Ziya Osman Açıkel

New York - Görüşme adresi Citigroup Center 153 East 53 rd Street 14th Floor Görüşenler Maliye Bakanı Kemal Unakıtan, Özelleştirme İdaresi Başkanı Metin Kilci, ile Philip Morris'in en tepe iki yöneticisi.

İtalyan asıllı bir ABD polisi, Kemal Unakıtan, eşi Ahsen Unakıtan ve benim pasaportlarımızı aldı. Türk olduğumuzu anlayınca, kırk yıllık arkadaşlar gibi Maliye Bakanıyla sohbete daldı. Süleymaniye krizinde, ABD yönetiminin hatalı davrandığını belirtiyor. Savaşı sevmediğini ve istemediğini söylüyor. Türkiye'de turistlerin ucuz bir tatil yaptıklarını anlatıyor. Futbol milli takımımızın, Dünya Kupası ile Konfederasyon Kupası'ndaki tüm maçlarını izlediğini kaydediyor. Polis Mr. Zanetti bizi şaşırttı. Bu denli sıcaklık beklemiyorduk doğrusu. Soğuk duracaklarını düşünüyorduk.

New York THY'nin TK 0001 sefer sayılı Airbus 340 uçağı rötarsız kalktı, Istanbul Atatürk Havalimanı'ndan.. Kemal abinin 'babalar gibi satarım' gezisini izlemek üzere New York'a uçuyoruz. Maliye Bakanı Kemal Unakıtan, avukatlık mesleğini bırakmış eşi Ahsen Unakıtan hanımefendi, Özelleştirme İdaresi Başkanı Metin Kilci, Citigroup yetkilisi Alper Kılıç ve ben, ABD yollarındayız.

Devletin en ciddî ve başarılı basın müşaviri Salih Yendi telefonda: "Maliye Bakanımız Sayın Kemal Unakıtan, New York ve Boston'a gidiyor. Özelleştirme konusundaki bu gezi son derece önemli. Benden söylemesi. Sayın Unakıtan'ın bu programını izlemende fayda var. Kemal beyde, seni ABD gezisinde görmekten memnuniyet duyacağını belirtti." Salih üstadın bu uyarısı ve Kemal Unakıtan beyin daveti üzerine, bugün ABD yollarına düşüyoruz sevgili okuyucularım.

Tam 75 yıl önce Atatürk'ün isteğiyle 31 Ocak 1928'de kurulan bir ilim, irfan yuvası. Atatürk'ten gelen talimat üzerine, dönemin Başbakanı İsmet İnönü ile 202 milletvekili arkadaşı, Türk Maarif Cemiyeti'ni Türkiye Cumhuriyeti'ne armağan ediyorlar. Tek bir arzuya sahipler; Atatürk de, İnönü de, milletvekilleri de...

Duyduk duymadık demeyin. SPK Başkanı Doğan Cansızlar suç işliyor! Cansızlar'ın suçunu açıklıyorum! Devlet malını korumak.. Türkiye Cumhuriyeti'ne ait paraların götürülmesini engellemek... Batakçılara ve mafya babalarına devletin 7 trilyon lirasını yedirmemek... Suça bak suça! Böyle suçlamalar insana şeref verir.

SPK'nın merkezi Ankara'nın Emek semtinde. Hoş olmayan bir binada görev yapıyor yüzlerce insan. Park yeri yoktur. Sokak aralarına araçlarını koyarlar çalışanlar ve işlem için gelen insanlar. Dünyada metrekare başına en fazla insanın yaşadığı ülke Japonya. Bana kalırsa, SPK'nın Emek'teki binası, Japonların rekorunu kırar. Yer darlığını, yaşanan depremleri ve New York'taki ikiz kuleleri yıkan saldırılardan yola çıkıyor SPK. Ayrıca Avrupa Birliği'ne uyumsallaşmak, modernizasyon projesi, e-devlet uygulamasına geçilmesi, Sermaye Piyasası Bilgi Sistemleri Projesi, İstanbul dışında konuşlandırılarak tüm şirket ve borsa bilgilerinin güvenli bir şekilde yedekleneceği İMKB ve Takasbank Afet Telafi Merkezi düşüncesiyle yeni bina alımı gerçekleştiriliyor.

Gazete olmuş. Dergi olmuş. Televizyon olmuş. Farketmez. Amaç; menfaat için gazetecilikse...Yapılacak iş bellidir. Çamur atacaksın ki; izi kalsın. İftira edeceksin ki; lekelensin.

Avrupa'da ilklerin bankası olarak tanınan Banco Comercial Portuges (BCP) 3 Temmuz'dan itibaren ülkemizde BankEuropa olarak hizmet verecek. Portekiz'in bir numarası olup, Avrupa'nın en büyük ilk onbeş bankası içinde bulunan Banco Comercial Portuges (BCP) Türkiye'ye "merhaba" diyor. BCP, BDDK'dan Yunanistan'daki bankası Nova Bank kanalıyla 3.2 milyon Dolar'a satın aldığı Sitebank'a BankEuropa ismini vererek, ülkemiz bankacılık sektörüne sokuyor.

Geçenlerde Hürriyet Gazetesi'nde meslek büyüğümüz Ertuğrul Özkök biz medya mensuplarına ders veren güzel bir yazı yazdı. Bu yazısında çuvaldızı benim de dahil olduğum gazetecilere, yazarlara, habercilere batırdı. Maalesef bir çok yer kirletildiği gibi gazete sayfaları, televizyon haberleri de kimi zaman siyasilere, kimi zaman işadamlarına veya bürokratlara karşı silâh olarak kullanıldı. Bu tür haberler ve yazılar ile istenilen netice alınamayınca aynı yazılar ve aynı konular tekrar tekrar gündeme getirildi. Neden...... Çünkü yazının yazılmasına sebeb olan iş halledilmedi veya birilerinin işi görülmedi.

Türkiye İhracatçılar Meclisi Başkanı Oğuz Satıcı gençtir ama etkilidir. Başkanlığı'na gelmesiyle TİM 'iharekete geçiren Satıcı net konuşur. Sözlerini esirgemez. Satıcı'nın kimseyi sattığını duymadık. İhracatı patlatmak için Kürşad Tüzmen'le birlikte omuz omuza mücadele veren ekiptendir Oğuz bey.

Evet efendim. Devam ediyoruz dünkü konumuza. SPK yönetimi diyor ki: "Sermaye piyasalarında belirli işleri yapan ve/veya yapacak olanların Sermaye Piyasası Kanunu ve kurulumuz düzenlemeleri çerçevesinde, uluslararası ölçülerde standart lisanslama sınavlarına tabi tutulmaları sözkonusudur. Sektörde çalışan kişilerin lisans sınavına tabi tutulması gerekliliği herkes tarafından desteklenmektedir." Bu sözlerin anlamı şudur sevgili okurlarım:

Sevgili okuyucularım. Diyelim ki; sermaye piyasası araçlarından faydalanacaksınız. Yani; paranızı hisse senedi, hazine bonosu, devlet tahvili, yatırım fonu gibi enstrümanlarda değerlendirmek istiyorsunuz.

Cumartesi günü gazetelerin ekonomi sayfalarını karıştırıyorum. Çarpıcı manşetleriyle dikkat çeken bir gazetemizde... At kuyruk saçlı, küpeli bir hemcinsimiz (!), bürokraside operasyonlara başlamış! İlk atamayı Sermaye Piyasası Kurulu'nda gerçekleştirmiş bu arkadaş. Güya...

Sevgili okuyucularım. Osmanlının büyüklüğünü hissetmek isteyenlere "Edirne'ye gidin" diyorum. Ve, kendime çok kızıyorum; "Bugüne kadar niye Edirne'ye gitmemişim." Osmanlının ikinci başkenti Edirne'yi görünce, bu serhat şehire beni getiren Maliye Bakanı Kemal Unakıtan'a teşekkür ediyorum. Dünyayı dolaşan Türkiye'nin her tarafını gezen bir insanım, ama.. Otuzaltı yaşımızda görmek nasipmiş Edirne'yi.

Eskişehir'den sonra İstanbul'a geçtik, Kemal Unakıtan'la. MÜSİAD'ın 12. Olağan Genel Kurulu'na katılacağız. Ardından serhat şehrimiz Edirne'de olacağız. Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği'nin toplantısı görkemliydi. MÜSİAD Başkanı Ali Bayramoğlu konuşmasında, AK Parti iktidarına yol gösterdi. Hükümetten 'geleceğe damga vuracak' icraatlar beklediklerini söyleyen Bayramoğlu'nun TÜSİAD'ı ve TOBB'u eleştirmesi, mantıklı ve doğruydu.

¥ Eskişehir Sabah saat 09.00 Maliye Bakanı Kemal Unakıtan'ın Zirvekent'teki lojmanına ulaştık. Basın müşavirliği konusunun ülkemizdeki güçlü ismi Salih Yendi ile beraberiz. AK Parti'nin 'Kemal abisi' neşeli. Morali yüksek, belli. Hoşbeş ettikten sonra.. "Haydi. Yola çıkalım artık" diyor Unakıtan. Şehirlerarası yola giriyor üç arabalık konvoyumuz. "Takıl bana..."

Türkiye Halk Bankası Genel Müdürlüğü'ne gittim. DSP-MHP-ANAP-Kemal Derviş dörtlü koalisyon hükümetinin yönetiminden yeni çıkan Halkbank'a şöyle bir uğradım. Amacım; Halk Bankası İcra Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü Tevfik Bilgin'in nasıl bir idareci olduğunu öğrenmekti.

Renkli konuşması... Sivri dilliliği... Taviz vermez yapısı... Tüccar mantığıyla çalışması... Lâfını esirgememesi... Aleyhinde olanlara dokundurması... Bu farklı özellikleri başkentte sadece bir kişi sergiliyor. Kim mi ? O... Recep Tayyip Erdoğan'ın, AK Parti'nin, hükümetin 'Kemal abisi' Maliye Bakanı Kemal Unakıtan. İlk açıklamasında neler söylemişti?

Malumunuzdur, TGRT'de hazırlayıp, sunduğum 'Ekonomi Kulisi' programı var. AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Dr. Bülent Gedikli ile ANAP Genel Başkan Vekili Dr. Nesrin Nas son canlı yayındaki konuklarımdı.