Yılmaz Öztuna

Cumhurbaşkanı Sayın Abdullah Gül, Avrupa Birliği'ne "vizyonunuz eksik" demişti. Başbakan Tayyip Erdoğan, dün Avrupa Birliği'ni daha detaylı şekilde eleştirdi.

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, olağanüstü önemli 10 günlük Amerika ziyaretinden döndü.

Cumhurbaşkanımız Sayın Abdullah Gül'ün Amerika ziyareti, politik ve diplomatik tarihimize damgasını vurdu.

Yukarıdaki denklem, Sayın Başbakanımız'a ait. "Evet diyenler ne kadar demokratsa, hayır diyenler o kadar demokrattır" dedi.

Âgâh Efendi'nin yayıncı, Şinâs Efendi'nin başyazar olduğu Tercemân-ı Ahvâl'in pek çok içeriği bugünkü gazeteler için de ilk örnek oldu. Nâmık Kemal ve bütün bir yazar kuşağı burada ün kazanmışlardı.

Biz Türkiye Cumhuriyeti'ni 13 milyonla kurduk. Şimdi olduk 74 milyon. Maaşallah diyelim ama, bazı gerçekleri hatırlamamız lâzım:

Sayın Cumhurbaşkanımız, ABD programının yoğunluğu sebebiyle, New York'ta bulunan İsrail Cumhurbaşkanı Şimon Peres'le görüşmeyeceğini bildirdi.

Cumhurbaşkanımız Abdullah Gül, mutattan uzun bir Amerika Birleşik Devletleri ziyaretinde. Birleşmiş Milletler yıllık toplantısı vesilesi ile de olsa böyle bir yakınlaşmaya ihtiyaç vardı.

G-20 malûm, dünyanın 8 zengin devleti+12 en gelişmekte devletinden oluşan ekonomik ve politik önemli bir milletlerarası kuruluştur. Türkiye, 12'ler arasındadır. Merkez Bankası Başkanı da Türkiye'de evrensel finans krizi sona erdi müjdesini verdi.

Dış ülkeler basın ve televizyonlarında Türkiye hakkındaki yayınlar, daima dikkat çekicidir. Yalın haberler bile öyledir. Özenle izlememiz gerekir. Dışarıdan nasıl göründüğümüz, nasıl fotoğraf verdiğimiz önemlidir.

Eğer Miryokefalon savaşını kaybetseydik, düşman, taht şehrimiz Konya'ya gelecek ve bizi Anadolu'da sürebildiği kadar doğuya sürecekti, devletimizin geleceği de kararacaktı

Türkiye artık dünya politikasında ve medyasında eskisinden fazla yer alıyor. Referandum sonuçları da ilgi çekti. Türlü çeşitli tahliller, tahminler yapıldı.

Referandumda halkımızın tercihinde ağırlığı olan bazı faktörlerin üzerinde durulmadı.

Şimdi daha çok Akdamar denen Ahtamar, Van Gölü'nün güneydoğusunda, Van şehrinin 4 kilometre açığında bir adacıktır. 921 yılından kalma Ermeni dinî mimarisinin seçkin bir eseri kabul edilen harap kilisesi vardı. Kilisenin onarımı bugün bitmiş durumda. 19 Eylülde törenle açılıp Ermeni âyîni yapılacak. Trabzon'da Sumela Manastırı'nda yaptığımız gibi. Aferin AK Parti hükûmetine...

Başbakan Tayyip Erdoğan, Türkiye Cumhuriyeti siyasi tarihinin en heyecanlı kampanyasını, dünyaya parmak ısırtan bir enerji ile yürüttü. Büyük başarı kazandı. Başarısı, Avrupa Birliği ve Amerika Birleşik Devletleri demokrasi dünyasında tasvip gördü. AB; bundan böyle Türkiye'nin Avrupa demokratik düzeyine daha kolay geçeceğini bildirdi. Dünyanın 1. adamı olan Başkan Obama telefonla kutladı.

Millî irade EVET dedi. Anayasa değişikliklerini beğendi, ama daha çok Tayyip Erdoğan'a inandı. Geçmiş icraatını onayladı, gelecek icraatına güvendiğini belirtti.

Avrupalı arkeologlar ilk matbaalarını 9. asırda kuran Uygurların bastığı yüzlerce Türkçe kitap bulup ülkelerine götürdüler. Nedense yayınlamıyorlar

Batılılar bizi taassupla suçlamışlardır. Taassup, bir dinin diğer dinlere müsamahasızlığı, hoşgörüsüzlüğü anlamında kullanıldığı takdirde, elbet bizde de taassup eylemleri yaşandı. Ancak hangi asırda olursa olsun biz Türkler, hiçbir zaman Batı'nın derekesine düşmedik. Diğer Müslüman kavimlerde de geçmişteki Batı taassubu olmadı.

Bayramınız kutlu olsun! Hafta sonu 12 Eylül Pazar referandum günüdür. Siyasî tarihimizin en büyük propaganda kampanyasını yaşadık.

Filistin'de barış için Başkan Obama, Başkan Clinton derecesinde ağırlığını koymadı. Koysaydı bile, Netanyahu hükûmetini ikna edemezdi. Fazla zorlamadı. Müzakereleri Amerika'dan Mısır'a nakletti. Her iki mecliste kıl payı denge üzerinde bulunan Obama, seçimlere ağırlık veriyor.