M.Ali Özbudun

lgili kanun, "Türkiye Cumhuriyeti Devletinin para birimi Yeni Türk Lirasıdır. Yeni Türk Lirasının alt birimi Yeni Kuruştur. Bir Yeni Türk Lirası (YTL) yüz Yeni Kuruşa (YKr) eşittir" diye başlıyor.

Her nedense, sembol tokuşturmaya bayılıyoruz. Nüansları pek sevmiyoruz. Siyah ve beyaz olmak üzere iki renk bize yetiyor, daha fazlasına tahammül edemiyoruz.

Bir araba düşünün. Marşa basıyorsunuz; birinci vites, ikinci vites ve belli bir hıza ulaştıktan sonra motor bağırmaya başlıyor, üçüncü vites istiyor, fakat bir türlü vites büyütemiyorsunuz.

Bankaların, güneşli havada şemsiye verdikleri, yağmur yağarken şemsiyeyi geri aldıkları söylenir.

Onu, fabrikanın bahçesinde kiraz toplarken buluyoruz. Kendi tabiriyle,"düşmüş-kalkmış" ünlü bir tekstilciyi ziyaret ediyoruz.

Paranoya zararlı, refleks yararlı ve de gereklidir.

Ekonomiyi yönetmek, bir bakıma, beklentileri yönetmektir. Beklentileri yönetmek ise, palavra atmak, esip savurmak değildir; her şeyden önce tutarlı olmak demektir.

Bize ne, IMF'nin FDF'sinden" diyemiyoruz. Devir, FDF (Faiz Dışı Fazla) devri. FDF, şart; ama koşul değil!

Bir arkadaşı onun için, "Şarap şişesinde sinek olmaya razıdır!" demiş. Kimmiş o, sinek olmaya tav olan? Kim olacak, Orhan Veli...

Bir meslektaş, yargısız infaz kokan bir üslupla bizi böyle sorguluyor.

İki yıl önce bir özelleştirme toplantısına katıldık. Artık sakız olmuş, bayat bir konu etrafında, her zamanki verimsiz ve kısır tartışmalarla birinci oturumu tamamladık. Bir hayli gerildik ve sıkıldık.

Farkında mısınız? Birçok işimiz apar topar, paldır küldür. İsterseniz bazı örnekler verelim:

Vaktiyle, 'Türkiye'nin en istikrarlı ekonomik göstergesi enflasyondur' diyenlere kızdık, gücendik.

Şair, "Seninle de, sensiz de olmaz!" demiş. Muhatabından nasıl bir cevap almış, onu bilmiyorum; ama biz de aynı şeyi IMF için söylüyoruz.

Beşiktaş'ın Sabri'den önceki kalecisi Necmi'ydi. Çoğu zaman tutulamayacak topları tutan Necmi'nin, arada sırada, pek ender de olsa, gol yedikten sonra filelere bir bakışı vardı ki, hâlâ unutulmaz.

Bilindiği gibi, ekonomik programlarda yer alan temel politika araçlarından biri de "çıpa" uygulamasıdır.

Vaktiyle Haliç'i kirlettik, balıklar kaçtı. Ekonomiyi kirlettik, sermaye kaçtı. Kirli ortamda, balıklar bile yumurtlamıyor. Haliç temizlendi, kaçan balıkların büyük bir bölümü avdet etti. Haliç'i temizleyenleri kutlarız. Ne var ki, ekonomiyi temizlemek, Haliç'i temizlemekten çok daha külfetli.

Hasta, doktorun muayenehanesine gitmiş.

Hasta, doktorun muayenehanesine gitmiş.

Doların yükselmesiyle birlikte, okuyuculardan gelen sorular ve değerlendirmeler de nitelik değiştirdi. İsterseniz bazı örnekler verelim. Sabahın erken saatlerinde bir telefon: "Abi, dolar ne olur? Ev almak istiyorum. Dolarımı ne zaman satayım?"