Seçkin Başkan

Aylin hayretler içinde baktı kaldı adamın arkasından. Sonra gözlerini elindeki kağıda çevirdi. Tanınmış bir otelin adı ve telefon numarası yazılıydı kağıtta. Hemen cep telefonunu çıkartıp Zeynep'in numarasını tuşladı...

O günkü dersin yapılacağı yeri öğrenip nerede olduğunu sorarak tarif edilen amfiye doğru yürüdü Selim. Gençler gruplar halinde toplanmışlardı. Heyecandan bacakları titriyordu. En yakındaki üç kişilik gruba yaklaştı..

Kadıncağız hırkasını alıp dışarı çıktı. Kulakları uğulduyordu. Düşünmeye nereden başlayacağını bilemiyordu. Birden irkildi. Zeynep! Zeynep büyük ihtimalle Cemile Hanımın hasretini çektiği kızıydı!..

Münevver Hanım oğlunun yanı başındaki yatağın üzerinde oturmuş meyve soyuyordu. Oda kapısını hızla açtı Zeynep. Ana-oğul başlarını kapıya çevirdiler. Zeynep'i görünce ikisinin de yüzünde şaşkınlık belirdi!

Kerim Türkmen lakayt bir tavırla koltuklardan birine oturdu. Kızının yüzüne bir müddet baktıktan sonra cevap verdi: "Kimse benim kurallarıma karşı gelemez. Bana karşı gelemez." Zeynep alaycı bir kahkaha attı...

İki kardeş sarıldılar birbirlerine. Asuman Hanım ağlıyordu. Selim onun gözyaşlarını sildi parmaklarıyla... Otelin kafeteryasına geçtiler. Dip masalardan birine oturdular. Hemen yanı başlarında beliren garsona birer kahve söylediler...

"Ne kadar toy ve korkakmışım o zaman..." diye düşündü Selim... Olayların böylesine bir mecraya sürüklenmesinde kendisinin de suçu vardı. Sahip çıkamamıştı sevdiği kadına ve evladına. Korkmuştu, çekinmişti...

Ozan kısık bir sesle su istedi annesinden. Münevver Hanım oğluna su içirirken kapı açıldı. Haluk, Aylin ve Zeynep telaşla içeri girdiler. Zeynep Ozan'ın yüzünü görünce bir çığlık attı ve kapıya tutundu...

Sakin bir köşeye çekildiler. Zeynep cep telefonunu Aylin'e uzattı. Genç kız beklemeye başladı. Münevver Hanım bu sırada hastane için lazım olacak olan bazı eşyaları almaya gelmişti eve...

Polis arabasına kendini zor attı kadın. Elleri, dudakları titriyordu. Hastanenin acil girişinde durur durmaz fırladı arabadan. Mantosunun etekleri savrularak girdi içeriye. Koridorda gelişigüzel koşturuyordu...

Ozan, beklemediği bir yumruk yemişti gözünün üzerine. Sendeleyip arabanın üzerine kapandı. Kollarının altından tutulup havaya kaldırıldığını hissetti. Arabanın içine boylu boyunca yatırıldı. Acı içinde kıvranıyordu...

Selim arkasına dayandı. Yan gözle telaş içinde kendilerini izleyen Asuman Hanıma baktı, sonra geldiğinden beri dudaklarından eksik etmediği alaycı gülümseme ile cevap verdi...

Asuman Hanım tiz bir çığlık atarak sendeledi. Kerim Bey ise bembeyaz olmuştu bir anda. Yıllardır ortalıkta görülmeyen Selim Türkmen ise kendinden emin adımlarla salonun ortasına kadar ilerledi...

Asuman Hanım hemen fırladı yerinden. Saniye'ye yemeği hazırlamasını söyledi. Bu kadar rutin, bu kadar kalıplaşmış bir hayatın içinde hiçbir fikir hakkı yoktu. Bir robot gibi geçiriyordu hayatını...

Zeynep hayretle baktı adamın yüzüne. Şaşkın bir gülümseme belirdi dudaklarında: "Sen şimdi hiçbir günahı olmayan bir insanın hayatını mahvetmekten bahsediyorsun anladığım kadarıyla? Fakat ne yapabilirsin ki ona?"

Kerim Bey yaşından beklenmeyen bir çeviklikle merdivenleri çıktı. Hizmetkar Saniye çoktan kapıyı açmıştı. Çantasını ve ceketini ona uzattıktan sonra salona girdi. Asuman Hanım ayağa kalkmıştı bile...

Münevver Hanım üzülmüştü Cemile Hanımdan ayrılacağı için. İçini çekerek boşalan daireye baktı. Yan taraftan görünüyordu daire. Onun hikayesini öğrendiği zaman kulaklarına inanamamıştı...

Suzan'ın canı sıkılmıştı. Kerim Beyin kendisini muhbir gibi buraya yerleştirmesinden sonra Cemile Hanımı tanıyıp onun ne denli acılar çektiğini bire bir öğrenmiş, bir türlü olanları içine sindirememişti...

Ozan'ın yüzünde sıkıntılı bir ifade vardı: "Bugün zorunlu bir ziyaret yapmak mecburiyetinde kaldım. Sabahleyin önümü kesen iki tane haydut kılıklı adam beni zorla Küçükçekmece'ye götürdüler!.." Zeynep şaşırmıştı.

Ozan dışarıya çıkar çıkmaz derin bir nefes aldı. Güneş bulutların arasından da olsa sıcaklığını hissettiriyordu. Kafasının içi karmakarışık olmuştu. Saatine baktı. Sadece ilk ders değil, ondan sonraki iki dersi de kaçırmıştı...