Öcal Uluç

Bugün “üzülerek” TRT’deki “spor yayınları” üzerine yazacağım; zira hem “ekranlarda gördüklerim”, hem “görmediğim, ama bana araştırdığımda ‘doğru olduğunu tespit ettiğim’ telefonlarla, mail’lerle gelen tepkilerden öğrendiğim bilgiler, bu yazının kaynağı oldu.

Aslında gerçekler acıdır; zira dünya yıldızlarının transfer borsasında bonservis bedellerinin açılış fiyatları 100-150 milyon avrodur...

Dünkü spor sayfamızda” Şenol Güneş’in Hatayspor yorumu tepki çekti” başlıklı bir haber vardı; okudum, üzüldüm!..

Bu yazım, Gençlik ve Spor Bakanlığı’nın “ikinci defa göreve gelen yeni bakanı” Dr. Osman Aşkın Bak’a mesajımdır.

Sezon bitti ama Beşiktaş Başkanı, “sazı elinden bırakmadı”; hâlbuki Beşiktaş “güçlü, tecrübeli hocası” ve “birkaç nokta transfer isteyen ‘güçlü kadrosu’ ile şampiyonluğun ‘güçlü adayları’ arasında” olacak… 

Fenerbahçe’de “başkanlar seviyesindeki tablo”, yazımın başlığındaki soruyu sormamızı zorunlu kılıyor.

Fenerbahçeliler “yazımın başlığındaki soruyu” iyi düşünmeli ve de “vereceğim örneklere bakarak” net bir cevap bulmalı...

TFF başkanlığına tek aday olarak katılan Mehmet Büyükekşi’ye karşı ‘büyükler’ bir aday bile çıkaramadı…

Üzülerek yazıyorum… Birilerine “Ben demiştim” bayramını kutlatacak, TV ekranlarında ve spor sayfalarında “İşte gidiyor” mutluluğuna erdirecek, 85 milyonu ise “Kurban Bayramı öncesi mutsuz edecek” bir sonuç çıkmadı, Galler maçından… Ve de…

Spor sayfaları manşetlerine, TV ekranı tartışmalarına bol bol malzeme hazırlayan “Galatasaray kaynaklı spekülatif haberler merkezinde kimler oturuyor” bilmiyorum, zira İstanbul’dan 800 kilometre uzaktayım…

Samsunspor Başkanı Yüksel Yıldırım isyan ediyor; “Şampiyon olduk 1,5 aydır transfer yapamıyoruz. Menajerler uçuk fiyatlar telaffuz ediyor… “ Bunun sebebi 8+3 inadı değil mi?

10 Haziran’daki Uluçmarket’te “Bu karar geçerli mi?” başlıklı bir bölüm vardı. Diyordum ki…

2022-23 futbol sezonu kapandı…

Fenerbahçe tarihinin “en açık farklı seçim galibiyetini almış” bir başkan olarak, vaatlerinizi yerine getiremediniz, acı durum ortada…

“Sahada hak edilmiş bir şampiyonluğa kara çalmak için” yarışanlar var. Bazı “başarısız” kulüp başkan ve yöneticileri, bazı “başarısız” teknik adamlar…

Dört yıldır beklenen şampiyonluk geldi. Bu şampiyonlukla beraber, “Galatasaray’ın ana hedefine dönüş imkân ve fırsatının yolu” açıldı…

Bu büyük başarının ilk adımları, başkan Dursun Özbek’in “Erden Timur ve Okan Buruk’u bularak” Galatasaray futbolunun ve futbol takımının başına getirmesiyle atıldı.

Aslında “bu yazı” dün sabahın yazısı olmalıydı… Ama “hafta başı yazı sıram, salı günü değil, çarşamba günü olduğu için” ve bu yazıyı, Ankaragücü - Galatasaray maçının başlamasına 12 saat kala” yazıyorum. 

“Yenilmez Armada”; ülkemize “1911 yılında ‘şube kurarak’ kulüpler bazında basketbolu ilk defa getiren” Galatasaray’ın 1950’li, 60’lı yıllardaki takımlarına “verilen unvandır!”

Ankaragücü “son haftalarda karşılaşılan takımların hepsinden daha güçlü, daha sert ve daha iyi oynayan” bir takım…