Uzm. Dr. S.Hilmi Özkırış

Değerli okuyucularımız, geçen hafta keneleri ve Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) Hastalığı'nı enine boyuna tanıttık.

Türkiye'de 30 tür kene var. Ancak sadece 1 tanesi KKKA hastalığına yol açıyor. Keneden korkmamanın yolu onu iyi tanımaktan ve gerekli tedbirleri almaktan geçiyor...

Sokakta rastladığımız her maskeliye öcü görmüş gibi bakmayalım!.. Astım tedavisinde hasta, hekim ve yakınlarının iş birliği çok önemlidir

Küçük bedenleriyle adeta nefessiz yaşıyor, ne olduğunu bilmedikleri tıbbi aletleri yıllarca oyuncak gibi yanlarında taşımak zorunda kalıyorlar... Kriz geçirildiğinde biz yetişkinlere bile ölüm korkusu yaşatan astıma karşı lütfen duyarlı olalım!

Bazılarımızın sürekli hapşırığı tutar, burnu tıkanır ve havuç gibi kızarır. Elimizde ise mendil hiç eksik olmaz, gözler dersen sürekli ağlamaklı ve sersem gibi yaşarız... Alerjik Nezle yaz-kış peşimizde!

Bu dünya için o kadar kederlenip üzülmeye değmez, kendinizi rahat bırakın, iyi şeyleri düşünün, mesela spor yapın, sindirimi kolay gıdaları alın! Bakın o zaman gerisi kendiliğinden geliveriyor...

Durup dururken kabız, ishal oluyor, kramp tarzı ağrı, sızı, gaz, şişkinlik, geğirti ve hazımsızlık mı yaşıyorsunuz? Kafayı olup bitene takıp depresyona doğru yol alıyorsunuz. O halde siz İrritabl Bağırsak Sendromu'na yakayı kaptırmışsınız

Dünyanın adeta ödünü koparan "domuz vebası" hakkında bilinenler çok ama maalesef aşısı mevcut değil. Ölümcül virüs, insandan insana, öksürük, hapşırık ve tokalaşma yoluyla hızla bulaşabiliyor

Mevsimsel dep-resyon yaşayanlar, güneşin doğuşunu ve etrafı aydınlatmasını paradoks olarak istemez, adeta rahatsız olur, perdelerini çekip yatağında uyumayı tercih ederler

Ev tozları, hamam böcekleri, bitki polenleri ve evcil hayvanlar, aslında alerjik reaksiyon göstermeyen insanlara da zararlı. En iyisi mi siz işe; evcil hayvanları yaşadığınız ortamın dışına çıkararak başlayın!

Bitkilerin erkek tohumları olan polenler, taşındıkları yerden kilometrelerce uzaktaki kişide bile alerjiye sebep olarak, güzel bahar günlerini kâbusa çevirebiliyor...

Yaşamak güzel şey, hayatın güzeli ise sağlıklı yaşamaktır. Kalbimizi korumanın en etkili ve en ucuz tedavi yöntemi, damarlarımızdaki kanın akışını tıkayan risk faktörlerini ortadan kaldırmaktır

Sevgiye giden yol gibi sağlığa giden yol da kalpten geçiyor... 2 milyon kalp-damar hastamız var. Yüksek kolesterol, tansiyon, sigara, alkol ve düzensiz beslenme bakın bizleri ne hale sokuyor!

Şöyle bi kelle paça yesek, pirzolaları götürsek, bol ketçaplı patatesler, uzunlamasına dilimlenmiş turşular oh ohh ohhh. Kolalar buz gibi olsun. Eee üstüne bir de tereyağlı baklava isteriz... Alın size kolesterol fabrikası!

Diyabete gidişi engelleyen ilaçların hiçbirisi dengeli, düzenli ve sağlıklı beslenme ile her gün 30 dakikalık yürüyüşten ibaret olan hayat tarzı değişikliği kadar etkili değildir...

Aşırı şekerli kan, dolaştığı bütün organları altüst eder, damarları tıkar. Diyabet iyi tedavi edilmezse; kalp ve beyin hasara uğrar, böbrekler iflas eder, ayaklar kesilebilir, kör olunabilir hatta hislerimiz kaybolur

Hepimiz yüksek tansiyondan şikâyetçiyiz. Fakat uzunlamasına dilimlenmiş bir salatalık turşusu görünce de hakkını vermeden sofradan kalkmayız... Sevgili okuyucular, bu işin tedavisi çok basit: Tuzu, yağı, kiloları bırak; spora, sebzeye ve düzenli yaşamaya sarıl!

Hangimizin tansiyonla başı dertte değil ki... Özellikle aşırı kilolular, sigara içenler, şeker hastaları ve yaşlılar yüksek tansiyonun pençeleri arasında kıvranmakta. Ucunda ölüm riski bulunan tansiyonu sizler için masaya yatırdık!

Yıllardır birçok ocağı söndüren, bir türlü kurtulamadığımız soba ve bacadan kaynaklanan zehirlenmeler yine gündemde. Evlerimizde alacağımız basit tedbirlerle bunun önüne geçebiliriz. İşin püf noktası, oksijen dolaşımını sağlamakta...

Üst solunum yolları hastalıklarından daha ağır olan bronşit ve zatürre gibi rahatsızlıklar; boğaz ve ciğerle- rimizde tahribatta bulunarak, meta- bolizmamızı âdeta alt üst ediyor