Naci Arkan

G.Saray için yeni senaryolar vizyona kondu... Durup dururken, birilerine rahat battı... Ligde F.Bahçe'nin önünde 4 puanla lider, Şampiyonlar Ligi'nde ise önü açık... Alt tarafı başkanının bile "Angarya" dediği Türkiye Kupası'nda yok...

G.Saray ve F.Bahçe dururken; kimse Beşiktaş'ı ağzına bile almıyordu... Ama o Beşiktaş, üç büyüklerin kupadaki tek temsilcisi olarak etrafa şimdi caka satıyor... Ligde bile, en şanslı şampiyon adayı olarak gösterilen siyah-beyazlılar gösterişsiz ama kararlı adımlarla iki cephede de ilerliyor...

F.Bahçe galibiyeti, Beşiktaş'taki doping etkisini sürdürmeye devam ediyor... Tribünler neşeli...

İşte bitti... Zorla sürdürülen, göstermelik kucaklaşmalarla renklendirilen dostluk, yine tarihe gömüldü... Ezeli rekabete bundan böyle ebedi düşmanlık tohumları atanlar şimdi rahat uyusunlar bakalım... Daha geçen hafta, G.Saray ile F.Bahçe'nin dostluklarının Fatih Akyel'in transferiyle bittiğini yazdık...

Kadıköy korkusunu ağır ağır inşa eden F.Bahçe dün gece yine tribünlerde ürkütücüydü... Tamamlanmamış kapalı bile taraftara açılırken, işin tehlike boyutları hiçe sayılmıştı... Böyle tribüne izin verenler, resmen insanlık suçu işlemiştir...

Sahalarımıza barışın geleceğini biz daha çok bekleriz... Karşılıklı dostane ziyaretlerde bulunanlar, şimdi birbirlerinin dalına basıyor... Göstermelik iltifatlar, yalan gülücükler, sahte pozlar...

Bir gün önce G.Saray'ın başına gelenler, belli ki Beşiktaş'a ders olmamıştı... Dünkü Kartal, zorla yenen aş gibi, zoraki alkışlanan bir takım hüviyetindeydi... Her hattıyla dökülen, ruhsuz, amaçsız bu Beşiktaş, Sakaryaspor'u kupadan eledi diye asla sevinmemeli...

Hava soğuk... Gök gürültüsü ile kar yağdığına ilk defa şahit oluyoruz... Tribünler bu olumsuzluklara rağmen takımlarını yalnız bırakmazken; sahada iyi bir mücadelenin beklentisine girmiştik...

Bursasporlu Murat Sözkesen, el üstünde tutulduğu bir şehirden kaçmak zorunda bırakıldı... Gol atmak onun işi, futbolculuk onun işi ve de haksızlıklara isyan etmek onun yeni işi... Hani derler ya "Yiğidi kılıç kesmez, bir acı söz öldürür..."

Soğuk mu?.. Ne soğuğu... Yağmur mu? Ne yağmuru... Bize ne bunlardan... Dün gece içimizi ısıtan, bizi tatlı rüyâlara götüren G.Sarayımız vardı ya, siz ona bakın... Futbolun hakkını veren...

Maçların öncesinde ve bitiminde izliyoruz... Futbolcuların görüşü alınıyor... Daha doğrusu, belli futbolcuların...

Avrupa'nın 16 dev takımından birisi olan G.Saray, dün gece Bursa'da adeta bir cüceydi... Ayaklarında derman, kafalarında puan düşüncesi yoktu...

Zavallı sporumuz... Zavallı medya... Ve zavallı bizler... Dünya nelerle uğraşıyor, biz nelerle...

Yokluk içinde yokluk çek, ama yine de krallığından ödün verme... Eldekilerin bir bir tükendiği, kalanların da gazi olduğu G.Saray, bunca olumsuzluklara rağmen Avrupa'da yine aslanlar gibi...

İtalya'dan morali bozuk, canı sıkılmış ve geleceği endişe yüklü dönen G.Saray'ın hiçbir sıkıntı duymadığı bir geceydi dün...

Damien Hirst, modern sanatın duayen ismi... Çalışmaları uluslararası sanatseverler tarafından ilgi ile izleniyor... Üstelik, akıl almaz fiyatlara alıcı bulan eserleri de kapış kapış gidiyor... Geçenlerde Batı Londra'daki Eyesto'rm Sanat Galerisi'nde açtığı sergideki eserleri çöpten toplandı...

F.Bahçe'nin oyunun başındaki bir 35 dakikası var ki, olmaz böyle şey... Hani sahaya çıkarken anlaşsalar bu kadar kötü bir görüntü veremezlerdi...

Yıllardan beri İnönü Stadı'nın bu halini özlemiştik... Bir kişilik bile boş yerin kalmadığı tribünlerde heyecanın en mükemmeli, coşkunun en yücesi mevcuttu...

Tilkiye sormuşlar... "Senin farkın ne?" O da cevap vermiş: "Seher uykusuyla ikindi güneşi olmasa, ben de ekincilik yapardım." Bazılarımız herkesin düşündüğünü, bazılarımız da herkesin düşünmediğini kafamızda planlarız... Amaç, farklı olduğumuzu kanıtlamak...

Tam 12 defa Anayasa Mahkemesi'nden dönmesine rağmen "Kıyak maaş" bir defa daha gündeme geldi...