Kemal Belgin

Bizim TVNet'teki Futbol Masası programının sunucusu, partnerim Eyüp Karakuş, bir gecesini vererek acı bir gerçeği ortaya çıkardı.

Bu sütunu okuyanlar anımsayacaklardır. Neyi mi? Geçen haftaki Kasımpaşa maçından sonra Galatasaray'ın "Sosyetik Dörtlüsü"nün dönerek oynayıp, en azından bir 50 dakika, buna alışık olmayan Kasımpaşa geri dörtlüsü ve hocasını şaşkına çevirmişti. Ben de bunun kaç maçta, kaç dakika tekrarlanabileceğini çok merak ettiğimi dile getirmiştim. Merakım Eskişehir'de giderildi. Bitti mi? Hayır!

Bir zamanların kâh MHK başkanlığı yapmış, kâh derbilerin müdavimi olmuş hakemleri! Yani siz, yeni yorumcu, yeni köşe yazarı eski hakemler! Neler yazdığınızın, neler söylediğinizin farkında mısınız acaba? Acaba diyorum, özellikle büyüklere yaranmak adına mı böyle yapıyorsunuz?

Tabii Galatasaray'dan bir siren sesi duyulmadı, ya da acil durum sinyali verilmedi. Ama ben şimdiden vereyim...

Galatasaray Teknik Direktörü Rijkaard'ın oynamakta olan elindeki tek uç adamını yollayıp, oynaması zor görünen elemanını tutması ne kadar rastlanılması pek güç bir tasarruf olarak orta yerdeyse, takımını alıp Antalya'ya gitmesi de o derece tuhaf, garip, saçmalıktır.

Erman Toroğlu'nun, Lig TV'den ayrılışının, ya da kamuoyunda çokça dillendirildiği üzere gönderilişinin arkasındaki gücün Aziz Yıldırım olduğunu yazıp, konuşmayan kalmadı.

İktidar, yani Demirören 4506, muhalefet yani Aksu 2834 oy aldı... Fark var mı, var! Ama olan bir şey daha var... Eski kafayla Beşiktaş'ı yönetirseniz, yakında bu rakamların saf değiştirmesi kesin gibi...

Herkes hayret içinde... Galatasaray'ın 200 milyon doları aşan borcunun Divan Kurulu toplantılarında sık sık gündeme getirilip, yönetimin hedef alınması bir yana, gerçekleşen ve gerçekleşmesi an meselesi olarak gösterilen ünlü futbolcu transferleri bir yana...

Malum ihale bitti ve Digital Platform Türkiye Süper Ligi maçlarının naklen yayın hakkını bir 4 yıllığına daha aldı. Hayırlı olsun! Dahası, Allah yardımcıları olsun!

Kulüpler Birliği Vakfı Asbaşkanı Göksel Gümüşdağ, geçen hafta içinde bir gazeteye verdiği demeçte, yeni havuz ihalesinden ez az 300 milyon dolar beklediklerini dile getirdi. Yok deve! Bu lige 300 milyon dolar haa? Siz dua edin de, yayın ihalesini kim alacaksa, şu anki 150 milyonun üzerine bir 50'lik daha atsın...

İnanılmaz... Kış ortasındayız... Özellikle İstanbul'dan yüz kilometre sonrası buzla, karla kaplı... Isı sıfırın 3-5 derece altında...

Yanılmıyorsam, bizim spor medyasında bu, "Yorumcu Sergen-Beşiktaş Altyapı Hocası Sergen" skandalını benden başka yazan, ekranda eleştiren kimse olmadı. Bunu yapmış olan varsa da, peşinen hakkını vereyim.

Trabzonspor Teknik Direktörü Şenol Güneş kardeşim, ülkeye döndükten sonra ya Fenerbahçe'yi hiç izlememiş, ya da izlediğinden bir şey çıkaramamış. Trabzonsporlu Selçuk'a acıdım bu maçta...

Efendim; Telegol'ün yayınlandığı televizyonun genel müdürü kim biliyor musunuz? RTÜK'ün eski başkanlarından Fatih Karaca...

Fenerbahçe'nin son kongresi öncesinde iktidar için yatırım anlamındaki, "Üç sene üst üste şampiyon olacağız" gibi spor literatüründe rastlanmamış bir sözün sahibi olan Aziz Yıldırım, Eskişehirspor yenilgisinin ardında Federasyona, kurullarına ve hakemlere savaş açtı.

Ercan Saatçi'nin Hürriyet Spor servisinin başına getirilmesinin yankıları hâlâ sürüyor.

F.Bahçe'de Kazım'ın, Beşiktaş'a karşı santrfor oynatılması halinde, Sivok ve Ferrari gibi iki İtalyan ligi deneyimli oyuncu arasında sinirlerinin bozulacağını ve ilk yarım saat içinde kırmızı kartla oyundan atılacağını, hem TvNet'teki Spor Masası Programı'nda maçtan iki saat önce, hem de Medyaspor adlı internet sitesinde maçtan beş gün yazdığım Haftanın Gündemi'nde iddia ettim.

Dünyanın her hangi bir ülkesinde, herhangi bir spor branşında disiplin kurullarının verdikleri müsabakadan sayılı men cezalarının özel maçlarda çekilebildiği ne yaşanmıştır, ne de yaşanması mümkündür.

Diyor ki Mustafa Denizli; "Trabzonspor'u iyi etüt ettik. Sahasında çok güçlü... Bu nedenle bu oyun düzenini kurduk..."

İnanılır gibi değil... Maç sonrası Denizli Hoca diyor ki, "Gözlemime göre rakibin savunma göbeği ataklara hiç katılmıyordu..." Eeee peki, o zaman Bobo mu son adam oynar, Nobre mi? Ya Tabata-Nobre değişikliği? Hele hele Üzülmez-İsmail değişimi?..