Mehmet Soysal

Usame Pakistan'da kıstırıldı... ABD kimseye haber vermeden operasyon yaptı... Başkan Obama operasyonu CIA karargâhında izledi. Sağ yakalanan Ladin'in kafasına bir kurşun sıkıldı... ABD Başkanı 'hakladık' diye bağırdı...

Dr. Nevzat Demir ile kapitalizm üzerine sohbet ediyoruz... Kapitalizmin her geçen gün dünyaya hükmettiğini ve esir aldığını söylüyor... 'Kapitali sadece sermaye olarak algılayanlar, tarifini parayla ve mülkle yapanlar büyük yanılgı içindedir' diyen Dr. Nevzat Demir;

Siyaset sanki herkesin ruhuna işlemiş... Cami avlularında, şadırvan başlarında, meyhane ve kahvehanelerde dahi sabahtan akşama kadar siyaset konuşuluyor...

Gözleri görmüyor ama hayatı görenlerden daha iyi görüyor... Geçen dönem TBMM de yaptığı esprilerle gündemden düşmeyen AK Parti İstanbul eski milletvekili Lokman Ayva katıldığı televizyon programında kendisine; hayatta en çok neyi görmek istiyorsunuz? diye sorulunca;

Evrensel doğruların kavgacısı olan kişilerin yakasından yalnızlık hiç düşmez... Hayallerini bir davanın kavgasına adayan adamların dostu da fazla yoktur...

Bu ülkede; hakim, savcı, gazeteci, siyasetçi, aydın ve sanatçı 'doğru' tarifinde buluşmakta bile zorlanıyor... Dünyanın kabul ettiği doğrulara dahi muhalefet edebiliyor... Kimse vicdanıyla muhasebe yapıp adil bir karar alamıyor...

Maliye Bakanı Mehmet Şimşek'i Bab-ı Ali Toplantıları'nda dinledikçe, yapılan yenilikleri anlattıkça kuyuların ne kadar taşla doldurulduğunu bir daha anlıyor insan...

Eskiden tiyatro ve meddahlık geleneğinde oyunun sonunda 'sürç-i lisan ettiysek af ola' denilirdi... Geçtiğimiz günlerde Zeki Alasya bir ödül törenindeki konuşmasında Emek Sineması'nın yeniden açılmasıyla ilgili diyordu ki:

Siyasi partilerin aday listeleri açıklanmaya başlanmasıyla kavga sesleri de ayyuka çıktı... Eğer, parti teşkilatlarındaki liste kavgası ' ben bu millete daha fazla hizmet edeceğim'in kavgası ise çok iyi... Yok, bir şey olabilmek içinse çok yazık...

Büyük risk alan ve unutulmayacak değişimleri gerçekleştiren liderler için dünyanın en önemli stratejistleri şu tarif üzerinde buluşur;

Bir ülkenin her yerinde; sanayi, sağlık, eğitim, dostluk ve kardeşlik konuşulması gerekirken, bu ülkede ise son iki yüz yıldan beri her yerde sadece siyaset konuşuldu...

Maviye çalan gözleriyle uzaklardan öfkelenerek gelmiş gibiydi deniz... Alabildiğine kızmış ve bir asiye dönüşmüştü...

Eskiden 'akil adamlar' dan oluşan yazarlar vardı. Okuyucularını yazılarıyla doğru bilgilendirme yapar, 'akılsız adamlar' ın piyasaya sürmek istedikleri fikirlere karşı da savaş açardı...

Otuz yıllık meslek hayatımızda çok sayıda siyasetçi ve bürokrat tanıdık... Birçok siyasetçinin yarına yönelik bir analizi yoktu...

Eski zamanların birinde küçük bir dağ köyünde kendi halinde geçinip giden ahali tilkilerin zararından bıkıp usanmış...

Eskiden gezici lunaparklar vardı... Anadolu'daki kent ve kasabaların dışındaki boş bir arsaya yaz boyunca yerleşirlerdi... Ve her yaz gelirlerdi... Birkaç salıncak, atlı karınca ve dönme dolaptan ibaret lunapark, akşamları rengârenk ışıklandırılınca âdeta herkes hücum ederdi...

'Spor dostluk ve kardeşliktir!' lafı sıkça söylenir ama bir tek örneğine dahi şahit olamadık. Ayaklarıyla şöhret olup hayatı öğrenen, para ve itibar kazananlar bir türlü kafalarıyla düşünemiyor... Öfkelerine yenik düşen futbolcu, yönetici ve teknik direktörlerin kamuoyu gündemine gelmelerinden bıkıp usandık...

Televizyonda eski bir tartışma programın tekrarını izlerken hayrete düşüyoruz. Kalpaklı adam Prof. Yalçın Küçük bir yandan elindeki kitaplara vuruyor ve diğer yandan bağırarak diyor ki; - 27 Mayıs'ı savunuyorum!

Üç günlük yalan dünyaya dair hayat yolculuğunda her geçen gün daha da acımasızlaşan hayata karşı dik durabilmek zorlaşıyor... Nerden biliyoruz?

Libya'da halkın isyanı sürüyor... Kaddafi taraftarlarıyla ve askerleriyle hâlâ direniyor... Dünyadan habersiz tek başına kalan Kaddafi yine dünyanın her yerinde gösterime giren çadır tiyatrosunda tek kişilik oyun sergilemeye devam ediyor...