27 Ağustos 2016
“Üst akıl” perişanlığı!..
Bir meslektaşımızın “kulüp başkanının adı” yerine, “Üst akıl” ifadesini kullanması, ülkede kulüplerin “nasıl yönetildiğini” de ortaya koyduğu için, çok hoşuma gitti.
“Ortak akıl” olsa, “biz” olmanın getireceği sinerjinin kulüplerimize “hayat vereceğini” bir türlü düşünemeyenler, “Ben ne dersem, ne istersem o olur” yetkisiyle donanmış başkanların “adeta tek başına yönettiği” kulüplerimizdeki durumun “üst akıl” olarak anlatılmasıyla kafalarını “gerçek” duvarına vurdular. Bu sistemin sonucu ortada; “Ben” egosuna mahkum edilen kulüplerimiz ve de futbolumuz, onca imkâna ve devlet desteğine rağmen, bir-iki istisnası hariç, “bu yüzden” borç batağında çırpınıp duruyor mu?..