İrfan Özfatura Ahmet Sırrı Arvas

İbadetlerin ve dünya işlerinin faydalı, mübarek olması; yalnız Allah için yapmakla, yalnız Allah için kazanmakla ve yalnız Allah için vermekle, kısacası, ihlâs sahibi olmakla olur...

Muhammed aleyhisselâmın ümmeti, başka Peygamberlerin ümmetlerinden daha üstündür. Bu ümmetin de en üstünü, O'na îmân ederek mübârek yüzünü görmekle şereflenen Eshâb-ı kirâmdır...

Kılıç Ali, "belî sultanım" deyip huzurdan çıkar, derhal Mimar Sinan'ı bulur ve "senden bir cami istiyorum" der "ama derya üzerine kurulacak!"

Hristiyanlar, kazandıkları zaferin şerefine şarkılar besteleyip heykeller dikmekle meşgulken derya ellerinden çıkar. Akdeniz'in leylakî ufkunda beliren hilalli kadırgaları görünce donar kalırlar...

Uluç Ali zamanla Turgut Reis'in has adamı olur, yelkenini emredilen yöne açar. Sicilya sahillerinden girer, Afrika çöllerinden çıkar...

Rasûlullah efendimize adeta annelik yapan ve "annemden sonra annem" iltifatına mazhar olan şanslı sahabe (Radıyallahu anha)..

Busayrlı Muhammed anlatılmaz bir hazla uyanır, ayağa fırlar. Hastalığından eser kalmamıştır. Üstelik sırtında bir hırka vardır ki gül bahçesi gibi kokar.

Server-i âlem (Sallallahü aleyhi ve sellem), ünlü şairi affetmekle kalmaz, ayağa kalkar ve sırtlarındaki bürdelerini çıkarıp omzuna bırakırlar...

Arabistan yarımadasının üç ünlü şairinden biri olan Züheyr bin Ebû Sülma, oğullarının şiirle uğraşmalarını istemez ama...

"Hamza'nın cesedinin parça parça edildiğini biliyorum. Merak etmeyin, asla ağlamayacağım, bağırmayacağım! Efendimizi üzen biri olmayacağım!"

Kelimelerle raks eden bir edibe, gailelerden yılmayan bir anne, Ebû Leheb'e kafa tutan bir mümine...

"Sana yazık olur ya Sa'lebe, şükrünü edâ edebileceğin az mal, şükrünü edâ edemeyeceğin çok maldan hayırlıdır!" Hadis-i şerif

Serhend şehrindeki evlerin kapısında bir ses duyulur, "Kayyûm-i zaman fani dünyadan ayrılıyor, o güzel yüzünü görmek isteyenler çabuk olsunlar!.."

Onun vesilesiyle tövbekâr olan 900 bin kişi tasavvufa yönelir, içlerinden 140 bini manevi makamlara yükselir ve 7 bini mürşid-i kamil olup talebe yetiştirir...

"Güneş hiç kimse için batmaktan alıkonulmaz. Ancak beyt-i Mukaddes'i fethetmek için gittiği gecelerden birinde Yuşa için batmaktan alıkonuldu." Hadis-i şerif

24 Ocak 1999 Milenyum mesajında "Birinci bin yılda Avrupa Hıristiyanlaştırıldı. İkinci bin yılda ise, Amerika ve Afrika... Üçüncü bin yılda hedefimiz Asya!" diyen papa "dinlerarası diyalog" maskesinini takar ve yola çıkar...

Papa Paul sömürgeci Batı'nın şiddet kullanmasından rahatsızlık duymaz, NATO üslerine girer çıkar, askerleri kutsar. Caydırıcı olması münasebetiyle (!) nükleer silahları "mazur" görür, insanların buharlaşmasında "mahsur" bulmaz.

Ne zaman ki hiyeroglifler okunur, Haman bir daha ortaya çıkar. Firavun devrinden kalan kitabeler, tabletler, papiruslar Kur'an-ı kerim'de anlatılan hadiseleri doğrular.

Hazret-i Mûsâ karşısında acze düşen Firavun kararsızdır, gelgelelim Haman "400 yıl insan gibi yaşamaktansa bir gün tanrı gibi tapınılmayı tercih ederim" der, kalbine fitne sokar.

Fırına atılan bebeğin sesi taş kubbede çınlar. "Anne, Cennet nimetleri pek yakınında. Ablamla birlikte seni bekliyoruz. Bak, huriler karşılamaya hazırlanıyorlar!..."