Nuri Elibol

CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'na yakıştırılan tanımlama bana ait değil. Dünkü Taraf gazetesinin manşetiydi bu tanımlama. Bildiğiniz gibi Kemal Bey, tüm kamuoyunu meraklandıran bir iddiada bulundu.

Seçimlere çok kısa süre kala MHP'de olup bitenler üzücü ve can sıkıcı. İnsanların zaaflarının siyasi çıkar sağlamak maksadıyla ortaya dökülmesi hoş bir durum değil. Siyasi rekabet normaldir ama bu rekabette bu tür rezilliklerin kullanılmasını doğru bulmuyorum.

Türkiye güzel bir seçim atmosferi yaşıyor. Milletvekili adayları sokak sokak dolaşıp 12 Haziran seçimlerinde kendileri ve partileri için halktan oy istiyorlar.

Kastamonu'da Başbakan'ın konvoyuna saldıran PKK'lıların telsiz konuşmaları basına yansıdı. Ne diyor teröristler: Bundan sonraki hedefimiz AK Parti'dir...

Başbakan Erdoğan'ın Kastamonu'da yaptığı miting sonrasında Ankara'ya dönen polis konvoyuna saldırı düzenlendi. Maalesef bir polis memurumuz bu saldırıda şehit oldu.

Sayıştay, devletin parasının yasalara ve mevzuata uygun olarak harcanıp harcanmadığını tetkik eden sicili en temiz kurumlarının başında gelir.

On binlerce insan ülkemizin dört bir yanında 1 Mayıs İşçi Bayramı'nı tam bir şölen havasında kutladı. Çok ufak provokasyonlar dışında hiçbir gerginlik yaşanmadan insanlar baharın tadını meydanlarda eğlenerek çıkardılar. Meydanlardaki görüntüler hepimizin görmeyi arzuladığı, özlediği bir Türkiye fotoğrafıydı.

Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı için Yargıtay'da seçim yapıldı. Adaylığını koyan beş üye içinde en çok oyu, adaylardan Hasan Erbil almış. Yargıtay 6. Ceza Dairesi Başkanı Celal Altınkaynak ikinci, Hakkı Manav da sıralamada üçüncü olmuş.

Başbakan Erdoğan'ın "çılgın projesi"ne ilişkin yorumlara baktım. Tepkilerin neredeyse yüzde 80'i olumlu. Projenin sahibi Sayın Erdoğan olunca, halk "kaynağı nereden bulunacak? Türkiye bu projeyi yapabilir mi?" gibi sorular sormuyor. Erdoğan'ın belediye başkanlığı ve 8 yıllık iktidarı döneminde millet şu gerçeği net bir biçimde gördü:

TBMM 27 Nisan 2007'de Cumhurbaşkanlığı seçimi için toplanmıştı. Oylama öncesi meşhur "bir bilen" Kanadoğlu, 367 tezini ortaya atarak fitili ateşlemişti. CHP mesajı alıp; 'oylamaya katılmıyorum' dedi.

49'uncu yıl dönümü töreni için dün Anayasa Mahkemesi'nde idik. Cumhurbaşkanı ve Başbakanın katıldığı törende CHP ve MHP liderini göremedik.

YSK'nın 12 bağımsız milletvekili ile ilgili kararı kamuoyunca duyulduğunda bu ülkenin aydınları, entelektüelleri, sivil toplum kuruluşları, MHP hariç tüm siyasi partileri gecikmeden ve tereddüt etmeden demokratik tepkilerini dile getirdiler.

Seçim öncesinde iktidar partisini seçmen nezdinde yıpratmak için çok sistemli bir çalışma yapılıyor.

Başbakan Erdoğan ve partisi; 12 Haziran genel seçimleri için aday belirlerken ilave getireceği oylardan çok onların nitelikleri, birikimleri, liyakatleri ve seçildikleri bölgede millete hizmetkârlık yapıp yapamayacakları gibi kriterleri baz aldı.

2000'li yılların başında bir ay sonrasını planlayamayan, gecelik faizlerin yüzde 7 bin 500'lere çıktığı, enflasyonun yüzde 30'larda seyrettiği bir Türkiye'den, bugün 12 yıl sonrasının hedeflerini ortaya koyabilen, 'faizlerin yüzde 7'de olmasının ve enflasyonun yüzde 4'lerde seyretmesinin bile eleştirildiği' bir Türkiye'ye geldik. Şükürler olsun ve bu seviyeleri yakalamamamızda emeği geçen herkesten Allah razı olsun.

Türkiye bundan tam 61 yıl önce bir 13 Nisan gününde Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi'ne (AKPM) üye olmuştu.

Dün iktidar partisinin listesini irdeledik. Bugün de Ana Muhalefet Partisi CHP'ye bakalım. CHP milletvekili aday listelerini incelediğimde şaşırdığımı ve birçok çelişkiyle karşılaştığımı itiraf etmeliyim.

Siyasi partilerimiz dün 12 Haziran seçimlerinde aday gösterecekleri milletvekili adaylarını Yüksek Seçim Kurulu'na teslim ettiler. Adayları kutluyoruz, kendileri ve ülkemiz için hayırlı olmasını diliyoruz.

Abhazya Cumhurbaşkanı Sergey Bagapş Türkiye'de. Ülkemizde yaşayan soydaşlarını ziyaret ediyor. Altı, yedi yıldır yapılamayan bu ziyaret sayesinde Karadeniz'in iki yakasındaki akrabalar buluşuyor, kucaklaşıyor ve hasret gideriyorlar.

Taraf gazetesinde yayınlanan Wikileaks belgelerini takip edenler iki gün önce ülkemizin en büyük iş adamlarından Mustafa Koç'un 9 Temmuz 2009'da ABD'li diplomatlara ekonomimizin ve siyasetin geleceğine ilişkin yaptığı değerlendirmeleri herhalde okumuşlardır.