Behçet Fakihoğlu

Ben, Anadolu Öğretmen Lisesi öğrencisiyim. Öğretmen Liselerinin ek puanları 24'ten 8'e indirildi. Bu uygulamanın bizlere yapılmış büyük bir haksızlık olduğuna inandığım için, bunu sizlerle paylaşmak, yanlıştan dönülmesi için haklı mücadelemize desteğinizi yanımızda görmek istedim.

Devlet kurumları, vatandaşa hizmet için kurulmuş. Oralarda bulunan görevliler de bunun bilincinde olarak, gelen vatandaşa engel çıkarmak yerine, işleri kolaylaştırmakla yükümlüler. Çünkü bütün bu kurumları vatandaşın ödediği paralar ayakta tutuyor, çalışanların maaşları da vatandaşın ödediği paralarla karşılanıyor.

Bir aylık aradan sonra yine sizinle olmaktan mutluluk duyuyorum. Problemlerin çözülmesine, aksaklıkların fark edilmesine, haksızlıkların giderilmesine çalışmaya devam edeceğiz; yaralara merhem olmanın gayreti içinde olacağız.

Elektrik sayacında "pense izi" suçlaması çok sayıda vatandaşı mağdur etmektedir. Yetkililer bu feryadımızı duysun. 2003 Ağustos ayında aldığım, tadilat ve sezon dışı olması sebebiyle henüz oturmadığım yazlık eve 14 Haziran 2004'te Tedaş'tan kaçak tarama elemanları geldi. Mühründen şüphe ettiklerini belirterek sayacı söktüler ve suiistimale açık bir şekilde götürdüler.

19.07.2005 tarihli Türkiye gazetesinin "Serbest Kürsü" Köşesinde yayınlanan Ethem Nuri Saruhan'ın yazısında, yurt dışı emeklilerine sağlık tesislerinde kurumumuz sigortalılarından farklı muamele edildiği belirtilmektedir.

Ekonomimizin yarısına yakınının kayıtsız olduğu, yeraltı ekonomisi olduğu yetkililerce sık sık belirtilir. Bu büyük kesim vergi vermez, SSK primi yatırmaz. Hal böyle olunca, bütün vergi yükü kalan kesimin, kayıtlı olan dürüst vatandaşın sırtına yüklenir.

Avrupa'nın en büyük ve dünyanın sayılı büyük şehirlerinden İstanbul'da, 25.07.2005 günü 23.30 sularında 112'yi arayarak ilk yardım çağırdık.

Devlet Bakanı Mehmet Ali Şahin, düşük maaş alan memurların durumunu düzeltmek için seyyanen bir zam verileceğini belirtti.

İstanbul'da gecekondu yıkımlarına hız verildi. Neredeyse her gün yıkım manzaraları haberlere yansıyor. Çocukların, kadınların çığlıkları; çaresiz babaların çılgınlıkları, provokatörlerin eylemleri... Baştan başa iç karartıcı, moral bozucu ve ülkemize yakışmayacak görüntüler...

Milli Eğitim Bakanlığı 4. sınıflardan itibaren okutulan insan hakları dersini kaldırdı. Çocuklarımıza insan hakları konusunda bilinç kazandırmak amacıyla konan bu dersin kaldırılmasını ülkemiz açısından bir geri adım olarak değerlendiriyoruz. Bakanlık yeni müfredatta insan hakları dersinin kimi konularını bazı derslerin içine serpiştirmiş.

Türkiye için dertlenen, ülkenin biraz daha kalkınması için çırpınan, bildiği güzellikleri yaymak için cebindeki son kuruşa kadar harcayan vatandaşlar var.

Türkiye'de emeklilik açısından vatandaşlar arasında birtakım ayrıcalıklar yaşanmakta, bu da, devletin vatandaşlarına eşit muamelede bulunma ilkesine halel getirmektedir.

Bilindiği üzere, liseler 2005-2006 Öğretim Yılında 4 yıla çıkarılıyor. Ancak şu anda bunun nasıl olacağı tam olarak belirginleşmemiş. 17 Haziran itibarı ile yaz tatillerine çıkmış olan ve bu müfredatın uygulayıcısı olan öğretmenler hiçbir şey bilmiyor bu bir.

2B alanları, vatandaşların kullandıkları orman içi ya da bitişiğindeki arazileri irdelemeniz gerçekten güzel.

Esnaf ve sanatkarların 2004 yılına ait aidatlarını 14 Ağustos 2005 tarihine kadar ödemeleri halinde önceki yıllara ait aidat borçlarının af olacağı bildirildi.

21.07.2005 tarihli "Serbest Kürsü" köşesinde yer alan, "Ekonomimizin selameti için gelişmiş laboratuvarlar kurulsun!" başlıklı yazı incelenmiş ve hem gıda üreticilerinin, hem de kamuoyunun bilgilendirilmesi için açıklama yapılması gerekli görülmüştür.

6831 sayılı Orman Yasası'ndaki 2/B ile ilgili (31.12.1981 tarihinden önce orman vasfını kaybetmiş) arazilerin satışı yıllardır gündemden düşmedi. Hükümet bu uygulamayla, hem bu arazileri kullanıcılarına bir bedel karşılığı vererek önemli miktarda bir kaynağı hazineye kazandırmak istiyor, hem de vergisiz ve kanunsuz görünen bu gibi yerleri kanuni hale getirmek, vergi mükellefi yapmak istiyor.

TEDAŞ Genel Müdürlüğü'ne; Zaman zaman basında çıkan kaçak elektrik kullanımı ile ilgili haberlere üzülür, bildirilen kaçak oranlarına bakarak TEDAŞ adına endişe ederdim. Bu açığın bir şekilde elektrik faturalarımıza yansıtıldığını, dürüst vatandaştan tahsil edilip kapatıldığını düşünürdüm.

2001 yılında başlayan Doğrudan Gelir Desteği uygulamasıyla, başlangıçta çiftçiye dekar başına 10 YTL ödeniyordu.

Yumurta üretimi mesleğini biz bulmadık. ABD, Avrupa Birliği ülkeleri, İsrail, İran, Suriye ve başka birçok ülkede bu işi yapan üreticiler hayatlarından memnun; bizim üreticimiz ise ateş içinde yanıyor...