Mehmet Emin Uluç

Sezonun ilk puan kaybını Kadıköy’de Trabzonspor’a karşı yaşayan Fenerbahçe’de problem savunmada mıydı, hücumda mı? Evet çok önemli eksikler vardı, özellikle de savunma göbeğinde ancak, Ludogorets deplasmanında da gördük ki, defanstan ziyade ofans aksıyor sarı lacivertlilerde.

Yıllar yıllar öncesi…. Sene 1997. Takvim yaprakları ağustos ayının 23’ünü gösteriyor. 1997-98 sezonunun henüz üçüncü haftası…

Fenerbahçe, ligde olduğu gibi Avrupa’daki tüm maçlarını da kazanırken 3,25 gol ortalaması yakalamış. Rakip ciddi, son 12 yılın Bulgar şampiyonu Ludogorets. Ama onlar da bir önceki maçlarında Nordsjaelland’dan 7 yemiş.

Sezona fırtına gibi girmiş, tüm maçlarını kazanmış, Süper Lig’i domine eden, Avrupa’da çok daha fazlasını yapan bir Fenerbahçe izliyorduk.

Süper Lig ormanının bu sezonki hâkimi, Kanarya namlı, Kartal pençeli yok edicisi dün gece Kadıköy savanında avdaydı.

Fenerbahçe bu sezon; tüm maçlarını kazanan tek Türk takımı, en çok gol atan Türk takımı, Süper Lig’de fire vermeyen tek takım.

Galatasaray’ın Kopenhag’dan ağzı yanınca Fenerbahçe, Nordsjaelland’ı üflemeden yuttu!

Lafa sondan başlayalım; tarihinin en iyi sezon başlangıcını yapmış, oynadığı dokuz maçı da kazanmış takımın ligdeki oyunu ne marka değerine ne şampiyonluk hedefine yakışıyor.

Tarih 30 Mayıs 2023, Kadıköy’deyiz. Fenerbahçe, Antalya’yı yenecekmiş.

Somut hedefi Türkiye Kupası olan iki takımın yarı final mücadelesinde Fenerbahçe favoriydi. Malum, bu sezon ligdeki iki maçı da kaybeden Sivas ilk maçta da ev sahibi avantajını değerlendirememişti.

Bazıları için Giresun deplasmanında tüketilen şampiyonluk umutlarını bence Kadıköy’deki Galatasaray derbisinde bitirmişti Fenerbahçe

Sadece dört gün önce aynı sahada oynanan maçta, ilk 45 yetmişti Fenerbahçe’ye 3 puan için. Ama lig başka, kupa başka. İki ayaklı yarı final eşleşmesinin ilk randevusunda iki takım da daha kontrollüydü. Sivas, lig maçındaki kadrosundan 5, Fenerbahçe 4 farklı isimle çıktı sahaya.

Matematiğin bittiği yerde Fenerbahçe başlıyor. Dört işleme sarı lacivert ekleyince ezber bozuluyor.

Ofsaytımsı pozisyonların, penaltımsı gollerle süslendiği sezonda Fenerbahçe yine kazanmaya mahkûm olduğu bir maça çıktı.

Son şampiyon Trabzonspor’da Abdullah Avcı’nın enkazı Sivas’taki artçılarla biraz daha yığıldı.

Galatasaray gol yağdırmış, Beşiktaş’ın nefesi ensende, senin şampiyonluk hayali kovalamak için kazanmaktan başka çaren yok. Mekân Kadıköy, tribünler tıklım tıklım dolu. Belli ki, taraftar en az Jorge Jesus kadar inanıyor şampiyonluğa. Ama gel gör ki, sahada iş yok.

Biz mi abartıyoruz bu şampiyonluk işlerini? Fenerbahçe kazanması gereken, 3 puana mecbur, galibiyete mahkûm bir maça çıkmıyor mu?

Beşiktaş yıkımının dumanları tütüyordu Kadıköy semalarında. Yağmurlu bir hafta içiydi.

Zaten final istediğin Avrupa’dan elenmişsin, en büyük hedefin Süper Lig’de lider Galatasaray’ın kaybettiği haftada sana düşen şey kazanmak.

İspanya’daki maçta mükemmel bir başlangıç, berbat bir kapanış vardı Fenerbahçe için.