Behçet Fakihoğlu

Tüketici haklarının korunması amacıyla birçok düzenleme yapıldı, yetkililer görevlendirildi, hakem heyetleri oluşturuldu.

Ben, 1999 yılında ÖSS'yi kazanarak, denkliği kabul edilen, Öğretmenlik Sertifikası veren ve mezunlarının Milli Eğitim Bakanlığı tarafından öğretmen olarak atandığı KKTC Doğu Akdeniz Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü'ne kaydımı yaptırdım.

Eski hükümetler zamanında geçici izinle Ege ve Akdeniz sahillerimizde açılan Çipura ve Levrek balık çiftliklerinin izinlerinin iptal edilmesi beklenirken, tersi olmuş, Orkinos balık çiftlikleri de bu tesislere ek olarak ardı ardına açılıp genişlemiştir.

Turizm sezonu bu sene beklendiği gibi, canlı. Bu sektörden çok şeyler bekliyoruz.

Esnaf ve sanayi odaları, Sanayi Bakanlığı ve diğer ilgililer görevlerini gereği gibi yapıyorlar mı? Anadolu insanının çalışkanlığını, gayretini ve becerisini değerlendirecek adımları atıyorlar mı? Bursa'dan yazan, BUGİAD üyesi Yüksel Cihan, bu konuda gerekenin yapılmadığını belirtmekte ve çok önemli önerilerde bulunmaktadır:

Verilen krediler geri alınmalı, buna öğrencilere verilen krediler de dahil. Zaten kimse bunun affedilmesini istemiyor. Ama bunun da bir tebligatı, pdosedürü olmalı. Bir anda haciz memurlarını götürmek, iletişim eksikliğinden ödenememiş taksitlere astronomik faizler uygulamak, bu yüzden kalan taksitleri bir anda istemek doğru mu?

Kredi Yurtlar Kurumu, kredi alan kişilere, geri ödeme zamanları geldiğinde, ödemelerin hangi tarihte başlayacağını -ne miktarda kaç taksitte geri ödeneceğini- hangi banka şubelerine, hangi banka hesabına yatırılması gerektiğini bildirmeli, borçlu olan şahıslara tebligatı yapmalıydı.

Gençlerimize yeterince tarih şuuru verilmediği bir gerçek. Geçmişinde leke bulunmayan o kadar tarihi şahsiyetimiz varken, birçok çocuğumuz, düşük ahlaklı bazı batılılara hayranlık duyuyor, onlara benzemeye çalışıyor.

Müşahede ve tespitlerime göre, yanlış ve eksik bulduğum konuları yararlı olur düşüncesiyle ilgililerin dikkatine sunuyorum.

Ülkemizde ekonominin büyük bir kısmının kayıtdışı olması, yaşadığımız ekonomik krizlerimizin en büyük sebeplerindendir.

Müziği sonuna kadar açıp, sesi bütün mahalleye duyurmaktan zevk alan magandalara hepimiz şahit oluyoruz. Kahkaha ve bağırtılarla başkalarını rahatsız edenler ve başkaları... İnsanları rahatsız etmeye hakkımız var mı?

Türkiye'deki ahlâk anlayışının çökerttiği bankacılık sisteminin altında, ilgili bakanlığın, hortumcuları enkazın altından çekmesi üzerine yine, vatandaş kaldı...

Öğrenci yurtlarının faaliyetleri, 5661 sayılı kanuna istinaden çıkarılan 58 maddelik yönetmeliğe göre düzenlenmiştir.

Önceleri kapkaç olayları gündemdeydi; şimdi ise daha çok cinnet ya da vahşet olayları.

Türkiye'nin birçok yerinde öğretmenevleri yapıldı. İyi niyetle düşünülmüş, öğretmenlerin bazı ihtiyaçlarını karşılamak için tasarlanmış bir girişimdi.

Eğitim sistemimizin iyi olmadığı, çocuklarımızın iyi yetiştirilmediği herkesin malumu. Eğitim uzmanları ve Bakan da bu gerçeği zaman zaman dile getirdiler.

Birkaç gün önceki yazımızda, bir esnafımızın gümrüklerle ilgili şikayetine yer vermiş, Çin mallarını engellemenin daha mantıklı bir yolunun olabileceğini ima etmiştim.

Türkiye bazı sancıları devamlı yaşamak zorunda mı? Türk milletinin de gelişmiş ülke vatandaşları gibi rahat yaşamaya hakları yok mu?

Yüksek Tahsil öğrencisi olup da, kalacak bir yer sıkıntısı çekmeyen pek az öğrenci vardır. Devletin açtığı yurtlar sayısal olarak ihtiyaca cevap veremediği gibi, kalitatif olarak da, maâlesef ihtiyacı karşılamaktan çok uzaktır.

18 Madde uygulaması adeta "Varlık Vergisi" yapılmıştır. Belediyelerin bazıları sadece arsadan%35 alıp dağıtıyor, bazıları daha fazlasını alıp dağıtıyor, bazıları bina ve arsadan bu miktarı alıp dağıtıyor. Bazıları şahsi veya siyasi dostlarından hiç almıyor, ya da az alıyor; hatta başkalarından aldıklarını onlara dağıtıyor...