Mehmet Soysal

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan 'ın üç günlük Pakistan ve iki günlük İran gezisi bugün bitiyor. Her iki ülkeyi özetlemek gerekirse; güç ve paranın hâlâ iki önemli aktör olmaya devam ettiğidir...

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın üç günlük Pakistan ziyaretinin ardından İran'a gitmek için havaalanına gitmek üzere yola çıkma hazırlığı yapıyoruz...

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'la Pakistan'ın İslamabad kentinden İran'ın başkenti Tahran'dayız... Antalya'dan uçağa binen Başbakan Erdoğan ile sohbetimizin gündemini güneydoğuda törenlerle karşılanan PKK'lı teröristler oluşturmuştu...

Başbakan Erdoğan'la geldiğimiz gün İslamabad kentinde Taliban örgütüne mensup bir terörist polis aracına intihar saldırısında bulundu...

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'la Pakistan'dayız... Buradan İran'a geçeceğiz... Başbakan Erdoğan'ın temaslarını ve uçakta biz gazetecilerle yaptığı görüşmenin ayrıntılarını ayrıca yazdık... Asıl meselenin birlik ve beraberlikten yoksun anlayışın toplumun kafasına hakim olduğu, doğru adım atmak yerine tribünlere oynamanın tercih edildiği, 'başkaları ne der?' sorusuna yenik düşerek hareket edenlerin ülkesi haline geldiğimizi bir daha vurgulamak istiyorum...

Şair diyor ya; "Gitme, sonbahar oluyorum, sonrası hiç Ağaçlar bükmesinler n'olursun boyunlarını" Ağaçlar bile sonbahara rağmen dimdik ayakta dururken, biz insanlar her gün biraz daha eğiliyor, bükülüyor ve biraz daha kuruyor gibiyiz...

Şair Can Yücel; "Bağlanmayacaksın bir şeye öyle körü körüne. 'O olmazsa yaşayamam' demeyeceksin. Demeyeceksin işte. Yaşarsın çünkü. Öyle beylik laflar etmeye gerek yok ki" diyor... İnsanın kendini kandırabildiğini tarif ederken şair, kimsenin hiçbir şeye bağlanmaması gerektiğini anlatıyor... Ateistlerin duygu dünyası böyle işte...

90'lı yıllardı... Kızıl Meydan'da dolaşırken bir şey çok dikkatimi çekmişti... İster fakir, ister zengin olsun her Rus kadının elinde bir çiçek ve pazar filesi bulunmaktaydı... Bir de Kremlin Sarayı'nın karşısında büyük bir tarihî binanın altında markete benzeyen büyük bir dükkan vardı... Dükkanı gezince çok şaşırmıştım...

İzm'lerin ayakta kalması gerektiğini savunuyor değilim ama iflasın eşiğine nasıl geldiğini de anlatmak zorunda hissediyor insan kendini. Kararan bulutların arasından çiseleyen yağmur taneleri yere düşerken Kızıl Meydan'ı hızla geçip nehir boyunca dostum Reha Muhtar ile birlikte yürüdük...

İstediğin gibi bir hayat değil, istenen bir hayatı yaşamak zorundadır insan... 'Ben' duygusuna kendini kaptıranlar asla 'Biz' diyemiyor ve karşısındakine tahammül edemiyor... Kendi mutluluğunu istemenin ötesinde anlaşılmaz bir tutumla bencillik duygularına teslim oluyor... Kimse 'geldik ve gidiyoruz' sözünü kendi kendine fısıldayacak cesareti bulamıyor.

BJK Başkanı Yıldırım Demirören ve yönetim kurulu üyeleriyle birlikte maç için Moskova'daydık... Maç kaybedilince Beşiktaş kafilesiyle birlikte dönerken uçakta herkesin ne kadar üzgün olduğunu anlatmaya ve tarif etmeye gerek dahi yoktu...

Bu ülkede her şey değişiyor... Siyasiler iftar sofralarına misafir oluyor ama gecekondularda oruç açan fukaraların yemeğinin hiç değişmediğini fark etmiyor...

Bilgi güçtür sözünü duymayan kalmadı.

Bu ülkede bir yandan kemer sıkılır, diğer yandan hovardaca düğünde milyonlarca liralık kurşun keyfine havaya sıkılır...

Bugün bayram...

Türkiye ve kültür başkenti İstanbul'da milyonlar evlerinde televizyon izliyor... Yaprak Dökümü...

Aşırı yağışların dere yatağını taşırması sonucu çıkan sel yüzünden 40 kişi öldü. Uzaklarda kuş uçmaz kervan geçmez bir dağda değil... Köyde değil... Kültür başkenti İstanbul'un göbeğinde... Kültürden nasibini almayan kalabalıkların, ahlâksızların ve hırsızların yaşadığı kentin adı önüne Kültür yazılsa ne olur ki?

Kriz günlerinde 'tasarruf', ya da 'destek' adı altında yardım ve iyileştirme paketleri sıralanmaya başlanır... Kriz teğet geçsin diye...

Televizyon dizilerinde 'sevişme' ve 'öpüşme' sahneleri alabildiğince almış başını gidiyor... İçkinin su gibi içildiği sofra sahnelerini de eklemek lazım...

Kimilerine göre 'Kürt', kimilerine göre 'terör', kimilerine göre ise 'güneydoğu' ya da 'demokratik' açılım diye isimlendirilerek yapılan tartışmaların yoğunlaştığı bir süreçte işin tam içinde bulunan kurmaylardan AK Parti Adana Milletvekili ve aynı zamanda Başbakan Erdoğan'ın siyasi danışmanı olan Ömer Çelik ile pazar günü Ankara'da Baş Başa programımda buluştuk ve açılım üzerine sohbet ettik...