M.Ali Özbudun

Adnan Menderes, Fatin Rüştü Zorlu ve Hasan Polatkan.. Geçen hafta, onların idam edilişlerinin 50. yıldönümüydü.

Gladyatör olur da, medyatör olmaz mı? Pekâlâ olur. Sayın medyatör..Biz sizi yıllardır izliyoruz. Farkında mısınız?

İdeolojileri birbiriyle kapıştırmak, medyatik atraksiyonlardandır. Mesela..

Kolay değil. Kırk yıllık çadırını kaybetti. Vaktiyle Roma ve Paris gibi kentlere de konuşlanan ve pek çok diplomatik skandala tanıklık eden mahut çadır, bir daha geri gelmemek üzere çöktü.

Kafalar karışık. ABD ve AB kaynaklı finansal çalkantı, piyasaların ufkunu karartmaya devam ediyor. Kriz ortamı, insanların geçmişe ve geleceğe bakışını köklü bir biçimde sarsıyor. Daha önce hiç düşünülmeyenler, göz kırpıyor.

Tebrikler! Bugünleri de gördük. Finansal firavunlar, bir zafer daha kazandı. Görülen lüzum üzerine..

Kritik maçlardan önce söylenen kanıksanmış lâflardan biridir. Bir sürü yorum yapılır, tahmin yürütülür. Son cümle, genellikle şöyledir: - Top yuvarlaktır!

Kasım 2008... Küresel kriz, kâbus gibi çökmüş. Bir bankanın genel müdürü, vaziyeti şöyle özetliyor: -Biz döviz kuruyla ilgili tahminleri, kurşun kalemle yapıyoruz; kalemin ucunu iyice açtık! Farkında mısınız?

Kabak tadı verse de, tıraşa devam! Bizde olduğu gibi, yabancı basında da klişe manşetler sık sık göz kırpıyor. Şayet..

Yıllardır mangalda kül bırakmadık, esip savurduk.

Telefonun diğer ucunda, çiftetelli medyasından tanıdık bir ses..

Magazin dünyasının paparazzileri, "seviyeli beraberliklerin" ya da "düzeyli birlikteliklerin" nabzını tutar. Dahası.. Herhangi bir "seviyeli beraberlik" sona erdiğinde sorar: - Gül gibi geçiniyordunuz. Ne oldu da ayrıldınız? Cevap mı?

Piyasa yorumcuları, hararetle tartışıyor: - Merkez Bankası, "ekonomi aşırı ısındı" dedi mi? Demedi mi? Peki, bu işin doğrusu nedir? Merkez Bankası(MB), ne dedi ve ne yaptı? MB, özetle diyor ki:

Rivayet odur ki.. Erdal İnönü, arkadaşlarıyla bir lokantaya gider. Garson, siparişleri almak üzere gelir: -Efendim, ne arzu edersiniz? Ne yersiniz? Erdal Bey, buruk bir tebessümle cevap verir: -Sen hiçbir şey getirme, biz birbirimizi yeriz!

Sürpriz olmadı. Muhalefet tekledi, AK Parti üçledi. 1950'den bu yana, sandığın mesajı son derece açık: -Korku salarak istikrarı bozabiliyorsunuz, ama sandıktan çıkamıyorsunuz.

Atış serbest!

Mevzu derin..

Uçak türbülansa girdiğinde ne olur? Yolcuların bir bölümü, gözlerini kapar. Bir kısmı, karizmayı çizdirmemek için sakin görünmeye gayret eder. Bazıları da, hosteslerin yüzüne bakar ve "Meraklanmayın, geçer!" diye deşifre edilebilecek rahatlatıcı bir mesaj almaya çalışır.

Kronik dertlerimiz var. Bunları yıllardır konuşuyoruz, belki de konuşarak çözdüğümüzü zannediyoruz. Bazen de unutuyoruz, daha doğrusu görmezlikten geliyoruz. Depreştiği zaman, yeniden hatırlıyoruz. Cari açık da aynen bu kapsamda değerlendirilebilen, fevkalade müzmin, fevkalade inatçı bir illet.

Haberiniz var mı? Önümüzdeki seçimlere yönelik ve seçim sonrası muhtelif operasyonlarda kullanılmak üzere.. - "Kalifiye elemanlar" alınacakmış.