İrfan Özfatura

Bilseniz nasıl heyecanla anlatıyor gözlerini iri iri açarak, saçlarını sağa sola atarak tafsilata giriyorlar. Başlarında ilgili bilgili hocalar, sanki sen hayalini söyle gerisine karışma denmiş; mekanik, elektrik, elektronik, robotik destekler sağlanmış, yazılım yapılmış.

1946 Tek parti devri / Missuori / “Welcome” mahyalarıyla... 1968 Adalet Partisi / 6. Filo / “Go Home” sloganlarıyla... 2023 TCG Anadolu, beklenen özlenen manzara.

Cüzzam korkulan bir hastalıktır. Ağır geçen vakalarda saçlar dökülür, burun tabanı çöker, kollarda bacaklarda kabarmalar olur, basil sinir uçlarını tutar, görme ve his kaybı başlar, hatta felce yol açar.  

Kisra, Şah, Şehinşah, Padişah, Han, Hakan, Sultan, Firavun, Necaşi, Tubba gibi unvanları duymuştuk. Meğer bir de Mensa varmış devletlüler arasında.

Eski semtlerin ihtiyar şekercileri olur; beze, badem ezmesi, halka şekeri, nöbet şekeri, leblebi şekeri, badem şekeri, acı badem ve pişmaniye satar. Bilir misiniz çok şeker adamdır onlar.

Asırlar evvel Bursa’da, Edirne’de, Bosna’da, İstanbul’da huzurlu şehirler kurmuştuk, hâlbuki 21’inci yüzyılda ve daha büyük imkânlarla...

İşlerinin başına dönüp şehri ayağa kaldırmak için şevkle çalışan esnaf ve sanatkâr “Gitmek, terk etmek yok, şehrimiz safralardan kurtulacak, eskisinden de güzel olacak” diyor.

2. Dünya Savaşı’nda Almanlar, İngilizlerden önce davranırlar. Aksülamel esasına dayanan Hes 3B motorunu yapar, Heinkel’lere takarlar.

Sevinirsin çayla kutlarsın, üzülürsün teselli ararsın çayda. Güneş açar çay demlersin, yağmur yağdı bir daha.

32 daireli bir bina 6 bin 400 ton yapar. Bir kamyonun 10 ton çektiğini farz edelim, 640 tanesini dizeceksin ki taşınsın bina.

Çaya, çorbaya, çadıra, ilaca, somuna ne gerek var? Tek parti iktidarı afetzedenin hakkını “yontuya” harcar.

ABD Jeolojik Araştırmalar Merkezine (USGS) göre, büyük can kaybına sebep olan 10 depremden 9’u Asya’da meydana geldi

Edirne Sarayı 22 hamamı, 21 divanhanesi, 17 cümle kapısı, 14 kasrı, 13 mescidi, 13 koğuşu, 5 mutfağı, 4 kileri ve 6 bin memuruyla şehir gibidir âdeta...

Paşa çiftliği, muhacir mahallesi, güreş meydanı, kışla ve kütüphane...

Abdest alabilir, namaz kılabilir, çamaşır yıkayabilir, banyo yapabilir sıcak yaz günleri yatıp uyuyabilirsiniz.

Telefonun delikleri içindeeee. Ufak tefek parmakların yüzünden...

Pontiac denince güçlü bir savaşçı gelir akla. Atik, tetik, dengeli, sessiz, süratli, mukavim... Yakışır arabaya.

101 yıl evvel Fas’ta Cumhuriyya Rifiyya adlı bir devlet kurulur, ay yıldızlı bayrakla sömürgecilere meydan okur. 

Midgley, kurşunlu benzinin mahzurlarının farkındadır. İyi kazanır, maktul yakınlarını parayla sustururlar. Ölenler bir yana kemik erimeleri ve zihnî sıkıntılar başlar. Şu an atmosferimizdeki kurşun miktarı 1922’den 625 misli fazla. Buzdolapları ve spreylerde kullanılan ‘freon’ ise ozon tabakasını deler, büyük gaile açar yaşlı dünyamızın başına. Bakın bunu bilmiyor olabilir, kasıt var diyemeyiz bu hususta.

İngilizlerin, Fransızların, Portekizlilerin, İspanyolların, Hollandalıların, Almanların, Çinli ve Rusların sömürge cinayetlerini bilirdik de Japonlara toz kondurmazdık asla. Meğer onlar da...