Naci Arkan

Her ne kadar "spora siyaset bulaşmasın" diye haykıranlar olsa da, siyaset yapmayan kişilerin, sporun yöneticisi olma ihtimali, sıfırın altı sıfırdır...

Kongre öncesi, Yıldırım Demirören'in elini kuvvetlendirecek bir sonuca imza atmak için, Antalya'da her zamanki görüntüsünden daha başka bir Beşiktaş'ı izledik...

Şu federasyonların özerklik işi olmadan önce, bir taraflarımızı yırttık... "Bize hürriyetimizi verin" diye çırpınanların çoğu, iyi ve kalıcı güzelliklere imza atmaya devam ediyor...

4 yıllığına 2.2 milyar dolara satın alınan Süper Lig yayın hakkı, kimilerini mutlu ederken, bazılarını da "keşke bu rakamlara çıkmasaydı" gibisinden karamsarlığa itti...

İstanbul'un, kuş uçmaz, kervan geçmez bir köşesinde, arada bir hatırlanan sevgili gibi, ziyarete gidilen Olimpiyat Stadı'nda, dün gece yine bir dram vardı...

1996 yılında Ali Şen başkanlığındaki F.Bahçe, kendisini son maçta şampiyonluğa taşıyan iki önemli futbolcusunun biletini anında kesmişti... Birisi Oğuz Çetin, diğeri Aykut Kocaman...

Devre arası kampında, karınca gibi çalışmak yerine ağustos böceği gibi "yan gelip yatan" bir görüntü içindeki Beşiktaş, kendi saha ve seyircisi önünde bir utanılacak skora imza attı...

6 milyon euro+Ali Bilgin, Bekir, Deniz veya Önder'den ikisi... 4 milyon euro (nakit)+Aydın Yılmaz bonservisi ile ve alt yapıdan bir başka futbolcu... 3 milyon euro (nakit)+Batuhan ve Serdar Özkan...

Nazilli Sümerspor'da başlayan, Muğlaspor, Boluspor, Sarıyer ve F.Bahçe'de başarı ile süren futbol yaşamında, alkışı sonuna kadar hak eden birisidir Rıdvan Dilmen...

Durakların dili olsa da söylese... Ya da parklardaki bankların... Fitaş ve Dünya Sinemalarının girişi de, önemli bir yer kaplar hayatımızda...

Yöneticilik zor, zor olduğu kadar da riskli bir hobi... Hele büyük takımlardan birisinde etkili ve yetkili iseniz, işte o zaman, attığınız her adıma, aldığınız her nefese dikkat edeceksiniz...

İstanbul'un yağmuru bir başkadır. Bazen E-5'i, bazen Merter'i, bazen İkitelli'yi alır kucağına. Ve boğar oraları, içindeki canlı cansızlarıyla. O yağmur dün gece İnönü'yü de esir aldı.

Türkiye'de yüzme sporu dendiğinde, herkesin aklına gelen isim Derya Büyükuncu'dur... 13. Avrupa Kısa Kulvar Yüzme Şampiyonası'nda erkekler sırtüstünde Avrupa 5.si olan milli yüzücü, bunu çok büyük bir başarı olarak gören tek kişi nedense...

"Postacı kapıyı, iki defa çalarmış" ya... İnönü'deki Diyarbakır karşılaşması öncesi, liderlik için fırsat mektubu getiren o postacı, bu defa Manisa'da ikinci bir liderlik mektubu daha getirdi...

Futbol dünyasına "bilgisayar tekniğini" sokmakla alkışlanan ve o bilgilerin çoğu zaman kendisini yanılttığının farkına varamayan Ersun Yanal, şimdi Lig TV ekranlarında yorumculuk yapıyor...

Günlerdir içinden çıkılmayan bir hesabın içindeydi Beşiktaş... En azından CSKA'yı, ya 1-0, ya da iki farklı yenmek zorundaydı... Bu kaçınılmaz ilk perdeydi...

Vay be... Beşiktaş, böylesine hızlı futbol oynar mıydı ?

Futbolumuza son günlerde damgasını vuran Kasımpaşa Teknik Direktörü Yılmaz Vural, kimileri tarafından ciddiye alınıyor, kimileri tarafından bir "balon" gibi görülüyor.

"Ağır ağır çıkacaksın bu merdivenlerden" demiş taa geçmişte Ahmet Haşim bir şiirinde.

G.Saray Başkanı Adnan Polat'ın özel koruma altına aldığı; 21 yaşında ağabeylerinin gözleri önünde kaptan yapıp, parasını ikiye, üçe katladığı Arda, sonsuz kredilerin adamı oldu bir anda.