Ahmed Doğrusözlü

Allahü teâlâ, kullarına çok merhamet ettiği, acıdığı için bazı gecelere, günlere ve aylara husûsî kıymet vermiş, bu gece, gün ve aylardaki duâ, tevbe, namaz ve oruç gibi ibâdetleri kabûl edeceğini bildirmiştir...

Bu dünyâ bir imtihân yeridir. Bu imtihânda muvaffak olmak için, İslâmiyetin emrettiği gibi inanmak ve farz kılınan ibâdetleri yapmak, yasaklanan şeylerden kaçınmak lâzım ve şarttır...

Halkımız arasında "Üç Aylar" diye anılan "Recebü'l-ferd", "Şa'bânü'l-muazzam" ve "Ramazânü'l-mübârek" aylarının, İslam dininde özel yerleri vardır...

Dandanakan'ın muzaffer başkumandânı Çağrı Bey, zafer sonrasında verilen büyük ziyâfette üstün idârecilik vasfı ve keskin siyâsî zekâsını takdîr ettiği kardeşi Tuğrul Beyi Selçûklu Sultânı i'lân etti...

Türk-İslâm devletlerinin en büyüklerinden olan Selçûklu Devletini, "Oğuzlar"ın "Üçoklar" kolunun, "Kınık Boyu"na mensûp olan Selçûklular kurmuşlardır...

Mi'râc, "merdiven" ve "yükseğe çıkmak" gibi ma'nâlara da gelmekle beraber, Resûl-i Ekrem Efendimizin, "varlık ufuklarının üstüne, yüce makâmlara yükselmesi" demektir...

Allahü teâlâ, kullarına çok merhamet ettiği, acıdığı için bazı gecelere, günlere ve aylara husûsî kıymet vermiş, bu gece, gün ve aylardaki duâ, tevbe, namaz ve oruç gibi ibâdetleri kabûl edeceğini bildirmiştir...

İmân ve İslâm esâslarını bilip tatbîk edecek, ibâdet yapacak kadar ilim öğrenmek her Müslüman için zarûrîdir, âkıl-bâliğ, erkek-kadın her Müslümânın üzerine farz-ı ayındır...

"Kim Rabbine kavuşmayı arzû ediyorsa, sâlih amel (iyi iş) yapsın ve Rabbine yaptığı ibâdette hiç kimseyi ortak koşmasın." (Kehf, 10)

İnsanlığın doğru yolu bulması, ahlâken yükselmesi, bütün beşeriyetin dünyâda ve âhirette huzûra kavuşmaları için, son Peygamber olarak Muhammed aleyhisselâm gönderilmiştir...

İki cihân saâdetine kavuşmak, ancak ve yalnız, dünyâ ve âhiretin Efendisi olan Muhammed aleyhisselâma tâbi olmaya bağlıdır...

Allahü teâlâ, kullarına çok acıdığı için, bazı gecelere kıymet vermiş, bu gecelerdeki, duâ ve tevbeleri kabul edeceğini bildirmiştir. Kullarının çok ibâdet yapmaları, duâ ve tevbe etmeleri için bu geceleri sebep kılmıştır...

Allahü teâlâ, kullarına çok merhamet ettiği, acıdığı için bazı gecelere, günlere ve aylara husûsî kıymet vermiş, bu gece, gün ve aylardaki duâ, tevbe, namaz ve oruç gibi ibadetleri kabûl edeceğini bildirmiştir...

Evliyânın büyüklerinden Hâtim-i Esam (rahmetullahi teâlâ aleyh) buyurdu ki: "Şu üç hâlde iken seni ölümün yakalamasından sakın! Kibir, hırs ve böbürlenme hâlleri..."

Allahü teâlâ "Tekebbür edenleri sevmem, tevâdu' edenleri (tevâzu gösterenleri) severim" buyuruyor...

Bu muhârebe, dînî, millî, siyâsî, askerî netîceleri bakımından Türk-İslâm târihinin en büyük zaferlerinden biridir. Malazgirt Zaferinden sonra, on beş yıl içinde bütün Anadolu, Türkler tarafından ele geçirildi...

Sultan Alparslan diyor ki: "Biz, bu ülkeleri Allahü teâlânın izniyle silâh kuvveti ile aldık. Temiz Müslümanlarız, bid'at nedir bilmeyiz. Bu sebepledir ki, Allahü teâlâ, hâlis Türkleri azîz kıldı..."

Evliyânın büyüklerinden Ebû Abdillah el-Mukrî buyurdu ki: "Kişi, din kardeşlerine ve dostlarına hizmetinden dolayı böbürlenirse, Allahü teâlâ ona öyle bir alçaklık verir ki, kat'iyyen ondan kurtulamaz."

Ali Havvâs hazretleri buyurdu ki: "Kibir, gurur ve övünme gibi duygular, insanın içine çuvaldız gibi saplıdırlar. İnsanın kibirlenmesi, kendinde gördüğü fazîletlerden ileri gelir."

Karluk, Çiğil, Yağma ve diğer Türk boylarından meydana gelen Karahânlılar Devleti Türkistân ve Mâverâünnehir'de hâkimiyet kuran ilk Müslümân-Türk devletidir...