Mustafa Selçuk

İstediğini hiç sanmıyorum. YASED Başkanı'nın söyledikleri, yabancı sermayenin önündeki "yasal değil ama fiili" engelleri gözler önüne seriyor.

Pazartesi günü, uzun bir aradan sonra piyasaların moralinin yerine gelmesi ile faizlerde biraz düşüş, borsada yükseliş yaşanınca bir arkadaşım "Burası Türkiye, bakalım akşamdan sabaha ne sürprizler yaşanır" demişti.

Cumartesi günü yapılan TOBB Genel Kurulunun en çarpıcı ve doğru tespitini Başkan Rıfat Hisarcıklıoğlu yaptı.

Bir ayda faizlerin geldiği yere bakın; yüzde 20'den yüzde 31'e kadar çıktı. Hazine'nin yeni borçlanma maliyeti neredeyse on puan arttı. Enflasyon hedefi yerinde durduğuna göre, reel faiz yüzde 17'ye yükseldi demektir.

2004 yılının, öyle veya böyle, iplerin gerileceği bir yıl olacağı, güçler dengesinde değişimler ve buna karşı da dirençlerin yaşanacağını, bu ülkeyi "okumayı" bilen herkes öngörebiliyordu

Öyle bir nesne ki şu petrol, yıllar önce Eurovision'da bile medet ummuştuk hatırlarsanız.

Hükümete yönelik eleştirilerimin başında "beklentiyi yönetememek" geliyor.

Geçtiğimiz günlerde bizim gazetede bu kitaptan söz ediliyordu...

Ekonomik dengelerde ani değişiklikler olduğunda, beylik tanımlar da ortaya saçılır. İktisatçı olmayan ama ilgili insanlar da mevzuyu anlamaya uğraşırlar. Gelin bugün şu ekonominin ısınması veya soğuması meselesine bir göz atalım.

Bir ülkede hangi kavrama çokça vurgu yapılıyorsa, o konuda bir eksiklik veya aksaklık oluyor. Afrika'nın darbe yorgunu ülkelerinin resmi isimlerinde çoğunlukla "demokratik" kelimesi vardır.

Hafta sonunda en az yirmi telefon aldım, eş-dosttan. Sorular aynı: Devalüasyon mu olacak? Kriz mi çıkıyor?

Gazetelerin ekonomi sayfalarında, TV'lerde en çok konuşulan şey "piyasanın ateşi." Düştü, yükseldi derken günlerimizi dolduruyoruz.

Ekonominin temel dinamiği tüketim dersek yanlış olmaz. Üretimin ve iktisadi kalkınmanın tetikleyicisi, harcama yapan, talep eden insanlardır.

Forum İstanbul'un açılışında coşkulu bir konuşma yaptı Başbakan Erdoğan. Türkiye'nin 20 yıllık geleceğinin tartışıldığı bir toplantıda, Türkiye'nin Başbakanı'nın demokrasiye ve kalkınmaya heyecanla vurgu yapması beni çok mutlu etti.

Sorunun cevabı evet ise yöntem de bellidir. Sıkı para politikası ile bütçe disiplinini sonuna kadar sürdürmek.

Bu tabirle ilk defa 2001 krizi öncesinde tanıştı kamuoyu: Sabit kur sistemi tarif edilirken kur çıpasından bahsediliyordu.

Şu aralar en sıcak konumuz cari açık. Yatıp kalkıp bu konuyu konuşuyoruz.

Şu aralar en sıcak konumuz cari açık. Yatıp kalkıp bu konuyu konuşuyoruz.

Bu haftanın en önemli gündem maddesi kuşkusuz Anayasa değişiklik paketi. AB uyum süreci kapsamında önemli bir merhale.

Şurası gerçek ki, biz beklenti yönetimini beceremiyoruz. Dahası, beklentileri abartıyor ve tek ihtimalmiş gibi davranıyoruz. İktidar da, piyasa profesyonelleri de yatırımcılar da bu hatayı yapıyorlar maalesef.