Hasan Sarıçiçek

Tüylerim diken diken... Çaresiz olduğu anlarda insan "Ağlamak istiyorum" der ya, ben de İstanbul 2020 için geldiğim Lozan'da öyle bir çaresizliği yaşıyorum.Neden mi?

UEFA'nın kararı bazılarını şoke etmiş olabilir ama benim için malumun ilamıdır.

Çilek esprisi kadar ilgi uyandırır mı, bilemiyorum.

UEFA neyin peşinde? Hani bir söz vardır, "Düğün değil bayram değil eniştem beni niye öptü?" diye.

G.Saray Başkanı Ünal Aysal hiç tartışmasız çok önemli bir iş adamı. Kâr nerede? Zarar nerede? Şüphesiz en iyi bilenlerden biri, Başkan Aysal.

Bir final izledik geçen hafta "İşte futbol bu" dedirten bir final.

Bitti", kelimesi bir daha hiç başlamayacak anlamına gelmemeli.

Yandı söndü Fener, gitti geldi Karabük! Sakın ha, bilmece–bulmaca sorduğum hissine kapılmayın.

Aradan kaç gün geçti ama hâlâ tüylerim diken diken! Kanun kar etmiyor; 5149, 6222 ve 6250... Hatta Ceza Kanunu.

Sanki Kadıköy'de festival vardı. Müthişti, F.Bahçe-G.Saray derbisi. Son yıllarda seyrettiğim en tempolu ve en anlamlı mücadeleydi.

Biliyorum, Aykut Kocaman'ın geleceğini merak ediyorsunuz; "Önümüzdeki sezon devam edecek mi, etmeyecek mi?" Dahası, F.Bahçe'nin "yönetim değişikliğine gitmesi gerekir mi, gerekmez mi?" diye tartışan genel kurul üyeleri var.

Gözümüz Olimpiyat'ta, kulağımız Arena'daydı. G.Saray ligin bitimine iki hafta kala Sivas'ı Arena'da yenerek şampiyonluğunu resmen ilan etti, turu Kadıköy'e bırakmadı. Tebrikler!

Geçmiyor zaman! Nasıl bir tempo bu böyle; yüreğim hop oturuyor hop kalkıyor. Aman be Gaitannnnnnn!

İnanın, yüreğimdeki ses, "Final göründü" diye haykırıyor. Fakat!.. Mantığım, "Dur!" diyor "Benfica evinde canavar". Soruyorum, Kadıköy'deki 1- 0, turun garantisi mi, hayır!

Rüzgâr gibiydi Kayserispor. Maça bir başladı, pir başladı. Hırs, arzu ve mücadele o biçimdi. Nasıl olmasın ki?

İnanıyorum! Bütün kalbimle inanıyorum final, Fener'e daha yakın şimdi. Amsterdam'a lütfen bir bilet!

Merhum Serkan Acar yaşasa ne derdi, biliyor musunuz? "Coşmalı, sadece Kadıköy mü, bütün Türkiye coşmalı bu gece." Ben öyle düşünüyorum.

Fener çabaladı, Fuat Çapa, Kocaman'ı mat etti ve üç finalden biri masal oldu. Bu moralle F.Bahçe, Türkiye Kupası ve UEFA Avrupa Ligi yarı finalini nasıl kotarır, bilemem... Lig maratonunda buraya kadar oynanan oyunun hepsi yalan, gerçek olan şu: Artık F.Bahçe için şampiyonluk hayali Kaf Dağı'nın ardında. Neden mi?

Bizi şımartmayın!" diyordu, Kadköy'deki Lazio zaferi sonrası kendisini ayakta alkışlayan medya mensuplarına, yıldızı parlayan adam!

Gördüğüm, körlüğüm! Cristian'ın F.Bahçe'ye 'hayat öpücüğü' gibi gelen o beceri dolu golü olmasa bu yazının başlığı 'gecenin adamı Volkan' olacaktı.