Metiner Sezer

Sivas, Türkiye'nin en çok göç veren illerinden biri; belki de birincisi. Dünyanın çeşitli ülkelerine dağılmış 7 milyon Sivaslı olduğu tahmin ediliyor. Sivas'ta yaşayanların sadece 464 bin kişi olduğunu belirteyim de varın siz düşünün kentin yaşadığı göç vahametini! Sivas, gerçekten terk edilmesi gereken bir ilmi? Gelin, birlikte arayalım bu sorunun cevabını.

Üstadımız, sevgili ağabeyimiz Ömer Öztürkmen Hakkın rahmetine kavuştu. Mekanı cennet olsun.

Geçen hafta Zorlu Enerji Grubu'nun Osmaniye'deki Gökçedağ Rüzgâr Santrali'ni gezip görmüş ve yazmıştım, hatırlarsanız. Halil Türkmen aradı beni. Yazıyı, gururla okuduğunu bildirip hemen ardından da sadede geldi.

Senelerce "neden, neden" diye dönüp durdum, kuyruğunu kovalayan kedi misali. Kafamdan söküp atmak istedim çok kere ama başarılı olamadım. Bu marazî merak kafama takıldı kaldı bir kere, çıkmak bilmedi.

Zorlu Holding var ya hani? İşte o holding; Toros Dağlarına devasa bir vantilatör kurmuş ve Çukurova'yı serinletiyormuş! Şaka tabii. De... her şakada bir gerçek payı vardır değil mi? "Zorlu ovayı serinletiyor"

Radikal ve Referans gazeteleri birleşti ve bambaşka bir anlayışla yeniden çıktı. Radikal Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Eyüp Can, bu değişimin adını, "radikal değişim" olarak duyurdu kamuoyuna. Gazetenin boyu, muhtevası ve gazetecilik anlayışı tepeden tırnağa değişecekti. Öyle de oldu.

Mersin, Türkiye'nin Akdeniz'e açılan kapısı. Liman kenti. Ticarî kültürü zirvede. Türkiye'nin bir numaralı domates üreticisi. Narenciyede iddialı. Hakeza muz. Anamur muzu yurt dışına döviz çıkışını önledi. Silifke yer fıstığında liste başı. Erdemli, bir nevi tarım okulu. Tarsus beyazı, üzüm sevenlerin göz bebeği. Gülnar nohudu, nohuttan anlayanların vazgeçilmezi. Mut kayısısı emsalsiz. Aydıncık domatesin merkezi.

Farkında değiliz ama Türkiye ottan para kazanan uyanıkların cirit attığı bir ülke olup çıktı.

Sonbahardayız. Kışın sinyalleri gelmeye başladı. Dikkat edilmesi gereken bir dönem yani. Bilhassa, sağlık konusuna; çok dikkat etmeliyiz. Gazetemizin sağlık sayfasında, çok değerli uzmanlar yazıyor ve gerekli ikazları yapıyorlar. Da... bir nebze de benim katkım olsa, fena mı olur? Bugünlerde o kongre senin, bu kongre benim koşturmamın nedeni bu. Okuyucuma faydalı olayım.

Türkiye'nin son senelerde sağlık alanında katettiği mesafeyi görmezden gelmenin imkânı var mı? Çok önemli reformlar yapıldı ve hâlâ da yapılıyor. Geçmiş senelerde yapılan ihmallerin ortaya çıkardığı problemleri bir anda düzeltmenin mümkün olmadığı da bir gerçek. De... sistemin aksayan önemli yerleri var hâlâ. Acilen düzeltilmesi lazım.

Adam hasta... hem de kronik hasta; fakat, farkında değil bunun.

Önceki makalem, devlet eliyle uygulanan "psikolojik harekât" üzerineydi. Toplumu meydana getiren mozaik parçalarını birbirine saldırtan politikalar hakkında yani.

Türk halkının düşmana hiç ihtiyacı olmadı. En azından 100 senedir böyle bu. Kendi kendine yaptığı düşmanlık yetip de artıyor çünkü!.. Bir dönem, "Komünizm sınırlarımıza geldi dayandı" sendromu yaşadı bu millet.

Onları tanımlarken ister, "pisboğaz" deyin, isterse "obur"; serbestsiniz. Adı o kadar önemli değil çünkü. De... kendilerine eziyet etme yöntemleri çok önemli. Ölmüyor ama çekiyorlar. Hayatı zindan ediyorlar kendilerine. Çok yiyenlerden söz ediyorum. Tıka basa yiyenlerden!..

Hebipa Derneği'nin tertiplediği Hepato Gastroenteroloji Kongresi'ne katıldım. Bu sene yedincisi gerçekleştirilen kongre yine dolu doluydu. Yurt içinden olduğu kadar dış ülkelerden gelen gastroenteroloji uzmanlarının da yoğun ilgi gösterdiği kongrede Hepatit B ve C virüsü mercek altına alındı. Reflü ve kolon kanserindeki son gelişmeler ele alındı. GDO konusunda tıbbın nereye gittiği tartışıldı.

Son senelerde dile pelesenk edilen en popüler sözlerden biri de, "ucuz işçi" sözü oldu hiç şüphesiz. Duvarlar yıkılıp "Demirperde Ülkerleri" konuşulmaya başlandığı 20 seneden beri bu "ucuz işçi" sözcüğü kullanılıyor.

Geçen hafta yaptığım Doğu Karadeniz gezisi esnasında diğer iş adamlarıyla olduğu kadar, İstanbul Sanayi Odası (İSO) Başkanı Tanıl Küçük ile de sohbet etme fırsatı buldum.

Geçen hafta sonu Trabzon, Rize ve Batum'daydım. İstanbul Sanayi Odası (İSO) Meclis üyelerinin inceleme gezisine katılarak dolaştım bu üç şehri.

Tophane'deki 5 galeride yaşanan olaylar Türkiye'nin gündemine oturmakla kalmadı, büyüdü büyüdü ve ülkenin bir numaralı meselesi olup çıktı! Semt sakinlerinin referandumda kullandığı "evet", "hayır" oyları ile dahi ilişkilendirilen konu sakız gibi uzatılıp her bir yöne çekildi.

Evliya Çelebi, Seyahatname'sinde Bayburt'u anlatırken, "Bayburt'ta 11 ay 29 gün kaldım.