Öcal Uluç

Çok açıktır ki, Galatasaray'ın en büyük problemi, "Bir ağabey olarak olumlu işler yapan" Albayrak'a, "başkan yardımcısı" olarak "Hoca'nın üstünde" yer verilmesidir

Galatasaray İkinci Başkanı Prof. Dr. "hukukçu" Hamdi Yasaman, Sabah gazetesine yaptığı "özel" açıklamada demiş ki; "Başkan adaylığı için kulis yapmak lâzım. Vaktim yok, Bizans oyunları var." "Bizans Oyunları???"

Türk futbolunu futbol tarihimizin "uygulama olarak" en kötü federasyonu yönetiyor, ama bu federasyon bile, "bugün için" Kulüpler Birliği'nin kuracağı Süper Lig AŞ'den çok daha iyidir…

Dua etmeliler ki, Yarsuvat göreve 8 ay için geldi. Ya 3 yıl için gelseydi, geleneğin bozulmamasına ve üzülmemesine Galatasaraylılar en az iki yıl daha nasıl tahammül edeceklerdi?

Reytingleri düştükçe, ki, düşüyor; "spor / futbol programı" diye ekrana getirilen çirkinliklerde "üç değişim" oluyor.

Galatasaray'da göreve geldiklerinden beri, "birinin söylediğinin tersini söyleyen ötekisi", "ötekinin yaptığının tam tersini yapan berikisi"; düşünebiliyor musunuz?

UEFA, Mali Fair Play diye ortaya çıkmasa, her türlü şaibeye açık bu sistem sürüp gidecekti; öyle değil mi?..

Doğrusu ya, "son haftalarda futbolu geriye giden" ve nihayet Eskişehirspor'a yenilerek lig liderliğinden düşen Beşiktaş'ın, son haftalarda İngiltere Ligi'nde "hızla yukarılara tırmanan" Liverpool'u elemesinin "çok zor olduğunu" düşünüyordum.

Başkan "Prof. Dr. Hukukçu", İkinci Başkan "Prof. Dr. Hukukçu"; birbirlerine zıt açıklamalar yapıyorlar. Ayıklayın şimdi pirincin taşını...

Hey gidi "Can Baba" hey!.. "Vefat etti" haberini gazetede okuyunca, göz yaşlarımı zor tuttum ve de dalıp gittim.

Spor Bakanımız Akif Çağatay Kılıç çok iyi niyetli!..

Hocası tarafından infaz edilen genç sporcuyla dinlemeden infazı onaylayan "bir hukukçu" başkan ve yönetimi var, karşımızda!..

Daha ilk yarım saatte 3-0 öne geçen Galatasaray'ın sonrasındaki oyunu doğrusu ya stattaki az sayıdaki taraftarını bile çileden çıkardı...

Sen yirmi yaşına basmış bir sporcuyu soyunma odasında tokatla, hem devre arasında, hem maç sonunda küfür et, üstelik hemen maç sonunda TV ekranlarının canlı yayınında "gencecik sporcu için" ağır eleştiriler yap ve "kadro harici bırakılacağını" ilan et, sonra da "zeytinyağı gibi" suyun üstüne çıkmak için basını "kaos spekülasyonu yapmak" ile suçlamaya kalkış, işte buna müsaade edemeyiz; bilesin ki meydan boş değil!..

Gencecik bir oyuncuyu soyunma odasında tokatlayan Ergin Ataman'a, ona sahip çıkan Yılmaz Vural' ve bu olayları çözecek basirette olmadığını ortaya koyan G. Saray Yönetimi'ne yazıklar olsun!

Her sezon "işlenen suçların sabıka dosyaları" neden çöpe atılıyor; böyle hukuk mu olur?..

25 Ekimdeki "seçimli" genel kuruldan sonra "yönetimin devri teslim" töreninde "birbirlerini övmek, birbirlerine iltifat etmek için" neler söylemişlerdi, bugüne gelmeden ve "daha yüz gün dolmadan" hem de "Başkanlık makamını nasıl tahrip ettiklerini" düşünemeden "birbirlerine" neler söylemeye başladılar, "halef-selef" iki Galatasaray Başkanı; tüyler ürpertici!..

Yıkılmasın ki, berbat bir yere, berbat bir konumda, birilerinin hırsı için yapılan koca çöplük, savrulan trilyonların "anıt mezarı olarak" ibreti âlem için orada dursun...

Melo gibi saha içi, çirkinlikte yapmadığını bırakmayan bir futbolcu baş tacı edilirken, Engin'i "Galatasaray'a yakışmıyor" diye zorla yollamak isteyenler, kimi kandırıyorlar?

Deloitte, 140'a yakın ülkede, 700 ofiste, çalışmakta olan 150 bin personeli ile dünyanın en büyük muhasebe, denetim, vergi ve yönetim danışmanlığı hizmeti sunan uluslararası firmalarından birisidir.