Ahmed Doğrusözlü

Allahü teâlâ, Cenneti Ramazân Bayramı günü yarattı. Tûbâ ağacını o gün dikti. Cebrâil aleyhisselâmı o gün vahiy elçiliğine seçti...

İslâmiyette bayram günleri, Peygamber Efendimiz (sallallahü aleyhi ve sellem) zamanından beri, husûsî bir şekilde kutlanagelmiştir...

"Kadir Gecesi", Muhammed aleyhisselâmın ümmetine mahsûs bir gecedir. Başka Peygamberlere böyle bir gece verilmemiştir...

Sevgili Peygamberimiz buyurdu ki: "Kim, [fazîletine] inanarak ve sevâb umarak Kadir Gecesini ibâdetle geçirirse, geçmiş ve gelecek günâhları affolur."

Büyük velîlerden Yûsuf bin Hüseyin Râzî (rahmetullahi aleyh) buyurdu ki: "Dünyâda en kıymetli şey, ihlâstır."

"İhlâs; her şeyin Allahü teâlânın rızâsı için yapılması, amelin kabûlüne vesîle olan güzel düşünce(niyyet)dir."

Namazı kazâya bırakmak büyük günâhtır. Bir kimse, kılamadığı bütün namazlarını kazâ etse, yine de bu günâhtan kurtulamaz!..

Namaz ibâdeti, bütün ilâhî dînlerde vardı. Bütün Peygamberlerin kıldıkları namazlar bir araya toplanarak, Mi'râc'ta, Müslümanlara 5 vakit namaz farz edildi...

Peygamber Efendimiz buyurdu ki: "Ramazân ayı gelince, Cennet kapıları açılır. Cehennem kapıları kapanır ve şeytânlar zincire bağlanır."

İlk insan ve aynı zamanda ilk Peygamber olan Hazret-i Âdem'den i'tibâren bütün Peygamberlere (aleyhimüsselâm) ve ümmetlerine oruç farz idi...

İmâm-ı Rabbânî hazretleri buyurdu ki: "İnsana lâzım olan önce Ehl-i sünnete uygun inanmak, sonra Allahü teâlânın emir ve yasaklarına uymak, sonra tasavvuf yolunda ilerlemek, ihlâsı elde etmektir..."

İhlâs, niyyeti düzeltmek, temizlemek, hâlis yapmak, temiz etmek, dünyâ menfaatini düşünmeden bütün ibâdetlerini ve işlerini yalnız Allah için yapmak, ma'nâlarına gelmektedir...

İslâmiyetin doğuşundan i'tibâren; Müslümân âlimlerin, her sâhada ulaştıkları yüksek seviye, İslâm medeniyetini süsleyen kıymetli mücevherler gibidir...

Osmânlı sultânları bütün insanlığa büyük hizmetler yapmışlardır... Bütün sultânları tek hânedândan gelen, bu kadar uzun ömürlü, Osmânlıdan başka bir devlet yoktur...

Yüce Allah, Berât Gecesinde, ezelî ilminde mevcût olan sırların bir yıllık bölümünü, "Levh-i Mahfûz"a indirir ve yeni bir yıl için, melekleri, yapacakları işler bakımından görevlendirir...

Geçen hafta cumartesi günkü makâlemizde, bütün dünyânın, biz Osmânlı torunları olan Türklerden ve Türkiye'den çok şeyler beklediklerini ifâde etmiştik. O makâlemizde 3. madde olarak zikrettiğimiz "Afrika Kıtası Müslümân Ülke ve Toplulukları Dînî Liderler Toplantısı"yla ilgili bugün birkaç kelime daha zikredelim:

Günümüzde bütün dünyâ, Türkiye'den, bizden, Türklerden, Osmânlı torunlarından çok şeyler beklemektedirler. Bu konuda, sizlere, muhtelif ülkelerden, özellikle Balkanlar, Türk Cumhûriyetleri ve İslâm Âlemi'nden bizzât şâhidi olduğum bazı misâller vermeye çalışacağım:

Cenâb-ı Hak, kullarına çok merhametli ve şefkatli olduğu, çok acıdığı için bazı gecelere, günlere ve aylara husûsî kıymet vermiş, bu gece, gün ve aylardaki duâ, tevbe, namaz ve oruç... gibi ibâdetleri kabûl edeceğini bildirmiştir.

Namazın iki vakitten beş vakte çıkarılması bu zamanda olmuştur. Ayrıca, îmân esâslarıyle ilgili Bakara sûresinin ["Âmener-resûlü" diye bildiğimiz] son iki âyeti ve "ümmetinden şirk koşmayanların Cennete gireceği" müjdesi, Peygamber Efendimizin mi'râc dönüşü biz ümmetine getirdiği en değerli hediyeler arasındadır.

Receb-i şerîf ayının her gecesi kıymetlidir, her Cuma gecesi de kıymetlidir; Regâib kandilinde olduğu gibi, dünkü Mi'râc kandilinde de iki kıymetli gece bir araya gelince daha da kıymetli olmuştur...