Ziya Osman Açıkel

Müjde! Dünya Bankası hiç hesapta olmayan 500 milyon USD'lik parayı Türkiye'ye veriyor. Bravo ya, şu el adamına! Bizim yanımızdalar! Acaba 500 milyon dolar, iç ve dış borç ödemesi için Hazine'ye mi, yoksa ihracatın artırılması amacıyla Türk Eximbank'a mı kullandırılacak? Hayır.

Ankara'da bir esnaf Başbakan Ecevit'in önüne yazar kasa atıyor. Mersin'de bir başkomiser çocuklarının düğün masraflarını karşılamak için esrar satarken yakalanıyor.

İyi ki Mr. Stanley Fischer ülkemize gelmiş. IMF'nin ikinci adamı bilmediğimiz bir sırrı açıkladı. Hükümet ekonomide başarısız olunca IMF'yi suçlardı ya...

Hazine'nin düzenlediği bir yıl vadeli, yüzde 12.36 faizli Dolar Euro cinsinden tahvil ihalesi gösterdi. Birincisi; paranın gideceği adres maalesef döviz. Parası olanlar kendilerini dövizle emniyete alıyor. İkincisi; her türlü olumsuzluğa rağmen yatırımcı TC'ye inanıyor. Hükümetin "ne yaptığını bilmez beceriksiz uygulamalarına" karşın, yatırımcı Hazine'nin aldığı borcu geri ödeyeceğine emin. Bu iki sonucu "iyi" ve "kötü" diye değerlendirebiliriz.

Medyaya göre, Ankara'da sevinç rüzgarları esiyor. Başbakanından bakanına, bürokratından bankacısına kadar herkes mutlu !

Sabah erken saatlerde cep telefonumuz çalıyor. Arayan DYP Genel Başkanı Tansu Çiller. Ege gezisine çıkan Çiller İzmir yollarında.

Perşembe günkü yazımızda üç hassas bilgilendirmede bulunmuştuk.

Dün akşam saatleri... Ekonominin iki üst düzey bürokratı kendi aralarında konuşuyor. Kamuoyunun tanıdığı bürokratlar çok sinirli.

İstanbul Menkul Kıymetler Borsası'nı kumarhaneye çevirdiler. Öyle dolaplar çevriliyor, öyle pis işlemler yapılıyor ki.. Bu çirkinliği "spekülasyon" şeklinde göremeyiz.

Washington'dan gelen "Önce IMF sonra Dünya Bankası bekletmeye aldığı kredileri serbest bıraktı" haberi Ankara'yı rahatlattı. Zor günler yaşayan hükümetin bir ortağı hariç diğer iki ortak 'güldü'.

Önce Merkez Bankası Başkanı Süreyya Serdengeçti'nin sonra Hazine Müsteşarı Faik Öztrak'ın telefonları çalıyor. Arayan Devlet Bakanı Kemal Derviş.

Bürokrasi sıkıntılı, bürokrat korkulu. Ankara'da işler maalesef yürümüyor. Çünkü işi yürütenlerde 'korku' var.

Türk Telekom krizi çözüldü. Ama Ankara'da huzur yok. Öksüz-Derviş savaşının galibi Enis Hoca oldu!

Dolar aldı başını gidiyor. Mark peşinden koşturuyor. Merkez Bankası'nın operasyonları dövizin ateşini düşüremiyor. Dövizdeki gidişattan kimler mutlu olur? Bir avuç zengini kenara koyarsak sorumuzun cevabı bellidir; bankalar..

Gördüğümüz ne rüya, ne de hayal... Yaşadığımız gerçek. Olanlar doğru. Kemal Derviş'in organizesiyle Hazine bürokratları takas zorluğunu aştılar.

Hükümetin dördüncü ortağı durumundaki Kemal Derviş'e sordum. "Şu ana kadar olan gelişmelerden mutlu musunuz?" Dr. Derviş gülmeye başlıyor.

Ekonominin patronu Kemal Derviş'e göre Frankfurt ve New York gezisi diğerlerinden çok farklı olacaktı. Hatta Derviş'in kurmaylarına "Kritik toplantılara gidiyoruz" dediği konuşuluyordu.

Kabine'nin ANAP kanadında yapılan revizyonun hedefi aslında Sadettin Tantan'ı yok etmekti. Ve başarılı olundu. Tantan'ı istemeyen partiiçi ve partidışı güçler maçın ilk yarısını galibiyetle kapatmış durumda.

Ekonomiden Sorumlu Devlet Bakanı Kemal Derviş ile sohbet ediyoruz. Konumuz; Kasım ve Şubat krizini önceden görüp, olumsuz beklentiye karşı pozisyon alabilen işadamlarının kim olduğu..Ekonominin patronu bize 'ufku geniş isim' soruyor. 'Kötü kokuyu' önceden kimin aldığını merak ediyor.

İtalyan sermayesini Türkiye'ye çekmek için çizmeye gelen Kemal Derviş önce rahattı. Sonra... Hazine Müsteşarı Faik Öztrak'ın "Efendim, Devlet Bakanı Yüksel Yalova Tütün Yasası'nı imzalamayacağını açıkladı. Piyasalar darmadağın" sözleri üzerine telefonla sarsıldı. Morali bozulan Derviş'in ilk tepkisi "Biz ne ile uğraşıyoruz, başkaları ne ile" oldu. Daha fazla konuşmadı. Sustu...