Anlat Derdini Feridun Ağabey'e

Feridun Ağabey, iyi ki varsınız. Herkes gibi benim de bir derdim var.

Feridun Ağabey, ben şu an Bursa E Tipi Kapalı Cezaevinde hükümlü bir mahkûmum. İşlemiş olduğum suçumun cezasını çekiyorum.

Feridun Ağabey, çok zor durumdayım inanın.

Çok üzüldüm inanın Ağabey, kendi derdimizi unuttuk ülkemizdeki bu patlamalarda can veren yiğitlerimize kahrolduk. Ne kadar çok düşmanımız varmış bilmiyorum ki? Ne istiyorlar Türkiye’den. Bu kadar mı şerefsiz olur insanlara saldıran insan kılığındaki yaratıklar! Bu yaptıklarının karşılığında ne alacaklarını sanıyorlar? Elde ettiklerini alıp da nereye götürecekler mezara mı? Onlar da önünde sonunda bir kurşunla bir delikte gebermeyecek mi? Bu alçaklara kimler ne vadediyor da canları pahasına bu görevini yapmaktan başka bir amacı olmayan gencecik vatan evlatlarına tuzak kuruyorlar, bombalı araçlarla saldırıyorlar? Yüce Türk milletinin başı sağ olsun Ağabey. Allah’ım sen bize yardım et. Şu üç günlük hayatımızı huzur içinde yaşarken burnumuzdan getiren hainlere fırsat verme. Amin...

15 Temmuz'da ülkemiz işgal edilecekti. Bunun başka bir açıklaması yok. İstila edilecektik. İç savaş çıkacaktı. Eğitimde, savunmada, sağlıkta, teknolojide, bilimde on yıllarca geri kalacaktık.

Sevgili Feridun Ağabey, bu alçak FETÖ’cü darbe girişimi sonrası devletimiz, vatandaşın mağdur olmaması için bütün kamu kurum ve kuruluşlarına çağrıda bulundu.

Kuveyt’te aşçılık yaparak geçimimi sağlıyorum.

Kur’an Kursu öğreticilerinin prim ödemelerinde takip edilen yöntem bu görevlilerin birçok durumda mağduriyetine sebep oluyor.

Türkiye Yenikapı’da asrın destanını yazdı…

“Sevgili Feridun Ağabey, birkaç gün önce, uzun yıllardan sonra; en son çocukluğumda bir kez gittiğim Mevlana Celalleddin-i Rumi hazretlerinin türbesini ziyaret etmek nasip oldu.

Sevgili okuyucularım,

Sevgili Feridun Ağabey, Konya’da vefat eden amcamın hiç çocuğu olmamıştı.

Huzur ve güvenliğimizi sağlayan vatanı için canını vermekten çekinmeyen 300 bin kişilik Güvenlik Ordusu polislerimizin ve emeklilerimizin en büyük sorunu ek gösterge sorunudur.

Feridun Ağabey, güzel ülkemiz seneler sonra hak hukuk tanımaz bazı üniformalı sözde askerler tarafından darbe girişimine maruz kaldı.

Gazetemizde 30 Mayıs 2016 tarihinde yayınlanan Fatma Can-Simav/Kütahya imzalı okuyucumuz mektubunda Sağlık Bakanlığımıza iletilmesi ricasıyla, Eskişehir’de ikamet eden ve çalışamaz raporu olan felçli ağabeyinin malulen emekli olabilmesi konusunda yardımcı olunmasını dile getirmişlerdi. Bu istekle ilgili olarak Eskişehir İl Sağlık Müdürlüğümüzden, İl Sağlık Müdürümüz Sayın Dr. Ali Mumcu imzasıyla gönderilen yazıyı sizlerle paylaşıyoruz:

Feridun Ağabey, duygularımı sizinle paylaşmak istedim.

Feridun Ağabey, öncelikle tüm halkımıza geçmiş olsun diyorum. Şehitlerimize Allah'tan rahmet, yaralı gazilerimize acil şifa diliyorum. Ülke olarak çok büyük bir badire atlattık. İnşallah bir daha böyle bir acı ile karşılaşmayız.

Değerli Feridun Ağabey, köşenizi sürekli takip ediyorum. Bir mahkûmu özgürlüğüne kavuşturmak ister misin Ağabey? Sayın Cumhurbaşkanıma, Adalet Bakanımıza, Bolvadin Cumhuriyet Başsavcılığına sizin aracılığınızla hâlimi arz etmek istiyorum.

Sevgili Feridun Ağabey yaklaşık 1000 öğrencimizi ve bizlerin geleceğini ilgilendiren bir konuyu acilen sizlerin sayesinde kamuoyuna ve yetkililere duyurmaz isek ve yetkililerimizce konuya müdahale edilmezse bu kadar öğrenci ve veli kendi hâllerine terk edilmek zorunda bırakılmış olacaklar.

Feridun Ağabey, Eyüp semtinin manevi havasını yaşamak için sıklıkla ziyaret edenlerdenim.