İsmail Kapan

14 ve 28 Mayıs’ta iki ağır yenilgi alan muhalefet partileri, acı neticeyi sindirememenin sancılarını yaşıyor... Sancılar gittikçe şiddetleniyor. Özellikle Kemal Kılıçdaroğlu hesabına. Bu defa koltuk elden gider mi?

Pazar ve pazartesi günü devir teslimler tamamlandı. Bugün ilk kabine toplantısı yapılacak… Görevi devreden bakanlarımıza teşekkür ederken, yeni kabine üyelerine başarılar diliyoruz. Ağır bir yük devraldılar.

Muhalefet kanadı şayet 14 ve 28 Mayıs seçimlerinin muhasebesini doğru biçimde yaparsa, ileriye dönük faydasını mutlaka görecektir. Türkiye’nin yapıcı bir muhalefete ihtiyacı var. Bu siyasi boşluk doldurulmalı.

Yüksek Seçim Kurulu 28. Dönem Milletvekili seçimlerinin kesin resmî sonucunu açıkladı… Buna göre TBMM’de on iki ayrı parti temsil ediliyor. Bu çok sesli ve renkli Meclis’ten yeni bir anayasa çıkar mı? Çıkmalı!..

Ne güzel tevafuk; “Büyük Fethin” 570. yıl dönümünde, Türkiye’nin ikinci yüzyılı başladı… Elbette Türk Milleti, engin şuurunu ortaya koyacak ve Ayasofya’yı ibadete açan iradeye, her şartta destek verecekti!..

Mayıs ayının sonundaki bu üç gün, Türkiye için çok derin manalar ifade eder… Yarın 28 Mayıs ve Türkiye’nin gelecek yüzyılı için çok önemli bir kırılma noktası. Hangisine oy vereceğiz? 27 Mayıs’a mı, 29 Mayıs’a mı?

Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ, rüzgâr önündeki yaprak misali bir uçtan diğerine savruluyor! "Kılıçdaroğlu kazanırsa iç savaş çıkar" diyen Özdağ, bugün bakanlık koltuğu karşılığında kendisine destek veriyor...

“Bizim oylarımız olmasaydı, bu kadar vekil çıkaramazdınız…” “Bak şu konuşana, hem partimizin listesinden seçildiniz, hem de çalışmadınız.” Millet İttifakı'nda kavga beklenenden erken başladı. Çarşı karıştı!..

Kemal Kılıçdaroğlu birden vatanı hatırlamış oldu; “Bu vatanı sokakta bulmadık…” diyor. Hem de elini sık sık masaya vurarak. Anlaşılan o ki, Sayın Kılıçdaroğlu 28 Mayıs’a kadar sertlik rolünü oynayacak. Neden?..

Bu kadar mıydı dillerinden düşürmedikleri hümanizm? İnsan odaklılık, insan merkezcilik… Düşünce ve ifade özgürlüğüne saygı bu kadarcık mıydı? Böylesine ilerici(!) politikalarla mı demokrasiyi geliştireceklerdi?

Cumhurbaşkanlığı seçimi kıl payı ikinci tura kaldı… Ancak Erdoğan Kılıçdaroğlu karşısında, her bakımdan daha avantajlı. Beş puan oy farkının yanında, Meclis çoğunluğu da Cumhur İttifakı'nın elinde…

Seçim öncesi bu son yazımız. Onun için bir özet yaparak şahsi kanaatimizi de belirteceğiz. Milletimizin sandıkta tarihî kararını vermesine artık saatler kaldı. Ve necip Türk milleti, bütün kirli tezgâhları bozacaktır!

Türk milletinin hassasiyetleriyle oynamaya gelmez… Egemenlik haklarına, millî değer ve menfaatlerine yönelmiş bir tehlike sezerse, hiçbir engel önünde duramaz. Karşısına çıkan her şeyi dümdüz eder!

14 Mayıs seçimleri için kurulan sandıklarda, gurbette yaşayan vatandaşlarımız her zamankinden yüksek oranda oy kullandılar. Oy kullanmak için bin yüz kilometre yapan vatansever insanlarımız var!

Bugüne kadar seçimlere giren bütün partiler, kendilerini hep (en iyi sonucu alacağız) diye motive ettiler. Geçmişte örnekleri görüldüğü üzere, kesin baraj altında kalanlar dahi, tek başına iktidar iddiasında bulundular!

Ünlü Kırgız yazar Cengiz Aytmatov’un “Gün olur asra bedel” romanı, edebiyat âleminde bir şaheserdir… Gazetemizin (Bir ay asra bedel) başlıklı haberi, o muhteşem romanda olduğu gibi çok şey anlatıyor.

TEKNOFEST diye kısaltılan havacılık, uzay ve teknoloji festivali bize neyi anlatıyor? Hepsi de gençlerden oluşan tam 332 bin takımın 102 farklı kategoride yarışması, tek kelimeyle muhteşem bir potansiyelin açığa çıkması…

Eskiden büyüklerimizden dinlerdik… İstanbul-Malatya trenle iki gün iki gece sürüyormuş. Yani 48 saat!.. Bugün gelinen noktada, Ankara-Sivas arası trenle 12 saat değil, sadece iki saat.

Afrika’nın en önemli ülkelerinden biri olan kardeş Sudan yine kan ve ateşler içinde… Altmış yedi yıllık siyasi tarihinde, iç savaşlar ve darbeler yüzünden bir türlü gün yüzü göremeyen Sudan, göz göre göre yanıyor!

22 Nisan 1970’te tarihe bir büyük kayıt düştük…