25 Ağustos 2003
Çaykara açık hava müzesi
Çaykara çarşısında ince, sarışın, orta yaşlı bir kadın, yanında iki delikanlı ile, tedirgin dolaşıyordu.
Çaykara iki sokaktan meydana gelmiş bir kasaba.
Kadın yabancıydı, İngilizce konuşuyordu, derdini sorduk, dilinden anlayacak birini bulduğu için pek sevindi. Danimarka'dan gelmişlerdi. Otel arıyordu. Esnafa bir gece kalacak yer aradığını, yardımcı olup olamayacağımızı sorduk. "Otel yok ama öğretmen evi var" dediler. Kadın delikanlıların annesiymiş, o da öğretmenmiş, yüzü aydınlandı, fiyatını sordu, güvenli midir dedi, önayak olduk, onları oraya yerleştirdik. Taa Danimarka'dan Çaykara'yı bulup gelmesine şaştım. Sonra bir tur otobüsü girdi çarşıya, içinden İsrailli bir grup indi. Ertesi gün Yeni Zelandalı bir karı-koca ile tanıştık. Dünyanın her yerinden insanlar bu dağ kasabasını bulup geliyordu.