Naci Arkan

F.Bahçe'de yeni bir Aziz Yıldırım döneminin sayfaları açıldı... Öyle ki; Yıldırım koltuğunu bırakmak istemedikten sonra, altından kimsenin çekemeyeceğini ispatladı adeta...

İnönü Stadı'nda tüm hazırlıklar ihtimal hesapları üzerine göre yapılmıştı...

Shakhtar'ı, Lucescu; Werder Bremen'i ise Mesut Özil için kazansın istedik...

Bir lâfı, tersinden anlamak bir sanat mı, yoksa polemik malzemesi yapmak için değişik türde algılamak mıdır? Ne demiş Mustafa Denizli?

Ankara deplasmanını dert etmeyen Beşiktaş, belki de şampiyonluk yolundaki en önemli virajı da kazasız, belasız döndü...

Yoo... Bu olay, sıradan bir olay değil...

Yenikent Asaş Stadı'nda ayaklar ve kafalar çalışırken, kulaklara fısıldanacak Sivas'dan gelecek haberler daha da önem kazanmıştı... Beşiktaş'ın, kenarından köşesinden az da olsa düşme korkusu yaşayan Ankaraspor karşısına çıkan kadrosu, bu maçın mutlaka kazanılması gerektiğine inanmıştı önce...

Trabzonspor, bir hocasını daha yedi... Bu gidişle, sırada yeneceklerin listesi kabarık... Bordo-mavili yönetimin, nedense fazla dinlediği ve dikkate aldığı biri var ki; eğer futbolcu veya teknik direktör, o birisinden "icazet" almazsa, istediği kadar gitmemek için inat etsin!

Daha önceleri, iki defa eline gelen liderlik fırsatını bozuk para gibi harcayan Beşiktaş, dün daha büyük bir kısmeti bir defa daha elinin tersi ile itti...

Bazı çığlıklara ve yürekten fışkıran isyanlara karşı hissiz kalabilmemiz için "taş kalpli" olmamız gerekir... Aşktan, sevgiden, insanlıktan nasibini alamamış, bu toplumda kalbinin en derinliklerinde yumruk gibi kötülük yumağı bulunan insanlar "duygusuz" sınıfın müdavimleridir...

Mustafa Denizli'yi anlamak mümkün değil... Beşiktaş, şampiyonluk kovalıyor, Sivasspor'un ensesinde...

Deniz Çoban, Türk hakemliğinin yeni gözdelerinden biri olmaya aday... Zorluk derecesi yüksek maçlara verilmesinin sebebi de zaten bu...

Ligde artık kolay maçı kalmayan Beşiktaş, bunun ilk sıkıntısını dün gece yaşadı...

Türk futbolunun, klâs oyunculara ve yöneticilere ihtiyacı var şiddetle... Alkışlanacak, kucaklanacak, baş tacı yapılacak kişilerin özlemini çekiyoruz biz...

Daha bir hafta önce "Bir başka Beşiktaş" diye, herkesin beğenisini kazanan, tek gollü galibiyetine rağmen ayakta alkışlanan takım, ne oldu da, bu hâllere düştü?

Mustafa Denizli ile "takım olan" Beşiktaş, şampiyonluk potasının tam altında artık... İş kaldı, o potaya topu kaçırmadan atmaya...

Beşiktaş dün başka bir Beşiktaş'tı... Futbolu, hırsı, yardımlaşması, kazanmak için çırpınması bir başkaydı... İbrahimleri bir başkaydı...

Onu, spor kamuoyunun büyük bir çoğunluğu, hep asık surat, kızgın, öfkeli, kibirli, astığı astık, kestiği kestik, her işe karışan, hiçbir şeyi beğenmeyen biri olarak tanır...

Geçtiğimiz pazartesi günü TSYD (Türkiye Spor Yazarları Derneği) İstanbul Şubesi'nin Genel Kurulu yapıldı...

FF.Bahçe'nin Bursa'daki düellosu, yine birilerinin bilgiçliğine konu olacaktır... Kimisi, "F.Bahçe Alex'siz kazanamıyor" diyecek...