Sabahat Emir

Bu sabah yorgun ve mahmur gözlerle yazımın başlığına göz attığınızda : "Ne var yani, bugün de diğer günler gibi bir gün işte?" diyebilirsiniz.

Özgürlük, hoş bir kelime... Anlam bakımından da öyle. İpeksi, şeffaf, ferahlatıcı ve moda tabirle havalı... Hürriyet kelimesinin yerine kullanılıyor ama bence tam olarak tutmuyor. Hürriyet daha genel bir anlam taşıyor, özgürlük ise daha 'öz 'le ilgili, 'ferdi hürriyet'i ifade ediyor gibi.

Okuyucularımdan son zamanlarda AB ile ilgili olarak neden yazmadığımı soran mesajlar aldım. Bendeniz ne zaman bu konuya yaklaşacak olsam, aşırı duygusallıktan mı nedir, yüreğimde bir plak dönüp duruyor: "Dokunma kalbime; zira çok incedir, kırılır..."

Ebedi dost, Bir sabah başımın etrafında sevinç çığlıkları atarak dönen kuşlar: "Mektubun var Ufuk!" diyerek uyandırdılar beni. Hep bir ağızdan mektubu okudular. Ne kadar sevindiğimi, ne kadar heyecanlandığımı anlatamam. Medya Ormanının bütün ağaçları bayram havası içindeydik o gün.

Tarihî Kentler Birliği' nin 2004 yılı son buluşması beşbin yıllık geçmişi bulunan; ancak birliğe yeni üye olan Gaziantep'te yapıldı. Katılımcıların yüksek oranda oluşu, ortak heyecanın oluşturduğu sinerji, TKB'nin kuruluşundan bu yana özverili ve azimli çalışmalar sonucu ulaştığı başarının göstergesiydi.

Kuruluşundan beri çalışmalarını elimden geldiğince takip ettiğim Tarihî Kentler Birliği toplantısının kasım başında Gaziantep'te yapılacağını haber aldığımda çok istediğim halde gidip gitmeme konusunda tereddüdüm vardı.

Ünlü piyanistimiz Tuluyhan Uğurlu, geçtiğimiz pazartesi akşamı Çırağan Otelinde güzel ve etkileyici bir konser verdi. Sanatçı, görsel destekli konserinde kendine özgü müziğiyle, Napoleon Bonaparte'ın: "Eğer dünya tek bir ülke olsaydı başkent olurdu" dediği İstanbul' u tarihi gelişim çizgisi içinde mavinin ağır bastığı çeşitli renkleri ve doğal güzellikleriyle anlattı.

Bana kitap gönderme lütfunda bulunan yayınevleri ve yazarlar, gecikmelerden dolayı alınmasınlar. Elimden geldiğince bunlara sütunumda yer veriyorum. Buyurun kitap dünyasına...

Bilimsel gelişmeleri takipte Batı'dan yüzyıl geride olduğumuzu biliyor musunuz? Bilim ve teknolojik gelişmeleri takipte iyi niyetli olan bendeniz bile doğrusu aranın bu kadar açık olduğunu bilmiyordum.

Ufuk, Beykoz sırtlarında kurulun Medya Ormanı'nda kendi elimle diktiğim ladin ağacımdır." Sevgili Ufuk, Ormancı dostlardan biri senin o görkemli Boğaz manzarasında bağrını Karadeniz'e açarak serpilmekte olduğunu haber verdiğinden beri seni görmek özlemiyle dolup taşmaktayım. Gel gör ki şu veya bu sebeple bir türlü kısmet olmuyor.

Talihin garip cilvesi işte; bizler, kahramanlar devri sona erdi-ermedi tartışması yaparken Amerikan sineması, büyük bir özen ve titizlikle antik ve tarihe damgasını vuran kahramanlarını büyük prodüksiyonlarla günümüz seyircisiyle buluşturmaya devam ediyor. Aşil, Kral Arthur ve Büyük İskender... İnsan, bir süredir sinema dünyasında baş gösteren bu tarih ve kahraman merakı ne diye sormadan yapamıyor.

Farkında mısınız bilmiyorum, son zamanlarda muhtelif TV kanallarında medyaya yönelik öz eleştirilerin yapıldığı tartışma programları ekrana geldi. Toplumun absürd, içeriksiz programlarla içinin boşaltıldığından, dizi furyasıyla gerçeklerden uzaklaştırıldığından, neticede bireylerin sanal bir yaşama sürüklendiğinden falan bahsedildi. Şimdi, "günaydın!" mı diyelim?

Filistin lideri Yaser Arafat, Orta Doğu'nun çalkalandığı bir dönemde barışı görmeden bu dünyadan göçtü. Allah rahmet eylesin! Acısını yürekten paylaştığımız Filistin halkının başı sağ olsun!

İnsanın kendi mahallesinde bir Kültür Merkezi'ne sahip olması başlı başına bir şans ve iftihar vesilesi. Bu yıl mübarek ramazan akşamlarında benim mahallemdeki Akatlar Kültür Merkezi'nde tertiplenen "Tiyatro Buluşması"nı şehrin trafik karmaşasına girmeden takip etme imkanı buldum. Burada sahne alan özel tiyatroların güzel ve dikkate değer oyunlarını seyrettim.

TRT'nin yeni yayın dönemine Türk Müziğine ağırlık vererek başlaması benimle birlikte bu müziğin hayranlarını çok memnun etti.

Geçtiğimiz haftanın ilgi çeken olaylarından biri Galler Prensi Charles'ın İstanbul'daki İngiliz Başkonsolosluk binasını yeniden açmak üzere Türkiye'ye gelişiydi.

Ekim Cumhuriyet Bayramı akşamında İstanbul Valisi Muammer Güler ve eşi, Atatürk Kültür Merkezi'nde bir resepsiyon verdi.

Atalar, "Yuvayı yapan dişi kuştur" derler. Yaradılış itibariyle merkezi kendi dışında olan (tabii ki istisnalar kaideyi bozmaz), ancak birilerini mutlu ettiği zaman mutlu olan kadın, yaradılışının bu özelliğiyle yalnız yuvasının değil toplumun da dirlik ve düzenini sağlayan temel direğidir.

AB rüzgarına kapılıp gittiğimiz şu günlerde düşüncelerimiz de AB ekseni etrafında dönüp duruyor. Tabii kuruntularımız ve endişelerimiz de... Fonda müzik destekli bir şarkı da hafiften hafife eşlik ediyor.

2002 yılının sonbaharında üniversiteden arkadaşlarımla Burgazada öğretmen evinde buluşup öğle yemeği yemiş, akşam saatlerine kadar tatlı tatlı sohbet etmiştik. Adanın cennet havasında geçirdiğimiz o gün o kadar hoşumuza gitmişti ki, Bostancı'da birbirimizden ayrılırken bir dahaki yılın yazında tekrar buluşmak, hatta bir iki gece adada kalmak için sözleşmiştik.