Hasan Sarıçiçek

F.Bahçe'de işler kötü gidince ilk sorgulanan Aykut Kocaman'ın teknik direktörlüğü oluyor.

F.Bahçe'de Alex'in, G.Saray'da Anıl'ın golü olmasa şu an ligin zirvesinde Trabzonspor ve Bursaspor yapayalnız kalacaklardı.

Tek vuruş! Akıl ve zekâ solu bir vuruş. Dia, Niang, Santos ve Mehmet Topuz'a geçit vermeyen kaleci Ramoviç'i filelere asan ve F.Bahçe'yi ipten alan Alex'e has ''On numaralı'' usta bir vuruş!

Ne fena bir psikoloji! Düşünün, bütün enerjisini "suç" ve "suçlu" arayamaya yöneltmiş bir toplum, değer olarak "güvensizlik" ve "paranoya"dan başka ne üretir, koca bir hiç? Maalesef F.Bahçe de böyle bir psikoza girdi.

Un, yağ, şeker hatta usta var ama ortada helva yok, neden? Sahi, F.Bahçeliler neden mutlu olamıyor, eksik nerede? Usta mı yanlış, yöntem mi yoksa tercih edilen futbolcular mı? Tespitim şu;

Trabzonspor, Barcelona gibi başladı, Barcelona gibi bitirdi... Bordo mavililer, terminatör gibi, gelene iki, gidene üç, böyle bir Trabzonspor'a, şampiyonluk anasının ak sütü gibi helal...

F.Bahçe'deki duyum ve gözlemlerim ışığında "Alex gerçeği!"ni anlatmaya çalıştım önceki gün. Vay, vay, vay! Sen misin Alex'i yazan! Ne tepkiler, ne eleştiriler! Öyle ki, Alex'e en ağır eleştirileri getiren en yakınımdaki F.Bahçeliler bile bir anda Brezilyalı yıldızın avukatı kesiliverdiler.

Brezilyalı top sihirbazı Alex'e alerjisi olan F.Bahçeliler soruyor; "Alex'in klası asla tartışılmaz diye yazıyorsunuz. Bu kadar iyi ise neden Brezilya Milli Takımı'nda yok? İspanya, İtalya veya İngiliz kulüplerinden biri, onu neden transfer etmez?" Hayda!..

Bir maç başlamadan biter mi, bitiyor arkadaş! Yine aynı maç "bitti" derken yeniden başlar mı, başlıyor arkadaş! Önce maç nasıl bitiyor, onu anlatalım.

Kırk yıl düşünsem, aklımın ucundan geçmezdi, Mourinho yönetimindeki yenilgisiz Real Madrid'in, Barcelona'ya 5-0 yenilebileceği.

Bugün kendi hikayemizi anlatacağım. Yönetim sanatındaki şu güzeliğe bakın; TGRT'deki bir hareket kelebek etkisindeki sessizlik gibi bütün bir sistemi ustalıkla değiştiriyor.

Hepsi yalan şu gerçek; Alex varsa Fenerbahçe için problem yok! Bu cümle ile önce Alex'in hakkını Alex'e verelim ve sonra sadede gelelim: Üç puanın çok ötesinde bir zafer kazandı dün gece Fenerbahçe, tebrikler!

Ucuz kurtulmuş Emre!" Habere bak, habere! Neymiş, başkasının akreditasyonunu takmış. Yeter artık!.. Bir Emre Belözoğlu tutturmuşsunuz, her fırsatta vuruyorsunuz. Hiç mi iyi şeyler yapmadı bu insan?

Muhteşem sonuç Fenerbahçe adına maçın ilk yarısındaki skor, ancak gerçek şu; Bucaspor karşılaşmasının sonucu önceden belliydi. Nitekim "güçlü" ile "güçsüz"ün haksız rekabetinde kafadan kopardı Bucasporun bütün umutlarını F.Bahçe Alex'in 1. dakikadaki şok golüyle.

Taş gibi takım olmuş Kayserispor! Bu ligde tepedekileri rahatsız edeceği kesin. Hatta çok daha ötesini hedefledikleri de. Nitekim dün ilk defa Kayserililer, 32 bin kişilik Kadir Has Stadı'nı doldurarak hem Kayserispor'a sahip çıktıklarını gösterdiler dün hem de bir şehrin şampiyonluk yarışı için tümden hazır olduğunu.

Transfer yapmış olmak için transfer yapılır mı? F.Bahçe'de, Aykut Kocaman dışında kiminle konuşsam, "Fayda-zarar" hesabı yapmadan "Bu takıma takviye şart!" diyor. Fakat transferi konuşulan isimlere bakınca insan kendine "Acaba bu isimler transfer edilmeye değer mi?" diye sormadan da edemiyor.

Yollara düştüm!.. Niçin, deplasmandaki 6 maçta 14 gol atıp, sadece 7 puan toplayan ve tarihinin en sıkıntılı dönemlerinden birini yaşayan F.Bahçe'nin son halini görebilmek için. Açıkça söyleyeyim, deplasmanda maç başına 2.2 gol ortalamasıyla oynayan F.Bahçe'nin mevcut haliyle, liderle olan 8 puanlık farkı kapatıp, şampiyon olma şansı, yok denecek kadar az.

Ne yapsın Aykut Hoca? Üç bininci golü bulamasa da Alex'in harika golü sayesinde zorlu G.Antep'ten deplasmanından 3 bin vatlık bir enerjiyle dönmek üzereydi ki F.Bahçe, önce Serdar Kurtuluş'un balyozu sonra Olcan'ın vuruşu indi kafalara! Yazık!

F.Bahçe Başkanı Aziz Yıldırım Lig TV'de Sinan Engin ve Melih Gümüşbıçak'ın sorularını cevaplandırırken kulübüne toz kondurmadı. Doğrusu da buydu, aksi, kendini tekzip olurdu. Alex'e, Güiza'ya, Aykut Kocaman'a toz kondurmadı. "Türkiye'nin en iyi kadrosu F.Bahçe'dedir" derken çok samimiydi.

Yazık! F.Bahçeli Ümit Özat, F.Bahçe'yi fena devirdi! Evlat kurşunu diye buna derler işte.