Hasan Mesut Hazar

Washington Büromuzu ziyaret eden Özbekistan Muhalefet Lideri ve ERK Partisi Genel Başkanı Muhammed Salih şeref defterimize imzasını "Sürgündeki bir Derviş" şeklinde attı. Muhammed Salih bey iki haftadır ABD'de temaslarda bulundu. Hafta başında Almanya'ya dönerken yorgun, ama temaslarının verimliliği ve Washington'da gördüğü hüsnü kabul sebebiyle oldukça seviçliydi.

Türkiye, yıldızı parlayan bir ülke! Londra'daki menfur terör saldırısı bile, Türkiye'nin önemli ülke olarak manşetlerde yeralmasını gölgelemedi. Bir tarafta ABD'nin Sun Valley kasabasında 250 dev şirketin patronlarının ve yöeneticilerinin buluştuğu konferansın baş ilgi odağı..

Başbakan Erdoğan 5 Temmuz'da tekrar ABD'ye geliyor. Bir ay önce Beyaz Saray'da Başkan Bush ile görüşen ve Washington ile New York'ta bir dizi temaslarda bulunan Erdoğan'ın bu yaz, ikinci ABD ziyareti! Başbakan bu defa, Idaho eyaletinin Sun Valley kentinde düzenlenen "zenginler zirvesine", "onur konuğu konuşmacısı" olarak katılmak üzere ABD'ye geliyor.

ABD Dışişleri Bakanlığı'nın düzenlediği program çerçevesinde Türkiye'den getirilen 10 kişilik medya temsilcileri ABD'yi ziyaret ediyor. Washington'da Pentagon dahil çeşitli yönetim kademelerinde birifinglere katılan ve KONGRE'yi de gezen Türk gazeteciler hafta sonuna kadar incelemelerini sürdürecekler.

Başbakan Erdoğan'ın ABD ziyareti bugün sona eriyor. Erdoğan, bu akşam Türkiye'ye dönüyor. Başbakan'ın ABD ziyareti, Türk-Amerikan ilişkileri üzerinde son zamanlarda çeşitli çevrelerde yapılan maksatlı spekülasyonların ne kadar gerçek dışı olduğunu ortaya koydu.

Başbakan Erdoğan'ın uzun zamandan beri planlanan ABD ziyareti programı kesinleşti. 6 Haziran'da Washington'a gelecek olan Başbakan, hızlı bir temaslar maratonuna başlayacak. Erdoğan'a ziyareti sırasında Dışişleri Bakanı Abdullah Gül ile Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Ali Babacan da refakat edecek.

ABD Temsilciler Meclisi Başkanı Dennis Hastert'in davetlisi olarak geçtiğimiz Salı akşamı Washington'a gelen Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı Bülent Arınç bugün Chicago'ya geçiyor.

Transatlantik ilişkilerinde yeniden bir canlanma var. ABD'nin Irak'a müdahalesi ile başlayan süreçte görüş ayrılıkları, Avrupa Birliği ile ABD ilişkilerini soğuttu. Amerikan aleyhtarlığı Avrupa ülkelerinde de hızla arttı. Transatlantik iş birliği yavaşladı.

ABD'ye hızlı bir trafik başladı. Hem sivil toplum kuruluşlarından ve iş adamlarından, hem de siyasi ve bürokratlardan oluşan heyetlerin ABD çıkarması sürüyor.

Mayıs ayının ne kadar hareketli geçeceği, daha ilk haftasının başdöndürücü diplomatik trafiğinden belli. Başbakan Erdoğan, ay sonunda gerçekleşmesi beklenen ABD ziyareti öncesinde yoğun bir trafik içine girdi.

Dış politikada çok hareketli bir Mayıs ayına giriyoruz. Başbakan Erdoğan 1-2 Mayıs'ta İsrail ve Filistin'i ziyaret edecek. Gelecek ay sonuna doğru da ABD'ye geliyor. Erdoğan'ın ziyaret tarihi ve programının önümüzdeki günlerde belli olması ve kesinleşmesi bekleniyor.

Türk-Amerikan ilişkilerinde her zaman gerilim doğuran Nisan ayı içindeyiz. Ermeniler'in, ilişkileri ipotek altına alma girişimlerinin tavan yaptığı günlerdeyiz. Sözde Soykırım Endüstri ve Ticaret Şirketi bu ayda, yüz milyonlarca dolar harcar.

ABD'deki Ermeniler ve işbirlikçisi bölücüler, 24 Nisan için hummalı bir çalışma içindeler. Savaş zamanında yaşanan trajik olayları abartarak ürettikleri propagandalara "soykırım" yaftasını yapıştırmak için şeytanı bile geride bırakan faaliyet içindeler.

Yazının başlığına bile kızacaklar olacak. Ama Türk-Amerikan ilişkileri, bir takım medyaya yansıdığı ve pompalandığı şekilde bozuk değil! Tamam; duygusal gerginlikler, kızgınlıklar ve tepkiler var.

Dış politikada çok hareketli bir dönemdeyiz. Orta Asya ve Kafkaslar kaynıyor. Lübnan ve Irak'taki gelişmeler kaygı verici. Ayrıca ABD'nin İran ve Suriye saplantıları, bölgede daha gerilimli ortama girileceğinin işaretleri. Üstelik Nisan ayı içinde, Ermeniler ve işbirlikçisi lobiler, Türkiye aleyhindeki faaliyetlere daha da hız verecekler.

Bir iş münasebetiyle geldiğim İstanbul'da önceki akşam ilginç bir toplantı vardı. Avrasya Kültürel ve Toplumsal Gelişim Derneği'nin başlattığı, "Millet ve Vekili İletişim Platformu Konferanslarından" ikincisi yapılmaktaydı.

Türkiye'nin en önemli potansiyellerinden birisi de yurtdışı eğitimli yetişmiş insan gücüdür. Eğitimli Türk gençleri ve bilim adamlarımız, dünyanın her yerinde büyük başarılara imza atıyorlar. Mesela ABD'de her alanda mesleklerinde zirveye çıkmış Türkler var. Amerikan üniversitelerinde okumuş, doktora yapmış Türkiye'de veya ABD'de çalışan yüzbinlerce Türk bulunuyor.

Bush'un Avrupa gezisi sonrasında, ABD ve AB birbirlerine daha çok yakınlaştılar. Büyük ve Genişletilmiş Orta Doğu Projesi çerçevesinde gelişmelerin hızlandığı bir döneme giriyoruz. Hem Orta Doğu'da, hem de Kafkaslar'da, değişim rüzgarları hızlı esmeye başladı.

Türkiye ile ABD arasında son günlerde ortaya çıkan "medya savaşlarının", faydalı yanları da oldu. İki ülke ilişkileri, birçok yönüyle kamuoyunda tartışılmaya başladı. Eğer tartışmalar, suçlama ve duygusal gerginlik yerine, serinkanlı ve sağduyulu biçimde yapılabilseydi, elbette daha çok yarar getirecekti.

ABD'de think-tank denilen düşünce kuruluşlarının önemi çok büyük. Bunlar hemen her konuda uzmanları bünyelerinde topluyor. Vakıf statüsünde çalışan ve vergiden muaf olan bu kuruluşlar, Amerikan sisteminde çok etkililer.