Metiner Sezer

Batman'a en son 3 sene önce gitmiştim. Bu hafta başında yine gittim. Şehrin 3 sene içinde yaşadığı değişimi görüp şaşırdım. İnanılır gibi değildi. Baştan sona değişmiş şehir. Canlı, dipdiri bir hayat gördüm Batman'da.

Daha düne kadar Doğu dendi mi "mahrumiyet bölgesi" gelirdi akla. Ne yolu vardı ne suyu. Doğru dürüst okulu bile yoktu!

Türkiye'de hemen her il turizm atağına geçti. Bilhassa belediyeler. Sahip oldukları güzellikleri ortaya çıkarmak için tüm imkânlarını seferber ediyorlar. Başarılılar da.

Dünya ekonomisi yeni bir yörüngeye giriyor. ABD Merkez Bankası (FED) Başkanı Bernanke'nin "Politikalarını değiştirdiklerini ve tahvil alımlarını azaltacaklarını" açıklamasıyla başladı bu süreç.

Kocaeli'nin sanayi kenti olduğunu biliriz de turizm tarafını bilmeyiz pek! Her türlüsü orada halbuki. Hem yaz turizmine uygun alanları var, hem de kış turizmine. İzmit Körfezi ve Sapanca Gölü su sporlarının yapıldığı önemli merkezlerden biri. Darıca Kuş Cenneti ve Hayvanat Bahçesi yine bu ilin sınırları içinde.

Turizm Türkiye'nin olmazsa olmazı. İstihdama çok büyük katkısı var çünkü. Ayrıca cari açık riskini milimize etmede çok büyük faydası var. Hele turizmden elde edilen dövizin tamamen yurt içinde kalıyor olması daha da arttırıyor bu sektörün önemini.

Türkiye dört mevsimin yaşandığı müstesna ülkelerden biri. Güneşi, suyu var ve toprağı bereketli. Havası güzel. Medeniyetlerin beşiği. Tarih ve kültür zengini.

AK Parti Ekonomiden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Numan Kurtulmuş adına "mahalli inisiyatif" dediği bir hareket başlatmıştı. Türkiye büyüdü.

Bakmayın siz unutulduğuna. Iğdır tüm görkemiyle orada, Ağrı Dağı eteğinde durup duruyor. Türkiye'nin en doğudaki ili ve Anadolu'da güneşin ilk doğduğu şehir orası. Kendisini unutturur mu? Iğdır bugünlerde kıpır kıpır. Müthiş bir heyecan var yöre insanında.

Kale Grup Başkanı Zeynep Bodur, Türkiye'de son 10 yılda yaşanan istikrarın birçok şeyi değiştirdiğine işaret etti ve bu değişimi yurt dışına çıkışlarında çok daha net hissettiklerini belirterek; şöyle konuştu:

Borgo Val Di Taro İtalya'nın Parma şehrine bağlı mütevazı bir belde. Halkı tarımla iştigal ediyor. Mantar en önemli geçim kaynakları. Bir de seramik fabrikası var. Ki, esas konumuz o. Belde halkının geçim kapısı olan bu fabrika vakti zamanında 125 milyon euro tutarında üretim kapasitesine ulaşmış ama krizle birlikte sıfıra kadar inmiş bu üretim.

Yaz mevsimindeyiz. Güneşin en etkili olduğu günler. Her yandan ışık geliyor. Asfalttan, betondan ve camlardan yansıyanlar da cabası. En fazla gözler etkileniyor tabii bu ışık saldırısından. Korunmak lazım.

Ahmet Polat'ı bir arkadaşım sayesinde tanıdım. Kendisi "Jac Club" markasıyla ayakkabı üretiyor. Ama ne ayakkabı. El yapımı. Kaliteli. Sağlıklı ve ortopedik. Ayağı rahat ettiren cinsi yani.

Tam 176 proje. Birbirinden değerli, birbirinden önemli 176 proje.

Zeki insanları oldum olası severim. Hele ticari zeka sahiplerini takdir etmenin yanında saygı da duyarım onlara.

Havalimanı deyip geçmeyin. Cazibe merkezidir onların her birisi. Nasıl olmasın ki? Kısa sürede işletmeler çepeçevre sarıverir etrafını. Mesken zaten olmazsa olmazı. Otel sayısı da artar çevrede.

Türkiye kanser tedavisinde önemli başarılara imza atıyor. Lösemi hastalıklarında yüzde 80 başarıya ulaştı mesela. Ki, Batı'da yüzde 94 bu oran. Neredeyse Batı'yı yakaladı.

Türk şirketlerinin neredeyse her birisi nev-i şahsına münhasır bir özellik taşıyor. Yüzde 95'i aile şirketi; başka ne beklenebilir ki? Şirketlerin karakteri, sahibi ile bütünleşiyor. Patronun vizyonu, şirketin vizyonu oluyor.

Girişimciyi "bulunduğu ortamdaki problemleri ve fırsatları gören kişi" olarak tarif etmek mümkün. Ancak, her "gören kişi"ye girişimci diyemeyiz. Eyleme geçmeyen fikrin ne kıymeti olabilir? Fikir somut bir şey değil ki, "iyi" ya da "kötü" olduğu bilinsin. Risk alıp o fikri eyleme geçirince anlaşılır o fikrin "iyi" ya da "kötü" olduğu.

Sağlık sektöründe yaşanan değişim hasta memnuniyetini yüzde 80'e çıkardı.