Behçet Fakihoğlu

İSKİ Genel Müdürlüğü'ne; Yenibosna'da oturmakta olan çok sayıda okuyucu aradı; hepsi de İSKİ ve belediyeye ateş püskürüyor. İstanbul'da aylardır yağmakta olan yağmur bazı problemleri de beraberinde getirdi. Bilhassa kanalizasyon şebekesindeki tıkanmalar bazı yerlerde hayatı çekilmez kıldı.

Milli Eğitim Bakanlığı'nın dikkatine; Ben Fen-Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü'nde eğitim gören bir öğrencinin velisiyim. Çocuklarımız öğretmen olamıyor diye, "bu düzen sayesinde" bunalıma girdi. Öğretmen olmaları sonradan engellenen Fen-Edebiyat Fakültesi öğrencilerinin durumuna devletin hiçbir şey yapmaması bizi perişan etti. Benim gibi binlerce dertli anne ve baba var.

4906 konuttan oluşan 100. Yıl Sitesi, merkezî sistemle; tek bir merkezde doğalgaz yakılan kazanlarla ısıtılmaktadır. Sitede 1997 yılında kartlı elektronik sayaç sistemine geçilmiştir. Bu sistemde, doğalgaz peşin parayla satın alınıp karta yüklendiği ve daha sonra tüketildiği için fatura tebliği söz konusu değildir. 1997 yılından 2002 yılına kadar da EGO yetkililerince hemen hemen her ay denetim yapılmış ve sayaçta hiçbir problem görülmemiştir.

Ben bu ülkede 40 yıldan beri yaşıyorum ülkemi ve toplumumu çok sevmeme rağmen bu ülkedeki yönetimi ve yöneticileri anlıyamıyorum.... Alanya deniz gümrüğünün yapımı için merciler 150 milyarı bulan harcama yaparak Turizm beldesi Alanya'ya yakışan çok güzel ve modern bir deniz gümrüğü yaptılar.

Arkadaşım Hasan Bey aradı; dertliydi, öfkeliydi. Eminönü'ndeki Yeni Cami'ye ve Eyüp Sultan Camii'ne sık sık uğruyor, bu camilerin avluları ve çevrelerindeki kirlilikleri gördüğünde de çileden çıkıyormuş.

Metropol şehir İstanbul'da halen binaların köşelerinde elektrik direkleri Avrupalı olamadığımızın belgeleri olarak durmaktadır.

Ben Kültür Bakanlığı Kütüphaneler Genel Müdürlüğü'ne bağlı, 657 Sayılı Devlet Memurları Kanunu'na tabi, üniversitelerin kütüphanecilik bölümünden mezun bir kütüphaneciyim. Kültür Bakanlığı'nda 400 civarında kütüphanecilik kadrosu olmasına rağmen, son açılan sınavla gelenlerle birlikte, ancak 250 kütüphaneci görev yapmaktadır.

Televizyonlarda ilaç yazma rezaletlerini seyredince hem utandım, hem de iş meydana çıktı diye sevindim. Ben yıllardır Bursa SSK'da çalışıyorum, size konumumun ne olduğunu yazmayacağım. Burada olanlardan hep nefret ettim, kime ne dediysem fayda etmedi.

"Ayinesi iştir kişinin, lafa bakılmaz; rütbe-i aklı görülür eserinde" vecizesi ne kadar doğru ve yerinde bir ibaredir. Gerçekten, kişi ve kuruluşlara sağlıklı ve isabetli not verebilmek için belirli bir süreçte, icraatlarını müşahede altında tutmak ve izlemek gerekir. Siyasette de aynı kural geçerlidir. Hükümetler ülkeyi dert ve sıkıntılardan kurtarabildiği, çağdaş ülkeler seviyesine taşıyabildiği oranda başarılıdır veya başarısız...

Orman Bakanlığı'nın dikkatine; Bizler Orman Bakanlığı'nın emrinde geçici işçi olarak çalışmaktayız. Bu yılın Şubat ayında Orman Kuruluşunun bazı kollarında kadrolaşma yapıldı. Toprak Araştırma, Milli Parkları Ağaçlandırma ve Or-Köy. Burada bizi ayırmamaları gerekiyordu...

PTT Genel Müdürlüğü'ne; Ben Iğdır'ın Tuzluca ilçesinde görev yapmaktayım. 05.01.2001günü, daha önce görev yaptığım İzmir'de bulunan eniştem benim adıma, içerisinde sınav sonuç belgem (A.Ö.F.), Pamuk Bank maaş kartıma ait hesap ekstresi ve babamın torunlarına harçlık olsun diye zarfın içine koyduğu 20 milyon TL.'yi, Zincirlikuyu PTT'sinden (Eşrefpaşa PTT Bölge Müdürlüğü'ne bağlı) iadeli taahhütlü olarak benim Tuzluca'daki adresime gönderiyor.

Türkiye Gazetesi'nin, doğalgaza yapılan ve yapılması planlanan zamlar konusundaki duyarlı yayınlarını takdirle izliyoruz. 6 ve 7 Aralık 2001 tarihlerinde "Doğalgaz kazığı" ve "Bu vergiyi iptal edin!" haberlerini manşetten vermeniz, kamuoyunu derinden etkileyen bir sorunu gündeme getirmeniz bakımından memnuniyetle karşılanmıştır.

Sayın Yaşar Okuyan'ın dikkatine; Hissettiğim sancılardan sonra, SSK bünyesinde bulunan Vakıf Gureba Hastanesi'ne gittim. Yapılan muayene ve tetkiklerden sonra, safra kesemde büyükçe bir taşın bulunduğu ve bunun kesin olarak ameliyatla alınması gerektiği söylendi. Ameliyat için gereken tahliller yapıldı, herşey uygun olunca 9 Temmuz 2001 günü öğlen üzeri ameliyata alındım.

Bu devlet okullarına para vermekle nasıl başa çıkacağımızı bilemez olduk artık. Bağlar İlköğretim Okulu'nda kızım okuyor. Aylık aidat ödüyoruz. Sonra bir öğretmen çıkıyor, "Bu dergiye muhakkak yazılın, zira imtihanda soruları bu dergiden soracağım" diyor ve aylık 800.000 TL'ye bu dergiye mecburen abone oluyoruz.

Ben 1998 İnönü Üniversitesi M.Y.O. Bilgisayar Programcılığı mezunuyum. Kıyafetim yüzünden birçok kapı yüzüme kapandı, çoğu kapıyı da çalamadım. 10.01.2001 tarihinde kurallara uymayı kabul ederek, Battalgazi'de bir okulda boş geçen bilgisayar derslerine girmeye başladım. İşim bilgisayar olduğu için ve işimi sevdiğim için idare ediyordum.

12 Kasım 2001 tarihli gazetemizin bu köşesinde, okuyucumuz Opr. Dr. Aydın Yıldırım'ın Ariston Dialogic Çamaşır Makinesi ile ilgili şikayetine yer verilmişti. İlgili firmanın bu şikayetlere dair açıklaması şöyle: "Aydın Yıldırım isimli tüketici Ariston Dialogic Çamaşır Makinesini 12.06.2000 tarihinde monte ettirerek, ilk arızasının ortaya çıkışına kardar sorunsuz bir şekilde kullanmıştır.

Bizler Çanakkale ve ilçelerinde 657 Sayılı Kanuna tabi olarak çalışan, Katma Bütçeye bağlı, Orman Muhafaza Memurlarıyız.

Önceki hafta başımdan geçen ve herkese ibret olacak bir olayı sizlerle paylaşmak istiyorum. Önceki hafta Cuma günü bir alışverişimi Garanti Bonuscard ile yapmak istedim. Ancak POS makinasına "yetersiz bakiye" uyarısı geldi.

Televizyon programlarından rahatsızlık duyuyoruz. Ne yaptığı belli olmayan; manken, şarkıcı, artist namlı bazı şahısların karşılıklı eş değiştirmelerinin "geyikleri"nden bıktık. Günün en çok izlenen saatlerinde, özellikle kadın programlarında "niye ayrıldın, üzgün müsün, şimdi kiminle berabersin" gibi sadece onu ilgilendiren konuları hepimize maledenleri kınıyoruz. Program yapımcıları, yetkilileri bu kültürel yozlaşmadan, bu toplumsal sıkıntılardan hiç mi rahatsızlık duymuyor?

Köşenizde 19.11.2001 tarihinde yayınlanan "Neden kendi branşımızda öğretmenlik yapamıyoruz?" ve "Atama bekleyen öğretmenlerin mağduriyeti" başlıklı okuyucu mektupları incelenmiştir. "Neden kendi branşımızda öğretmenlik yapamıyoruz?" başlıklı mektupta okuyucunuz rehberlik branşına geçmek istediğini iletmektedir.