Fuat Bol

Başbakan, baskıcı, ayrıştırıcı ve despot olmakla suçlanıyor. Suçlayan kim; mahut muhalefet ve onların yandaşı konumundaki medya!

Asırlar boyu; doğudan kopup batıya doğru koşuyoruz. Ancak; bu yürüyüşün son iki yüz senelik devresi, 'kendimizden kaçış'ı yansıtıyor.

CHP'nin bugünkü genel başkanı Tuncelili ama; ceberut devletin tunç elinin, yöre halkının başına inmesini istercesine Tunceli isminde ısrarlı!

Bugün 24 Kasım..

Muhalefetin hedefinde AK Parti yok, diğer AK Parti'liler yok, yalnızca Tayyip Erdoğan var. Bütün meseleleri onu itibarsızlaştırmak...

Herhangi bir siyası parti kurulunca; derhal, genel başkanı oluverir.

Bu seçimler, eskiden olduğu gibi, yerel özelliklerden çok; genel ve ana siyasetin göstergesi olacak...

Cumhuriyet tarihi boyunca özel hayatlara zorla, baskıyla ve kanunla müdahale edilip; binlerce hayatların karartıldığında nerede idiniz?

Türkiye normalleşiyor ve su, yatağını buluyor. Daha açıkçası; millet, çarptırıldığı müebbet hapislikten kurtuluyor!..

Her on yılda bir darbe yapıp; zaten 'açık hava hapishanesi' konumunda olan memleketimizi 'zindan'a dönüştürdük!..

Hakan Fidan'ın, daha doğrusu Başbakan Tayyip Erdoğan'ın hedef alındığı adli kovuşturma girişimi, hafızalarda hâlâ tazeliğini korumaktadır.

Geçen hafta boyunca; Türk Milli İstihbarat Teşkilatı'nın başında bulunan Hakan Fidan'ın şahsında Başbakan Tayyip Erdoğan'ı ve onun icraatlarını tartıştık.

Süleymaniye'nin karşısında, dilini arsız arsız çıkaran ve sözüm ona, bir de alay eden tavrımızla yıkık-dökük bir gecekonduyu andırıyoruz!

Gelip geçici tedbirlerle, belki bu günümüzü kurtarabiliriz ama, geleceğimize asla güvenemeyiz. Toplumlar için asıl olan, gelecektir.

Gezi Parkı olayları hakkındaki görüş ve önerilere devam edelim

Çevre duyarlılığı bahane edilip bir siyasi hareket mi başlatılmak istendi; yoksa bu, bir hak arama eylemi midir

Bütün bunlardan daha önemlisi; demokratik reformların devam edeceği müjdesidir. Biz, yürüyen kervana bakalım!

En koyu milliyetçilik damarlarımızın kabardığı İttihat ve Terakki gününden beri; aziz milletimiz hiçbir zaman adam yerine konulmamıştır...

Biz, hakikati ceket astarımızda unutmanın aymazlığı ile; demokrasiyi gıdım gıdım içip tatmaya çalışıyoruz!

Evet; bu toplum 85 senedir ayrışmış durumda.. Zira toplumun kahir ekseriyeti devletine küskün! Ve, bu küskünlüğü bizzat devlet sağlamış. İnkar, baskı ve zulüm politikaları ile bunu sağlamış.