Hasan Sarıçiçek

Şu günlerde, arama motoru google.com'a "Beşiktaş'ın sorunu ne?" diye bir madde soracak olsanız, eminim site kilitlenir. Ancak, iddia ediyorum size sayacağı Beşiktaş'ın içinden çıkamadığı sorunlarla ilgili maddelerin hiç biri "Anlamak ve anlaşılmak"tan çok daha önemli olamaz.

Bu anlayış, bu oyun ve bu şartlar altında kırk gün kırk gece oynansaydı dün geceki maç, inanın değişmezdi sonuç.

Kazanmak güzel şey! Ancak daha güzel olan doğru zamandaki "Arayış!" "Neyin arayışı bu?" demeyin lütfen. F.Bahçe adına daha iyisini, en güzelini bulma arayışı.

"F.Bahçe'yi nasıl buluyorsun" diye soruyor, bir okurumuz! Malum, Kayserispor galibiyetinden sonra. Sizin ne diyeceğinizi bilemem ama benim cevabım şu oldu: Un var, yağ var, şeker hatta usta da var.

Bir maç düşünün iki kişi arasında geçsin... Bir maç düşünün bir pozisyonla özetlensin. Bir Ümit Karan düşünün G.Saray'ı kurtarsın!

Hüsran!.. G.Saray'ın Şampiyonlar Ligi için kurduğu tüm hayalleri PSV dün gece kabusa dönüştürdü.

Nobelciler, ülkesini, kurumlarını, değerlerini yerden yere vurduğu için bir parmak bal çaldı ağzımıza, Orhan Pamuk'a ödül vererek. Tebrikler!

Süper Lig'in ilk 8 haftasında sadece 2 galibiyet alabilen ve tam 12 golü kalesinde gören G.Saray, A.Gücü karşısına mutlak galibiyet düşüncesiyle çıkmıştı.

Şükür, son keskin virajı da Hakan'ın füze gibi çıkışı sayesinde keyifle geçtik ... *** Sistem, taktik hepsi lâfı güzaf!

Bir Kral düşünün... Zirvelerde dolaşmış ve başarıların en anlamlısını yaşamış olsun!

Süpersiniz beyler... Bu iltifat, ne sadece Servet'in indirdiği gol pasına ne de Tuncay'ın attığı o harika gole... Bu iltifat, yeniden yapılanan Macaristan'ı evinde mahkûm eden enfes futbola...

A Milliler, 2008 Avrupa Şampiyonası grup elemelerinde gerçekten zor bir dönemeçte. İki maç sonunda 4 puan da gelebilir, 2 puan da!..

Diş ağrısı gibi bir maçtı, K.Erciyes, Beşiktaş karşılaşması. Karşılıklı atılan iki gol dışında dişe dokunur bir şey yoktu.

Vay anam vay!... Ağlamak bize yakışmıyor. Alkışlar! Maç sonundaki alkışlar! Elensek de futbolun keyfine tutulan alkışlar!..

Aslında yazının başlığı "G.Saray'a güveniyorum" olmalıydı. Ama Avrupa'ya toptan bakalım istedim. Biri, Şampiyonlar Ligi, dördü UEFA, 5 takımımızla Avrupa'yı futbol olarak kuşatmaya hazırlanıyoruz! Ş

Süper Lig, tarihinde ilk defa farklı bir liderle tanıştı. Vestel Manisaspor, 7. haftada ligin zirvesine kuruldu. Peki, bu bir serap mı, değilse Vestel Manisaspor bugünkü zirvede kalıcı mı yoksa saman alevi gibi parlayıp sönenlerden mi olacak?

F.Bahçe'nin büyüklüğü tartışılmaz!.. O büyüklük ne Avrupa başarısıyla ölçülür ne de Randers gibi sıra takımları karşısındaki fark getirmeyen futbolla.

Kim ne derse desin G.Saray bu ülkenin en Avrupalı takımı... Bir yüzü ağlayan, diğer yüzü gülen Monalisa tablosu gibi görünse de, en Avrupalı takımımız G.Saray. Kimse kıskanmasın arkadaş!.. Neden mi, açıklayayım...

Bu yazının başlığı "Krallar ölmez" de olabilirdi. Ama hayır! Amaç, bir kralın muhteşem dönüşünü anlatmak değil...

Bırakın Deivid'i, Kezman'ı... Siz, Lugano'ya ve Tuncay'a bakın Tuncay'a!.. F.Bahçe'yi de, Zico'yu da ipten aldı, bu iki isim... F.Bahçe - Antalyasor maçı ilginç bir mücadeleye sahne oldu.