Ünal Bolat

“Bizim elektrikler kesik bir el atsana deyince hemen dakikasında elektrikler gelmişti...”

“Yazık, âdeta meydan dayağı atılan şahıs olay yerinden kaçarak canını zor kurtardı...”

“Arkadaşlardan sırası gelen öğretmenin çocuklarını sırtlıyor yorulunca başkası alıyordu...”

“Hayır, konu zenginlik miras, kazanç meselesi de değil. Söz konusu onun adam olması.”

“Madam, oğlunuz Karl birkaç gündür görünmüyor, nerede, öğrenebilir miyim?”

“Ev sahibi 50-55 yaşlarında dul bir hanımdı. Bir de lisede okuyan Karl isimli oğlu vardı.”

“Sonradan öğrendiğime göre ev sahibi Alman, evini yabancılara vermek istemiyormuş...”

“Almak nasip olmasa da gidip görmeyi huzuru yaşamayı ihsan eden Rabbime şükür...”

“Bir ev sahibi olabilmek için kooperatife yazılmıştık. Memur maaşımızla idare ediyorduk...”

“O kadar çok tutmuşum ki balık dolu sepeti taşıyamadım. Çocuk gövdeme büyük geldi...”

“Lacivert renk takım elbisemi, beyaz gömleğimi giyip karakola gitmek için yola çıktım...”

“Ben Kur'ân-ı kerimi ve bazı Arapça kitapları okudum. Bana Osmanlıca öğretir misiniz?”

“Acaba karakol komutanıyla tanışsam bana dedemin kitaplarını okumayı öğretir mi?”

“Bu millet ölümden korkmadığını 15 Temmuz isyan hareketinde göstermiştir...”

“Babam karakola gitmiş, polis memurunun yanına varıp olanları bir bir anlatmış!..”

“Komşumuzun bir dürbünü vardı. Bu merak çılgınlığı bana ne rezillikler yaptıracaktı!..”

“Babam ilk mektepte bir dönem okuduğu için bilir, zorlanarak da olsa okurdu...”

“Bazen her kelimede gözler dolar bazen özlem, tutku, ihtiras, öfke sıralanır mektupta...”

“Parmak izlerinizin çizgileri düşerdi koyu yerlerine, belki bir kirpik belki bir saç teli...”

“Kızıllıklar içindeki şaşkın mavilikler ve yüzümde kıpraşan serinliklerle seyrediyordum tükenen günü..."