Rahim Er

21 Ağustos 2013 Gecesi savaş uçakları, Şam'ın doğu yakası Gota'da sivil halka sarin gazı yağdırdı. Sarin gazı, 10 dakika içinde öldüren bir kimyevî silah. O gaz, toz bulutları halinde yağarken aynı zamanda Şam hava meydanından da Gota'ya füzelerle kimyevî silahlar fırlatılıyordu.

Yüksek hedeflerimiz nelerdir? İlkin "2023 Büyük Türkiye" hedefi.

12 Eylül 1683 Viyana -3 Kasım 2002 Ankara. Bozgundan zafer yürüyüşüne...

17 ağustos 1999 Yüreklerde bir onmaz yaradır. O gece 03.02'de Marmara Bölgesi dehşetle sallandı. 45 Saniye süren bir zelzelenin nasıl bir şey olduğunu ancak yaşayanlar bilir. Gölcük, ağır yara aldı. Adapazarı adeta çökmüştü.

Tarihte rejim değişikliği, devrim gibi bazı sebeplerle öz halkına katliam yapanlar oldu. Ama yeni firavunlarınki gibi vahşisi pek az görüldü. Sisi'nin kendi vatandaşlarına reva gördüğü kitlevi katliamlar, olsa olsa Stalin'in Sovyetler Birliği'ndeki katliamlarıyla karşılaştırılabilir.

Mısır'da ölenler binlerce, yaralılar, on binlerce...Şiddet ihtiva etmeyen gösteri hakkı, bütün anayasalarda teminat altına alınmışken Mısır'da tanklarla, silahlarla taarruza uğradı. Halk, tam bir faşizm, katıksız zulüm yaşadı.

1990 I. Körfez Harekâtı'nı, 2003'teki II. Körfez Harekâtı takip etti. Irak 23 yıldır kargaşa içinde. Şii olanlarla olmayanların kavgaları alıp başını gitmiş.

Ergenekon darbecileri, darbeyi başaramadan alınıp yargılandılar. Bir de darbeden sonra yargılananlar var. Ergenekon dâvâsı bir ilk.

Mahkeme, 5 Ağustos 2013 tarihinde Ergenekon Dâvâsı'nı karara bağladı.

1984'ten 2013'e -yuvarlak hesap- 30 yıl geçti. Türkiye, 30 yıl boyunca kan kaybetti.

Bugün, günlerden Cuma. Ve...

Darbe, idareyi zorla ele geçirmektir. Bir isyan macerasıdır. İsyan hareketlerinin bedel ödememesi mümkün değildir. Ya iş başındaki idare, isyana teşebbüs edenleri yakalayıp cezalandırır. Veya isyancılar, muvaffak olup iş başındakileri cezalandırır. Bu cezalandırma, bazen kurşuna dizmedir, bazen idamdır bazen hapistir. İsyan varsa ya hayattan veya hürriyetten olunur.

Elbette yazık oldu... Sadece kendilerine değil, aile efradına da yazık. Bazısı mesleklerinin en olgun çağında, bazısı emekliliğin huzur iklimine henüz adım atmışken telaffuzu bile ürpertici cezalarla karşılaştı...

Dünyada bizimki kadar başka hiçbir milletin, dini, dili, örfü, aile, mahalle, eğitim ve cemiyet hayatıyla hukuk nizamı, mimarisi, kıyafeti vs. gibi daha ne kadar değeri varsa onlarla böylesine sarsıcı ve intikam alıcı şekilde oynanmamıştır.

Bir arşiv taraması yapılsa Yahya Kemal, Peyami Safa, Necip Fazıl, Ahmet Kabaklı, Tarık Buğra ve muasırları daha başka isimlerde de "dil dâvâmız" başlığı görülür. Bugün de yazıyoruz. Çünkü bu bir karara bağlanmamış dâvâdır.

Gündelik olayların ham heyecanına kapılmak, kısır döngülere sürükler. Halbuki her şeyin bir arka planı vardır. Arka plan aydınlanmadan çözüm üretilemez:

Hangi isimle meşhur olursa olsun darbe, inkılap, ihtilal...netice hep aynıdır. Darbeciler, muvaffak olduğunda kahramandır, olmadığında hain. Her ikisinde de karine anayasadır.

Dünya nüfusu 7 milyar. Bu nüfusun 1 milyar 750 milyonu Müslüman. Bir başka söyleyişle her dört dünyalıdan biri Müslüman.

Sn. Mursi Cumhurbaşkanlığına gelince bereketli Nil vadisini bir ânda yokluk diyarına çevirenler, darbe üzerine muslukları açtılar.

Mısır gibi Müslüman bir memlekette mübarek ramazan ayında; hatta Cuma gününden başlayarak oruçlu halka karşı asker, polis ve "Baltacı" denen Moğol sürüleriyle yapılan hunharca katliam üzerine yüzlerce kişi hayatını kaybetti, binlerce yaralı var...