M. Necati Özfatura

Yapılan incelemeler sonunda dünyada bulunan tuz kaynaklarının yüzde 30'unun petrollü olduğu anlaşılmıştır. Yurdumuzda Kars, Tuzluca, Sivas, Erzincan, Çankırı, Siirt, Van, Çukurova, Tuz Gölü, Trakya, Hamidabad, Umurçay, Deveçatağı, Müreffe ve Adıyaman gibi büyük havzalar bu özelliktedirler.

Bir ülkede baskı, devlet terörü, katliam, irtica yaygarası varsa; bu ülkedeki yolsuzluk ve kirli işleri ve pis kokuları gizleme faaliyetleri var demektir. Cezayir ordusunda istihbarat astsubayı iken Fransa'ya kaçan Habib Suadiye'nin "Kirli Savaş" (An Inguriry In to The Algerıan Massacres) kitabında, Cezayir ordusunda 11 Generali Cezayir Halkını katletmekle suçlamaktadır.

Kıbrıs'ta uzlaşma sağlamak için Birleşmiş Milletler yönetiminde ikili görüşmeler devam ederken Kıbrıs Rum hükümeti 3 Temmuz 1990 tarihinde Avrupa Birliği'ne üyelik için başvurdu. Rumların bu tek taraflı ve Kıbrıs Cumhuriyeti kurucu anlaşmalarına aykırı olan bu başarı tamamen siyasidir.

Kısa bir müddet önce Pakistan ile Hindistan nükleer ve konvansiyonel silahların kullanılacağı bir savaşın eşiğine gelmiş idi. Henüz bu tehlike geçmiş değildir. Pakistan Devlet Başkanı Pervez Müşerref, ülkesiyle Hindistan arasında Keşmir yüzünden topyekun savaşın çakmasına çok yaklaşıldığı ancak bu tehdidin azaldığını bildirdi. BBC'de yayınlanan röportajında, tehdidin azalmasına rağmen iki ülke arasındaki gerginliğin sürdüğünü söyledi. Pakistan'ın savaş hazırlığını bırakmayacağını ve Hindistan'ın askeri yığınağını azaltmaya başlaması ya da başlamamasını umursamadığını ifade etti.

ABD'nin hedefi asla ve asla Saddam değildir. Saddam'ı Irak'ın başına kansız saray darbesiyle getiren de ABD'nin CIA'sıdır. Afganistan'ın işgalinde Usame Bin Ladin, Taliban ve El Kaide nasıl ki bahane ve asıl gaye Afganistan'ı işgal ederek en az 20 hedefe ulaşmak idiyse, Irak'ın işgali ile ABD'nin dünya hakimiyeti için küresel savaşın sadece bir cephesidir. ABD, orta Afrika'dan Filipinler'e kadar bütün İslam Dünyasına karşı "Haçlı Seferi" açmıştır.

Kıbrıs Cumhuriyeti 1960'ta kurulduğunda Kıbrıs Cumhurbaşkanı olan, 1963-1974 arasında Kıbrıslı Türklere soykırım (Kıbrıslı Türkeri İmha Planı) "AKRİTAS PLANI"nı uygulayan, 1974'te Yunan subaylarının Makarios'u devirmek ve Kıbrıs'ı Yunanistan'a ilhak (ENOSİS) için yaptıkları darbede, sarayının arka kapısından kaçan ve 20 Temmuz 1974'te Türk ordusunun 1960 Kıbrıs Anayasası, Londra ve Zürih Antlaşmalarınca tanınan müdahale hakkını kullanıp Kıbrıs'ın ENOSİS'ini önlemesi üzerine Kıbrıs'a yeniden dönerek ölümüne kadar cumhurbaşkanlığına devam eden Makarios'un vasiyeti şöyledir ...

Dost ve kardeşimiz Pakistan en zor günlerini yaşadığı bir gerçektir. Pakistan'da "Millet" şuuru henüz istenilen seviyede değildir. Çeşitli etnik grupların müşterek tarafı "İslamiyet"tir. ABD Başkanı Bush'un silah ve dolar baskısı ile maalesef Pakistan Devlet Başkanı Müşerref dindarlara kan kusturmaktadır.

Batı basınında yer alan haberlere göre başkent Kabil dışında güvenlik yoktur. Taliban'ın hakim olduğu devirde Afganistan'ın büyük bir bölümünde güvenlik sağlanmış idi. Kaldı ki Kabil'de bakanlık binası önünde Devlet Başkanı Yardımcısı Hacı Abdülkadir ve şoförü suikast neticesi öldürülmüştür. Bu 3'üncü suikasttir. 14 Şubat 2001'de Turizm Bakanı Abdurrahman havaalanında öldürülmüş idi. Savunma Bakanına ise yapılan suikast teşebbüsü başarısız olmuştu.

Türkiye'de çok sayıda politikacı, yazar, bürokrat, iş adamı ve aydınlarda şu görüş hakimdir: "Avrupa Birliği bizi alacak ama, bizim de onların istediklerini yapmamız lazım" Bu görüşe dünyanın "efsanevi ekonomist" olarak tanıdığı ve "Kapitalizmin Geleceği" isimli eserin yazarı Prof Lester Thorow:

Belki de bazıları petrolümüz var mı ki, peşkeş çekilsin diyeceklerdir. Yıllar önce Shell petrol şirketi Genel Müdür Yardımcısının itirafı gibi NASA raporunda; "Türkiye petrol denizi üzerinde yüzen petrol fakiri bir ülke" denmektedir.

Son günlerde Avrupa Birliğine karşı olmak neredeyse vatan hainliği ile eşdeğer sayılmaktadır. Ben 1974'ten yakın bir zamana kadar; Türk dünyası ve İslam dünyasının "Ortak Pazar"ını savundum. Ama geç de olsa güç de olsa, Türk ve İslam dünyasını temin eden ülkelerin (çok azı hariç) lider ve bürokratları Batının ajanı, hayranı, uşağı olduğuna inandım.

7 yıl önce 11 Temmuz 1995 tarihinde, Hollandalı askerlerin gözyumması, yeşil ışık yakması ve vizesi ile Sırplar; en az 8 bin Müslüman Boşnak'ı toplu katliam ile katlettiler. BM tarafından bu kent, Nisan-1993'te güvenli bölge (yani Birleşmiş Milletlerin himayesi altında) ilan edilmiştir. Birleşmiş Milletler Koruma Gücü, bu kenti 450 Hollandalı askerin korumasına verdi. Srebrenitsa katliamı İkinci Dünya Savaşından sonra, Avrupa'da en korkunç toplu katliam ve soykırımdır.

Son günler demiyorum, son yıllarda futbol hariç herşey kötüye gitmektedir. Dış politikayı ABD, İç politikayı Avrupa Birliği ve ekonomiyi IMF'nin ellerine bırakmışız. Ve bu güçlerin haçlı zihniyeti ve tarihten kaynaklanan Türk ve İslam düşmanlığı ile ülkemiz her geçen gün sömürgeden daha kötü hale gelmektedir. Türkiye kendine güvenen idealist kadroların elinde olsa futbolda gösterdiği başarının aynısını gösterir.

Filistin Halkı Asr-ı Seadetten sonra; 1516-1918 arası 402 yıl Osmanlı devrinde "Altın Çağ"ını yaşadı. 1918'den 1948'e kadar İngiliz ve Yahudi zulmü ile; 1948'den bu yana Yahudi ve son yıllarda ise Şaron-Bush zulmü ile tarihinin en korkunç, en sıkıntılı günlerini yaşamaktadır.

Rahmetli Adnan Menderes'in ve Fatin Rüştü Zorlu'nun Kıbrıs meselesinde çok büyük hizmetleri olmuştur. Londra ve Zürih Antlaşmalarıyla 1960 Kıbrıs Anayasasında Türkiye'ye garantörlük, asker bulundurma ve müdahale hakkı koydurarak Kıbrıslı Türklerin imhasını önlemişlerdir.

Milli Takım'ın 2002 Dünya Kupası'ndaki başarısı Türkiye'yi tek yürek yaptı. Ve milleti birleştirdi. Türkiye'de yaşayanlar ve hatta dünyadaki 300 milyon Türk ve ortak değerleri taşıyan İslam Dünyası aynı sevinci paylaştılar. Paylaşılan sevinçler artar, sıkıntılar ise azalır. Psikolog Tuncay Özer'e göre; "Milli Takım sayesinde Türk halkının beynindeki (Berlin Duvarı)nın yıkıldığını; insanların önyargılarını parçalamak atomu parçalamaktan daha zordur."

Soğuk savaşın sona ermesiyle yıkılan Birinci Berlin Duvarından sonra, ondan çok daha büyük bir duvar, İsrail ile Batı Şeria (Filistin) arasına inşasına başlanmıştır. 180 trilyon TL'ye mal olacak olan bu duvar 115 km uzunluğunda ve 40 m genişliğindedir. Batı Şeria sınırı -Elektrikli 2 metre yüksekliğinde dikenli tel- 7 metre yüksekliğinde duvar -2.5 metre derinliğinde hendek- 3 metre yüksekliğinde çelik çit ve üzerinde bir yığın elektrik ikaz cihazları, devriye yolu -ince kum- 7 metre yüksekliğinde duvar, 2 metre yüksekliğinde elektrikli dikenli tel.

Brezilya 17 Dünya Kupasının hepsine katıldı ve bunların beşinde (1958-1962-1970-1994 ve 2002'de) şampiyon oldu. 1950 ve 1998'de finale kalarak 2.liği kurtardı. Brezilya'ya karşı 1-0 yenildiğimiz yarı finalde başabaş mücadele ettik. Ronaldo bile insafa geldi, "final Türklerin hakkı idi" demekten çekinmedi.

Türkiye'deki bor dünyanın 400 yıllık ihtiyacını karşılayabilir. Zaten bütün dünya rezervlerinin yüzde 80'i ülkemizdedir. Kaldı ki en kaliteli bor bizdedir. Ankara Ticaret Odası Başkanı Sinan Aygün'e göre; Türkiye Bor'a 400 milyon dolar yatırım yapsa kısa zamanda borç alan değil borç dağıtan 7 ülkenin 8'incisi olur.

Yunanistan Devleti, anayasa ile belirlenmiş bulunan hakim din nedeniyle laik bir ülke değildir. Bunun sonucu olarak devlet ve kilise iç içe geçmiş ayrılmaz bir bütün meydana getirmiştir. Yunanistan'da dini yapının tartışılmasına ilâve olarak devlet-kilise münasebetleri gündeme gelmektedir.