Öcal Uluç

Almeida ve Motta'nın tekmelediği holigan için TV ekranlarında ve gazete sayfalarında, spor tarihimize "Ben de döverdim" sözüyle damga vuran "tüyler ürpertici" bir kampanya!..

Sneijder bir gol attı ve Galatasaray tur atladı diye "Aklımı seveyim" diyen, diyebilen bir Başkan'la karşı karşıyayız!

Türkiye'nin en büyük gazetelerinden birinin, hem de "spor sayfaları" denilince, ülkeye "çağdaş spor sayfalarını getirmiş" gazetelerin başında gelen 3'ünden birinin spor servisinin bugün başında oturan ve de Ankara'da spor teşkilatını yıllarca "içinden takip etmiş" ve "yüzlerce atlatma / manşet haber yapmış" tecrübeli spor gazetecisinin TV ekranında söylediklerini dakikalarca ve dakikalarca dinlerken, inanamadım!..

Eğer "Hoca, elindeki kadrodan sahaya doğru on biri sürer ve doğru futbol oynatırsa", Galatasaray'ın "neler yapabileceğini" zaten iki yıldır görüyorduk...

Fethiyespor, "Yüce Atatürk" formalarıyla neden çıkmıştır; bu günlerde "Atatürk'e karşı toplu bir saygısızlık mı yapılmıştır?"

Çanlar daha Kupa'nın 3'üncü turunda çalmaya başlamıştı; ama "kimse duymadı"; duymak istemedi!..

Bugünkü konum büyük takımların birer birer kupadan elenmesi değil, "Denizli cinayetidir", onu yazacağım!..

Ben "empati yaparak", kendimi Hüseyin Göçek'in yerine koyup, "Hakeme gözlük" manşetlerinin sahibi Mancini'ye cevap vermeye başlıyorum.

Nerede, her gün spor sayfalarının manşetlerinde, her gece TV ekranlarında "yüzünde güller açarak" bülbül gibi şakıyan Başkan?..

Rahmetli Necmi Tanyolaç ile yıllarca beraber çalıştım, onun "rahle-i tedrisinden geçtim" ve ondan çok şey öğrendim!..

"Ben sihirbaz değilim, yeni gelen bir teknik direktörüm. Futbolcuları tanımak, kulübü tanımak için belli bir zamana ihtiyacım var" diyor Mancini. Pekiii...

Türkiye Futbol Direktörü" unvanı ve de "Reform" sözü ne anlama geliyor; dahası, bu iki "şifreli" ifadeye, bir de "5+2 yıllık sözleşme" eklenirse?..

En iyi bildiği için oradan örnek vereyim; "Koşturduğu atların pedigrileri olmasa, o atları Türkiye Jokey Kulübü'nün hipodromlarına değil yarıştırmak, çalıştırmak için bile sokabilir miydi?

"Yeniden yapılanma" denilince, Terim, "Hayır, reform" demiş!.. Bence, bugünün moda tabiri ile, aslında yaptığı daha çok bir "dönüşüm"; hani "kentsel dönüşüm" gibi!..

Adı sanı "çok dar bir çevrede duyulabilmiş" paralı ve başarılı bir iş adamı olan zat, neredeyse el birliği ile kulüp başkanlığına getirildi ve iki buçuk yılda "ülkenin en tanınmış simalarından biri" hâline geldi; ünü Avrupa'lara kadar yayıldı.

Hasan Yılmaer, Şevket Özçelik, Nalan Seçkin, Savaş Ay... "Onların acısına alışamadan bir "kara haber" daha; "Doğan Koloğlu'nu kaybettik!.."

"Heyecanı yavaş yavaş azalıyormuş!.." Kim söylüyor; Galatasaray Başkanı Ünal Aysal!.. Galatasaraylılarda heyecan mı bıraktınız?..

Tam da Fenerbahçe maçı öncesi, spor sayfalarına düşen "Drogba / Burak haberi", Fildişi Sahilli futbolcunun "kendini, iyice takımın hocası yerine koymaya başladığını" ve de Platini'nin "bu tavırları sebebi ile" Drogba'yı eleştirmesinin ne kadar haklı olduğunu gösterdi!..

Elin oğlu "Galatasaray'ı yenerek Kopenhag efsanesini sileceğiz" derken, Kopenhag yolunda söylediği "1 puan da iyidir, en kötü ihtimalle UEFA Ligi'nde devam etmemizi sağlar" diye konuştuğunda şüphelenmiş ve "Mancini'nin derdi başka galiba" demiştim, kendi kendime!..

Bugüne kadar unutmadığım ve kendime rehber yaptığım sözlerinden biri şuydu: "Küçük öküz yoldan çıkınca, övendireyle büyük öküzü dürteceksin!.."