Hasan Mesut Hazar

Saddam konusunda birçok spekülatif haber ortalığı kapladı. Amerikan medyası Saddam ile yatıp kalkar oldu. Kısacası Saddam, ABD'deki gündemi bir anda değiştirdi.

Başkan Bush döneminde bütün dünyada ABD aleyhtarlığı, hızlı bir tırmanışa geçti. Global terörle mücadelede, etrafında kenetlenen müttefik ülkelerle ABD'nin arasına, Başkan Bush'un yanlış ve tek yanlı politikaları sebebiyle, kara bulutlar girdi.

İstanbul'daki menfur terör olayları, ABD'yi Türkiye'ye daha da yakınlaştırdı. Eğer teröristler ABD ile işbirliğinden dolayı Türkiye'yi cezalandırmak maksadıyla bu menfur saldırıları gerçekleştirmiş iseler yaptıkları eylem aleyhlerine oldu.

Yine çok mahzun ve garip bir bayram geçirdik. Değerli okurlarımın bayramlarını tebrik eder; sağlık ve huzur dolu nice bayramlara ağız tadıyla ulaşmalarını dilerim.

Türkiye aniden, terör hedefi haline geldi. Ülkedeki huzurun, olumlu gelişmelerin, birtakım çevreleri rahatsız ettiği anlaşılıyor. Gelecek yıl turizmde ve yabancı yatırımlarda patlama ihtimali, acaba kimleri rahatsız ediyor?

Amerika'nın çirkin yüzü' yakıştırmasını en son kullananlardan birisi de Kanada'nın Tabii Kaynaklar Bakanı Herb Dhaliwal. Pakistan doğumlu Kanada vatandaşı ünlü nörolog Muzaffer İkbal'in, davetli olduğu ABD'ye giderken havaalanında gördüğü aşağılatıcı muamele, Kanadalılar'ın büyük tepkisine yolaçtı.

Hafta başında Avrupa Birliği (AB) Komisyonu tarafından açıklanan "Irak ve Dünya Barışı" isimli 126 sayfalık Eurobarometer kamuoyu araştırması, Amerikan yönetimini adeta şoke etti.

Başkan Bush geçtiğimiz Salı akşamı Beyaz Saray'da bir iftar verdi. Beyaz Saray'da iftarlar, artık geleneksel hale geldi. Bu yılki iftara da geniş bir katılım oldu.

ABD'de 2004 Kasım ayında yapılacak başkanlık seçimi için korkunç bir yarış var. Başkan Bush'un iç ve dış politikalarıyla bambaşka bir konuma giren ABD için çok kritik bir seçim olacak gelecek yılki yarış...

Irak'a asker gönderme hazırlıkları hızla sürerken, Türkiye karşıtlarının protesto ve tepkileri de giderek artıyor.

Irak'a asker gönderme tezkeresinin TBMM'de kabul edilmesiyle Türkiye önemli bir kavşağı doğru bir şekilde geçti.

Türkiye'de seçim tartışmaları hızlanırken, ABD'de Türkiye'nin Irak'a asker gönderip göndermeyeceği merakla bekleniyor.

Pentagon Savunma Kurulu üyesi ve eski savunma bakan yardımcılarından Richard Perle, ABD'nin en önde gelen şahinlerinden birisi olarak bilinir.

ürkiye'nin ABD çıkarması sürüyor. Son zamanlarda nerdeyse her ay ABD'ye bir Türk bakan geldi. Askeri ve sivil heyetler ile, özel sektör temsilcisi işadamları ve grupların ziyaretleri oldu. Türk parlamenter çeşitli vesilelerle ABD'de temaslarda bulundular.

Başkan Bush Beyaz Saray'a oturduktan sonra ABD'de büyük bir değişim başladı. Amerika sadece ekonomik bakımdan değil, siyaset ve dış politika açılarından da üç yıl öncesine göre düşüşe geçti.

ABD nihayet geri adım atıyor. Dışişleri Bakanı Powell önceki gün basın toplantısında, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi üyelerine, "Irak'ta BM'yi devreye sokacak yeni bir karar tasarısı için" taslak metin dağıtıldığını açıkladı.

ABD'nin Irak'ta işi her geçen gün zorlaşıyor. İşgal öncesinde dünya kamuoyundaki tepkileri dikkate almayan ABD, BM ve NATO'yu da devre dışı bırakarak Irak'a müdahale etti. Bu, "Ben tek başıma da olsa yaparım" anlayışı, işgalden sonra da aynen sürüyor. Halbuki ABD'nin artık dünyayı dinlemesi ve özellikle Irak'ta Birleşmiş Milletler'i devreye sokması, en önce kendisine yarayayacak. Her geçen gün daha fazla batağa saplanmasını önleyecek. Zaten ABD'nin etkili gazetelerinden Washington Post'da bu konuda çıkan bir başyazıda, "ABD'nin BM'yi vakit geçmeden devreye sokması" istendi. Gazetenin başyazısında, "Başkan Bush'un, savaştan sonra Irak'ın yeniden kurulması ve yapılandırılması işinin hiç de kolay olmadığını anladığı, ama bunu seslendirmekten korktuğu" vurgulandı.

Türkiye'nin ABD'de tanıtımı konusunda, bir türlü arzuladığımız hedeflere varamıyoruz. Halbuki ABD'de yaşayan yüzbinlerce soydaşımız, 7 milyonu aşan Amerikalı Müslüman var. Ayrıca Osmanlı coğrafyasından ABD'ye gelip yerleşmiş milyonlarca Amerikalı ile tarihi ve kültürel bağlarımız bulunuyor. Bu Osmanlı Diasporası ile ortak hedef ve menfaatlerimiz sözkonusu. Böylesine zengin bir potansiyeli olan Amerika'daki Türk varlığının, sesini duyuramaması ve hatta Türklüğün, Müslümanlığın ve de kültürel değerlerimizin yanlış tanıtılmasına katkı yapacak işlerle uğraşması, ne kadar acı verici bir durum.. İnsanı kahrediyor. ğ Abes işlerle ugraşmak ve halktan kopmak

Başkan Bush dönemi, Amerikan tarihine "kara leke" olarak geçeceğe benziyor. Clinton ile ekonomide ve refahta zirveye tırmanan Amerikan halkının şimdilerde en büyük kâbusu, işsizlik ve gelecek korkusu. Nasıl olmasın ki? Geçtiğimiz salı günü ABD'nin en çok satan gazetesi USA TODAY, "Evsizlik-yoksulluk hızla büyüyor" manşetiyle çıktı. Gazetenin araştırma haberinde, Amerikan orta direği ailelerin işsizlik ve ekonomik güçlükler sebebiyle nasıl felakete sürüklendiği geniş olarak işleniyor.

Irak'a asker gönderme konusunda hazırlıklar sürüyor. Risk analizleri yapılıyor. Direnişlerin arttığı, işgalci ABD'nin istikrar ve güvenliği sağlamakta zorlandığı bir Irak'ta halkın öfkesi de giderek yükseliyor. Halkın bu öfke ve tepkilerinin yanında, Kuzey Irak'ın hâlâ PKK-KADEK militanlarından arındırılmamış olması da, muhtemelen Irak'ta görev yapacak Türk Askeri'ne karşı büyük bir tehdit oluşturuyor.