İrfan Özfatura Ahmet Sırrı Arvas

Asiye validemiz ne Allahın varlığını ve birliğini şehadetten vaz geçer ne de sefil Firavunun tanrılığını kabul eder. Celladlarını umursamaz, Firavunu kahreder.

Yüksekliği tevazuda buldum, liderliği nasihatte Nesebi takvada buldum, şerefi kanaatte Rahatlığı zühdde buldum, zenginliği tevekkülde

"Yemen cihetinden rahmet rüzgarları esiyor. İhsan ve iyilikte tabiinin en iyisi Üveys-i Kârni'dir" Hadis-i şerif

İçine düştüğümüz krizlerde memlekete turizm geliriyle nefes aldırmak mümkündü ama... Ama İstanbul, İstanbul gibi kalsa...

İstanbul'u planlayan Fransız'ın beş marifeti: "Tarihî eserleri yıkmak, antik merkezi yapılaşmaya açmak, gecekonduya teşvik, raylı sisteme ket vurmak ve şehir içine sanayi kurmak...

Ariel, her işten anlar, Tarım, Savunma, Ticaret ve Endüstri, Yerleşim, Dışişleri ve Altyapıdan sorumlu Bakanlıklarda bulunur, parti liderliği derken Başbakanlığa demir atar...

Savunma Kuvvetleri'nin (IDF) seçkin Tugayı "Golani"ye katılan Ariel 1957'de İngiltere'deki Camberley Askerî Koleji'nde eğitim alır. Onu önce tugay komutanlığına getirir, sonra da piyade okulu komutanı yaparlar...

Ümm-i Hânî, Resulullah efendimiz için bir hasır serer, leğeni, ibriği önüne koyar. Dahası babasının kılıcını beline takar, sabaha kadar evin etrafında dolanıp nöbet tutar...

Reagan ve danışmanları komünizmi devirmek için insan haklarını bir araç olarak kullanırlar. Ancak menfaatleri mevzubahis oldu mu kimsenin gözünün yaşına bakmazlar...

Reagan asla bir Clark Gable, John Wayne, Marlon Brando olamaz. Peki ikinci sınıf artistten birinci sınıf başkan çıkar mı?..

İbn-i Fadlan'ın seyahatnamesinin kopyaları çoktur ama aslı Meşhet'teki, İmam Ali Rızâ hazretlerinin kütüphanesinden çıkar (1923). Batılı araştırmacılar bu kaynaktan çok yararlanırlar...

İstesem bu kaleyi yekpare altından bile yaptırabilirim ama içinde "halifenin payı olsun" arzuladım. Zira onun gönderdiği para daha helal, onun bahtı daha açık ve şüphesiz duası daha müstecaptır."

Oğuzlar, Peçenekler, Başgırtlar... Görülmedik âdetler, duyulmadık inanışlar... Çetin tabiat şartları, insana aczini hatırlatan coğrafya ve acaip hayvanlar... Bütün bunlardan cild cild kitap çıkar...

Yayından boşanırcasına koşan bir at yıldırım hızıyla yaklaşır. Meçhul süvari dizginleri çekip sorar: "Buyur ya Sıddîk beni mi çağırdın?"

Mübarek güneş gibi Hindistan'ı aydınlatınca fitneciler zamanın sultânına koşar; "Sizin saltanatınız, Burhânpûr'da geçmez" derler, "çünkü orada Hazret-i Mîr dedikleri bir derviş vardır, yüz bin Özbek emrine bakar!.."

Mir Muhammed Numan bir sabah, namazdan sonra câmide kalır murâkabe ile meşgûl olur. Bir ara başını kaldırır, ne görse beğenirsiniz! Hazret-i İmâm'ın yerinde Resûlullah efendimiz oturmaktadırlar...

Bid'at, Resûlullah'ın (sallallahü aleyhi ve sellem) ve Onun Dört Halifesi zamanında dinde bulunmayan şeylerse hangisine hasene (güzel) denilebilir? Bid'atlerin hepsi seyyiedir (çirkindir)...

İmâm-ı Rabbânî, kendisine ilim ve hikmet verilen, kâmil ve olgun veli demektir. Devrin büyükleri onu Müceddîd-i elf-i sânî, Bedreddîn ve Ebü'l-Berekât adıyla anarlar...

Yazdığı hikâyeler Kelile Dimne ve Mesnevi'dekilerin kötü bir kopyası ise de onu Academie Française'e üye yaparlar. Ama şu var, kendisi de doğu edebiyatından etkilendiğini saklamaz...

Beyaz adamlar sayısını hatırlayamadığım kadar söz verdiler, hiçbirini tutmadılar. Yalnız biri hariç. "Vatanınızı elinizden alacağız" dediler ve dediklerini yaptılar!..