Ethem Mahmut Ziya

Bizleeer damacanaya hırka dikmiş bir neslin ahfadıydık. Arabamızı ööle yaz danası gibi bırakamazdık. Elbette faça yapılmalıydı...

İstanbul'un direklerarasından ibaret olmadığı vakıa. Ermeni kantoculara çanak tutanların maksadı neydi acaba?

Bakkal amca dert dinler, teselli verir, emanetçilik yapar, veresiye yazar, ne uzar, ne kısalır, bir gün kepengi kapar.

Kadına baksan sanırsın, efendisi sultan. Adama baksan sanırsın, hanımı peri padişahının kızı filan.

Çocuk ağlarken değil gülerken güzel, elleşmeyin gülsünler

Biz ne yazsak diye kara kara düşünüyoruz, kahvedekiler beş dakikada on mevzu buluyor.

Bazen Sirkeci'deki kırtasiyecilere giriyorum. Hani bir şeye ihtiyacım olduğundan değil, havasını teneffüs ediyorum yetiyor.

Çukurovalı Hıdır yine pamukta karar kıldı. Niye derseniz tek kelimelik bir cevabı vardı: Alışkındı...

Efendim, evvel emirde geçmiş "Cabotage Bayramınızı" tebrik eder, sıhhat ve afiyet içinde daha nicelerine kavuşmanızı temenni ederiz.

Yetmişli yıllar. Vezneciler'den bindiniz dolmuşa... Bir süre Vefa'nın ara sokaklarında dolanır neden sonra Şehzadebaşı Camii şerifinin önünden çıkarsınız yola... Dolmuş, dolmuş ya da dolmamış fark etmez, Fatih İtfaiye önünde uzunca bir süre yatar, biteviye basar kornaya... "Küçükkö, Rami, Pazariçi Berecteeen!"

Çocukluk güzelmiş be... Eline bir tencere kapağı geçirdinse şoförsün tamam. Önce gıv gıv gıvvv marşa bacaksın... Ha gayret çalışacak...

Bir yorgunluk kahvesi alıyorsunuz, sonra serin şerbetler geliyor.

Top sahibi mühim bir şahsiyettir, evvelemirde takım seçme hakkına haizdir. Münakaşalı vaziyetlerde son sözü o söyler, "alır topumu giderim" demese de bunu hissettirir.

Çocuklar başlarına buyruk bırakılamaz, onların ne oynayıp ne oynamayacağına TCMEVBTUM* karar verir ancak!

İlk mektep kitaplarında "egemenlik bila kayd-ü şart milletindir" diye okutmuşlardı ama...

İlk hat 5 ayda 876 bin yolcu çekip bir milyon küsur kuruş kazanınca raylar Eminönü, Aksaray, Topkapı ve Yedikule'ye de uzar.

Türk filmleri birbirine benzerdi, sonlarını tahmin edebilirdiniz pekâlâ. Var mısınız bir senaryo yazalım... Ağlangaçlı olsun ama...

Ben bayram harçlığı ile oyuncak kamyon alan ablalar bilirim, vitrinde minik beşik ona göz kırpmaktadır oysa.

Tahkik edin göreceksiniz. Bütün ünlü otomobil markalarının mazisinde bisikletini yapmaya çalışan bir tıfıl yatar.

42 yıl evvel bugün... İstanbul'da çıkan akşam gazeteleri arasına biri daha katılıyor. Adı "Hakikat!"