbetinde; - Kardeşlerim, Allahü teâlâ, Peygamberleri vâsıtasıyla insanlara, sonsuz "Kurtuluş yolu"nu göstermiş ve "Sonsuz azab"tan kurtarmıştır, buyurdu. Ve ekledi:
Devamını Oku
29 Ekim 2007
"Bu işi Seyyid Tâhâ çözer!"
Bir zamanlar Irak'ta iki kabile vardı. "Berzencîler" ve "Hayderîler". Bir zaman, aralarına bir husumet girdi bunların. Sonra iş büyüyüp, "Savaş"a kadar gitti. Nice sözü geçen, îtibârlı kimseler girdiler araya. Fayda etmedi. Çâresizdiler.
Devamını Oku
28 Ekim 2007
"Önce İslâmiyeti öğren!"
Siirt'te medfun bulunan evliyâdan Şeyh-ün-Neccâr hazretleri, bir gün, tasavvufa girmek isteyen bir gence; - Evlâdım, her şeyden önce İslâmiyeti öğren, buyurdu. Kıyâmet günü herkese İslâmiyetten sorulacak, tasavvuftan sorulmayacaktır.
Devamını Oku
27 Ekim 2007
Her duâsı kabul olurdu
Tâhâ-yı Hakkârî hazretleri büyük evliya idi. Her duası kabul olurdu. Bir gün, bir Ermeni geldi huzuruna. "Çocuksuz" olduğundan dert yanıp; - Siz Allahın sevgili kulusunuz. Bu hususta bize dua buyurun, diye rica etti.
Devamını Oku
26 Ekim 2007
Gökteki yıldızlar gibi...
Siirt evliyâsından Şeyh-i Türkî hazretleri, bir sohbetinde; - Kardeşlerim, kurtuluş yolu, Eshâb-ı kirâmın yoludur, buyurdu. Ve ekledi: - Nitekim hadîs-i şerîfte; (Eshâbım gökteki yıldızlar gibidir. Hangisine uyarsanız, hidâyete kavuşursunuz!) buyuruldu.
Devamını Oku
25 Ekim 2007
Her hâle "Elhamdülillah"
Seyyid Tâhâ hazretleri, talebeleriyle bizzat meşgul olurdu. Her türlü dertlerine derman olurdu onların. Bütün devlet ricâli, hattâ sultân, Onun emrine muntazırdılar. Îrân Şâhı bile, anlamıştı Onun büyüklüğünü. Nitekim Şemdinli yakınında, yüzkırkbeş pâre köyü, Ona bağışlamıştı.
Devamını Oku
24 Ekim 2007
"Son nefes" korkusu!
Siirt evliyâsından Şeyh-i Türkî hazretlerine, bir gün bir sevdiği gelerek; - Efendim, son nefesimin nasıl olacağını çok merak ediyor, bunun için üzülüyorum, dedi.
Devamını Oku
23 Ekim 2007
Allah'tan çok korkardı!
Seyyid Tâhâ hazretleri, büyük bir velî idi. İhlâsta hazret-i Ebû Bekr'e benzerdi. Şecâatte hazreti Ömer'e. Hayâda Osmân-ı Zinnûreyn'i andırırdı.
Devamını Oku
22 Ekim 2007
Yüz şehit sevabı
Evliyânın büyüklerinden Şeyh Şihâbüddîn Sühreverdî hazretleri, bir sohbetinde; - Kardeşlerim, zamanımız, Resûlullahın nûrlu zamanından çok uzak olduğu ve kıyâmet vakti yaklaştığı için, bid'atler her tarafa yayıldı, buyurdu.
Devamını Oku
21 Ekim 2007
"Onu da getir göreyim!"
Tâhâ-yı Hakkârî hazretleri, evlâd-ı Resûl'dür. Seyyiddir yâni. Henüz çocukken Onu kim görseydi; - Bu, ileride büyük bir zât olacak, derdi.
Devamını Oku
20 Ekim 2007
Birinci vazifemiz nedir?
Hindistan evliyâsından Şeyh Tâc hazretleri, bir gün sevdiklerine; - Doğru yol, kurtuluş yolu, eshâb-ı kirâmın gittiği ve "Ehl-i sünnet âlimleri"nin kitaplarında bildirdikleri yoldur, buyurdu.
Devamını Oku
19 Ekim 2007
"Niçin güldünüz yâ Resûlallah?"
Türkistan velîlerinden Mevlânâ Hayreddîn Etrâdî hazretleri, bir sohbetinde; - Peygamber Efendimiz, ileride olacak şeyleri bâzan eshâbına söylerdi, buyurdu. Ve şunu anlattı:
Devamını Oku
18 Ekim 2007
Ölüm, büyük nîmettir!
Seyyid Fehîm Efendi'nin vefatı yaklaşınca uzleti tercîh etti. Zarûrî görüşmeler haricinde evde ibâdet ediyordu. Sohbetlerinde, "Ölüm"den bahsediyor,
Devamını Oku
17 Ekim 2007
Kurtlar, kuzularla geziyordu
Seyyid Fehîm Efendi hayatta iken, herkes huzur içinde yaşıyordu. "Vahşî hayvanlar" bile yan yana gezerlerdi dağlarda. Zîra bir ünsiyet vardı aralarında.
Devamını Oku
16 Ekim 2007
Cehennemden kurtulan fırka
Cizre evliyâsından Şeyh Seydâ hazretleri, bir sohbetinde; - Kardeşlerim, hadîs-i şerîfte Müslümanların yetmiş üç fırkaya ayrılacakları bildirilmiştir, buyurdu.
Devamını Oku
15 Ekim 2007
Hususi sohbet ederdi...
Seyyid Tâhâ-yı Hakkârî, Seyyid Fehîm hazretlerinin hocasıydı. Nehri'de, "Harem çeşmesi" diye bir yer vardı ki, ikindi namazlarından sonra burada sohbet etmek âdetiydi mübareğin.
Devamını Oku
14 Ekim 2007
Kendini Cehenneme atmak!..
Mısır'ın meşhur velîlerinden Şeyh Safvetî hazretleri, bir sohbetinde; - Kardeşlerim, her Müslümanın, "Ehl-i sünnet îtikadı"nı öğrenip, îmanını buna göre düzeltmesi, lâzımdır, buyurdu. Ve ekledi:
Devamını Oku
13 Ekim 2007
"Dün gece kimdeydin?"
Vaktiyle Hacı Ağa diye bir aşiret reisi vardı Van'da. Bu, bir gün Seyyid Fehîm hazretlerini ziyâret için Arvas'a doğru yola çıktı. Yolda Müks emîri Şeyhî Bey'e uğradı.
Devamını Oku
Başa Dön
1
...
314
315
316
317
318
319
320
321
322
323
324
325
326
...
438
Sona Git