Hasan Mesut Hazar

Irak'taki gelişmeler, ABD'nin politikalarında köklü değişim sinyalleri veriyor. Demokrasi getirmek, barış ve huzur sağlamak gibi gerekçelerle, Birleşmiş Milletler'in onayını almadan tek başına Irak'ı işgal eden ABD, şimdi taktik ve stratejisini değiştiriyor. Çünkü Irak'ta işler giderek daha karmaşık hale geliyor.

ABD'de 2 Kasım'da yapılacak başkanlık yarışı giderek kızışıyor. Başkan Bush'un partisi Cumhuriyetçiler'in genel kongresinden sonra, Demoktrat Parti'nin adayı Kerry iyice geriye düştü.

Washington büyükelçiliğimiz binasındaki 30 Ağustos resepsiyonu, bu yıl da muhteşemdi. Türk Silahlı Kuvvetler Ateşesi Hava Pilot Tuğgeneral Beyazıt Karataş'ın ve eşinin evsahipliğindeki resepsiyona, Washington'daki hemen her ülkenin askeri temsilcilerinin yanı sıra, ABD Savunma Bakanlığı Pentagon'dan da yüksek seviyede kalabalık bir katılım oldu.

Bir önceki Washington Mektubu'nu "ABD'deki şer lobilerine karşılık vermek için buradaki Türk toplumunun üzerindeki ölü toprağının kalkması icap ediyor." diyerek bitirmiştik.

ABD'de 2 Kasım'da yapılacak seçime doğru geri sayma devam ederken, Türkiye karşıtı lobilerin de faaliyetleri hızlandı. ABD'deki Türkiye karşıtı lobilerin başını Ermeniler çekiyor.

ABD tekrar en yüksek ikinci dereceli turuncu alarma geçti. Washington, New York ve New Jersey'de finansal kuruluşlar ile resmi binalara karşı terörist saldırısı istihbaratı, turuncu alarma gerekçe gösterildi.

Hafta başından beri ABD'nin Boston şehrinde süren Demokrat Parti Ulusal Kongresi, dün sona erdi. Demokratlar, "başkan adayı John Kerry ve yardımcısı John Edwards ile, Başkan Bush ve yardımcısı Cheney'nin bir dönem daha seçilmemesi mücadelesinde" atağa geçtiler.

Geçtiğimiz hafta New America Foundation isimli düşünce kuruluşu ilginç bir toplantı düzenledi. ABD'nin uyguladığı dış politikaların, dışarıdan nasıl göründüğü ve dışarıdaki Amerika imajı tartışıldı.

ABD'nin istihbarat örgütü CIA'in yanlışlarından sonra, İngiliz istihbaratının da benzer hatalar yaptığı ortaya çıktı.

ABD'de siber terör korkusu giderek büyüyor. İnternet kullanımının yaygınlığı, kolaylığı ve her geçen gün artan hızı, "2000'li yılların sanal terör tehdidi ile yaşanacağı gerçeğini" ortaya koyuyor.

İstanbul NATO zirvesinin sonuç bildirgesi ile Başkan Bush'un Boğaziçi'nin mavi sularını yanına ve Ortaköy Camisi'ni arka fona alarak yaptığı ilginç konuşma, Türkiye'ye yeni dünya düzeninde biçilen role dahil ipuçlarını da veriyor.

ABD Başkanı Bush yarın Ankara'ya geliyor. Pazar günü Ankara'da "çalışma ziyareti" çerçevesinde Cumhurbaşkanı Sezer ve Başbakan Erdoğan ile ayrı ayrı görüşecek olan Bush, daha sonra NATO zirvesine katılmak üzere İstanbul'a geçecek.

Washington'da nemli ve bunaltıcı bir hava var.

Sanayileşmiş 7 ülke ve Rusya'dan oluşan G-8 zirvesine bu yıl Türkiye de davet edildi. Başbakan Erdoğan'ın, bu zirveye katılması, Türkiye için son derece önemli ve ilginç bir gelişme.

Yıllardır Komünist Çin'in zulmü altında inleyen Doğu Türkistan'a, 11 Eylül terör saldırısından sonra ABD bile sırtını çevirmişti. Halbuki bir zamanların Amerika'sı, Doğu Türkistan gibi daha nice mazlumların özgürlük umudu ve güvencesiydi.

Maliye Bakanı Kemal Unakıtan, ABD'de dev yatırımcılarla görüşüyor. New York'ta uluslararası finans çevreleriyle temaslarını bugün tamamlayacak olan Unakıtan, yarın Türkiye'ye dönüyor.

Irak ve Orta Doğu'daki gelişmeler, her geçen gün ABD'nin bir başka çirkin yüzünü ortaya çıkarıyor.

Irak'ta Amerikalı askerlerin yaptığı iğrenç işkence resimleri herkesi şoka sokmaya devam ediyor. Amerikan medyasının hemen manşetlerine taşıdığı o korkunç başkesme fotoğrafına rağmen, işkenceci askerlerin Irak'ta ortaya koydukları "Amerika imajı" çok dehşet verici.

KKTC Başbakanı Mehmet Ali Talat bir haftadır ABD'de bulunuyor.

Kıbrıs'ta referandum sonrası gelişmeler, KKTC için oldukça iyi yeni bir dönemin başladığını gösteriyor. Gerek Avrupa Birliği (AB), gerekse ABD, referandumda "EVET" diyen Kıbrıs Türkleri'ni ödüllendirmek için çeşitli formüller üzerinde çalışıyorlar.