Metiner Sezer

Her rolün üstesinden gelen aktörler vardır dünyada. Mesela Antonio Queen, Marlon Brando...

Kim ağzını açsa, 'Ah eski bayramlar!' diye hayıflanıyor. Neden? Eski bayramlar daha mı iyiydi? Zannetmem.

Türkiye tam huzura kavuşmuşken; üzerine düşen iki bomba toplumu tuz-buz ediverdi. Beş gün içinde yapılan menfur saldırılar halkın direncini kırdı, panikletti onu.

İSO, Aralık başında yine kendinden, daha doğrusu KOBİ'lerden çok bahsettireceğe benziyor.

Bazen doğruyu bulmak için kafa yorarım. Hastalık işte. Farkında olmadan yaparım bunu. Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu (BDDK) Başkanı Engin Akçakoca görevinden istifa etti ya, gene depreşti benim bu hastalığım.

Edindiğim istihbarata göre, Besim Tibuk, AK Parti'den İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı oluyormuş.

Bir şirket düşünün. Bir patronu, bir de muhasebecisi olsun bu şirketin. Tam Türk usulü değil mi? İkisi el ele verip biraz vergi kaçırıp, biraz kayıtdışı işlem yapıp, biraz da masrafları şişirdiler mi, olur sana başarılı bir şirket!..

Alem milletiz vesselam. İşin suyunu çıkarmada üstümüze yok! Bunca hengame arasında 'kamusal alan' olayını cımbızla bulup ortaya çıkarmak her babayiğidin harcı değil hani.

Türkiye soluğunu tuttu, pop starını bekliyor. Heyecan dorukta. Ben ise başka yerdeyim. Hevesli gençleri gördükçe yüreğim 'cız' ediyor.

Türkiye'de kimin eli kimin cebinde hiç belli değil, kimin kafasında kaç tilki dolanıyor, o da belli değil! Fırsatçılık gibi kötü bir huyumuz var ki, evlere şenlik; her şeyin üstüne tuz biber ekiyor!..

Ekonomi nereye gidiyor? Bugünlerde muhatap olduğum en önemli soru bu. Herkes şaşkın. İşlerin yolunda olduğu söyleniyor ama henüz cebe yansıyan bir şey yok.

Türkiye'nin önünde dağ gibi koca bir borç kümesi duruyor.

KOBİ'ler dertli mi dertli. Senelerin getirdiği ihmal edilmişliğin ağırlığını artık sırtlarında taşıyamıyorlar.

Patlıcanın standardı olur mu? Belki rüşvetin belgesi olmaz ama patlıcanın standardı olur, hem de bal gibi olur.

Turizm Yatırımcıları Derneği Yüksek Danışma Kurulu Başkanı Tavit Köletavitoğlu, turizm sektörünün 1980'li yıllarda doğru zamanda doğru yatırımlarla işe başladığını ancak, siyasi inatlaşmalar yüzünden 90'lı yıllarda durma noktasına geldiğini belirtti ve 'Sistemi siyasetçi bozdu, yine onun düzeltmesi lazım' dedi.

Vah garibim Kemal Derviş vah!.. Üç senede başına gelenler, pişmiş tavuğun başına gelmemiştir, be arkadaş.

Zenginin parası züğürdün çenesini yorarmış. Bizde de kim ekonomik bir laf söylemek istese; yurtdışındaki 3 milyon gurbetçinin tasarrufunu dillendirir.

Tiyatro sanatçısı Demet Akbağ ve eşi Zafer Çika, Akmerkez aleyhine 750 milyar liralık manevi tazminat davası açtılar.

Komünizm mi daha kötü, enflasyon mu? Bana böyle bir soru sorulsa, hiç tereddüt etmeden; enflasyon, derim!

Televizyon dizileri" arasında en çok beğendiğim, 'CHP Kongresi'sidir! Vurdulu, kırdılı olur bir kere.