Öcal Uluç

Dybala, Mikautadze, Joaquin Correa, Berke, Ahmed Kutucu…

Okan Hoca’nın “onu “İlk on bir / Kulübe arasında ‘gelgitçi’ bir oyuncu” hâline dönüştürmesi”, iplerin kopması sürecini başlatmıştır…

Beklenen oldu ve Serdal Adalı, Hasan Arat’ın yardımcısı Hüseyin Yücel’i hezimete uğratarak, Beşiktaş’ın 37. başkanı oldu!

Beşiktaş’ın yarın genel kurulu var, “yeni başkan ve yönetim” seçilecek. Ne var ki, adaylardan biri, “disiplin kurulluk iddialar içinde” istifa eden bir Başkan’ın “başkan vekilliğini yapan” bir yönetim kurulu üyesi…

Edirne’den öteye gitmemek ve Süper Lig ile yetinmek zavallılığında debelenmemiz, sporumuza, futbolumuza ne getirecektir?

Evet, uzun uzun yazmaya, sütunlar doldurmaya gerek yok…

Taaa Suudi Arabistan’daki Galatasaray - Fenerbahçe Süper Kupa maçından beri”, Fenerbahçe Başkanı “eski köye yeni âdet” getirdi…

Özel TV’leri geçtim, devletin televizyonunda bile bu kelimeyi düzgün vurgulayan kalmadı!

Galatasaray, Trabzonspor maçını kazanmakla, “şampiyonluk yarışında” çok önemli bir virajı döndü…

UEFA Avrupa Ligi’nde “kâbus yaşadık”; Fenerbahçe ve Beşiktaş yenildi, Galatasaray berabere kalabildi… Galatasaray 12 puanla 6’ncılığa, Fenerbahçe 8 puanla 21’inciliğe, Beşiktaş 7 puanla 28’inciliğe düştü…

Hadi Türkiye’de “Galatasaray yapılanması” var diye ortalığı inletiyorsunuz; UEFA’da da mı yapılanma var? Puan durumuna şöyle bir bakın bakalım…

Misafirlerim vardı, Sivasspor - Galatasaray maçını seyretmek için, ancak onları gönderdikten sonra TV başına geçecektim. Onları yolcu ederken, bir Galatasaraylı dostumdan telefon geldi; “Maçı seyrediyor musun; ev sahibinin bazı oyuncuları, Galatasaray’ı yenmek için değil, eksiltmek için sahaya çıkmış gibi…"

Türk Futbol Federasyonu, 23 Nisan 1923’te Türk sporunun ilk teşkilatı olan Türk İdman Cemiyetleri İttifakı’nın kurulmasının ardından Şehzadebaşı’ndaki Letafet Apartmanı salonunda yapılan toplantıda “Futbol Heyet-i Müttehidesi” adıyla kuruldu. 21 Mayıs 1923 tarihinde FIFA’nın 26. üyesi oldu. Kurucu Başkanı Yusuf Ziya Öniş’tir.

Yıllardır en kolay ve en ucuz yola sapılıyor, defalarca yazdığım gibi, "hakemler" hedefe konuyor; işlem tamam…

Galatasaray Başkanı Dursun Özbek, Eyüpspor’a karşı kaybedilen 2 puandan sonra, Ali Koçların, Hasan Aratların, “onların vekillerinin” sarıldığı “başarısızlığı örtme yorganına” sarılıverdi; hakemleri infaz masasına yatırdı..

Sırasıyla Başakşehir berabere… Galatasaray berabere… Beşiktaş mağlup… Fenerbahçe galip… İyi ki varsın Fenerbahçe...

Eğer Başkan, “Mayıstaki kongreyi işaret etmek yerine, koltuğunu bütünüyle boşaltıp, kongreyi ‘aralık ayında’ yapma kararı” alsa idi” Beşiktaş için ümit çığ gibi büyüyecekti!

“Keşke Beşiktaş sezon başından beri sağı solu suçlamak yerine, kendi içine baksaydı. Belki yarışta kalırdı.” Beşiktaş’taki “hazin düşüşü” bu iki cümlelik paragraf “bütünüyle” özetliyor. Bu paragrafın sahibi müdürüm Sadık Söztutan; teşekkür ederim.

Teşekkürler sevgili Kemal Belgin, teşekkürler... Has bir Fenerbahçeli düşünür ve yazar olarak Zenit ile oynanan özel maçta tribünlerden yükselen "İstifa" tezahüratı üzerine, Ali Koç'un söylediği "Bırakın kudursunlar. Ama beni kudurtamazlar" sözüne karşı cuma günü yazdığın "Böyle Başkan olur mu?" başlıklı yazı için...

A Millî Takım’ın A Ligi’ne rahat bir şekilde çıkacağını düşünerek yazmıştım geçen yazımı… Bugüne kadar ona yapılan ağır ve haksız eleştirilere karşı çıktığım Montella’ya bugün ben de soruyorum; “Bunu nasıl becerdin?..”