İsmail Kapan

Yazının başlığına değişik anlamlar yüklenebilir. Türkçenin “elastikiyeti” buna müsait… Ancak kastettiğimiz amiyane tabiriyle birilerine ‘gaz vermek’ değil. Mevzu, çıkarılamaz denilen TABİİ GAZIN hikâyesi...

Büyük değerlerin kıymetini vaktinde anlamayıp, kaybolduktan sonra ah vah etmenin kime ne faydası olur ki? Tarihin her devrinde böyle olmuştur… Şair, musalla taşındaki mevtaya gösterilen ihtiramı çok gecikmiş sayar!

Seçimlere bir aydan az zaman kala, partilerin beyannamelerindeki vaatler siyasi gündemin ilk maddesi… Seçim vaatleri olmazsa olmaz! Ama inandırıcılık bakımından, politik zekâ ve icraata göre itibar görür.

Sinan Oğan’la Kılıçdaroğlu görüşmesinin konusu seçim güvenliği imiş!.. Hayrola seçim güvenliğine dair sıkıntı mı var? Her seçimde çöplüklerden bir miktar pusula çıkar! Ama kimse itibar etmez, çünkü düzmecedir.

Aday listelerinde yeni isimlerden başka bir yenilik yok! Yani? Yani Siyaset sosyolojisi işliyor. Bütün partiler için geçerli… Yerini bulan da var bulmayan da. Yanar-dönerler ve partiler arası gezginler bol miktarda...

Milletvekili aday listelerinin son şeklini almasına çok az zaman kaldı. Vekil listeleri seçim havasını iyice ısıtacak... Epeyce hırgür çıkabilir! Daha ilk günden ters tepen ölçüsüz ve gizli kapaklı vaatler de cabası.

Her ramazan ayında olduğu gibi, İsrail yine Filistinli Müslümanlara kan kusturuyor… Ve her daim olduğu üzere, dünyadan İsrail’in bu vahşetine doğru dürüst bir tepki bile gelmiyor. Bu vahşet ne zaman duracak?

Birileri hâlâ daha yapıp yapamayacağımızı tartışadursun, yerli ve millî Togg dünden itibaren yolların tozunu atmaya başladı… Hâlâ (Nerede otomobil fabrikası?) diye soranlardan daha akıllı bir cihaz!..

İyi Parti İl Başkanlığına yapılan silahlı saldırı düpedüz provokasyon! Seçim gününe kadar bu türden tahriklerin olması ihtimaline karşı çok dikkatli olunmalı. Ve elbette siyasiler de üsluba dikkat etmeli…

Muharrem İnce’nin siyasi hesabı nedir? Hedef 14 Mayıs mı, yoksa sandık sonrası için CHP’ye dönük bir hazırlık mı? İyi Parti’den kopan Yavuz Ağıralioğlu bir “yalnız kurt” mu, onu izleyen isimler olur mu?

Ülkede 12 haftadır aralıksız protesto eylemleri yapılıyor. Sokaklar yangın yeri… Cumhurbaşkanı Herzog iç savaş tehlikesi ikazında bulundu. Azledilen savunma bakanı darbeyi işaret etti. Bibi nerede duracak?

Altılı-yedili masa derken, yanı başımızda vuku bulan tehlikeli olayları gözden kaçırmayalım!.. Masanın yedinci ayağının doğrudan bağlantılı olduğu PKK/YPG’nin, içte ve dıştaki atraksiyonları kırmızı alarm veriyor!..

Yeni dünya düzenini şekillendirme yolunda, çok önemli bir adım daha atıldı… Çin Devlet Başkanı Moskova’da, Batı’nın duymak istemediğini ilan etti: “Rusya’yla birlikte çok kutuplu bir dünya inşa ediyoruz…”

Altılı Masa'nın ‘yedinci ayağı’ olarak değerlendirilen HDP, Kemal Kılıçdaroğlu’nu özellikle kendi merkezinde ağırlamak istiyordu. Ancak çeşitli sebeplerle, görüşmenin tarihi ve buluşma adresi değişti…

Evdeki hesabın çarşıya uymayacağını haykıran atasözü, binlerce yıllık tecrübeden süzülmüş bir gerçek… Yanlış hesabın Bağdat’tan döneceği de öyle! Şu hâlde yanlış hesap yapan, kendisini kandırmış olur!..

Depremin yaralarını sarmaya çalışırken, bu defa yağış afeti kâbus gibi çöktü… Tam 37 gün boyunca dondurucu soğuklarda titreyen afetzedeler, bu defa çadır ve konteynerleri göle çeviren sel sularıyla boğuşuyor!

“İttifak” deyip geçiyoruz da, ittifakların başı-sonu nerede bitiyor? Esas mesele, ittifaktan hangi paydaşın nasıl bir sonuç elde edeceği değil midir? Hâlihazırda bu konuların yüzde 99’u çözüm bekliyor…

Kerli ferli bazı isimler ‘sath-ı maili’ doğru telaffuz edemeyip (sath-ı mahalli) diyorlar. İhtiyaç duyan bu deyim için lügate bakabilir!.. Biz işin esasına bakalım. Halkımız altmış beş gün sonra sandık başına gidecek.

Ortada garip bir durum var… Ya cereyan eden olaylar birer illüzyon yahut anlatılanlar, sonu mutlu biten birer masal! Geçtiğimiz cuma gününden bu yana yaşananları doğru değerlendirebilmemiz çok çok önemli.

Altı ayrı parti, gerçekten tam bir uyum içinde olabilir miydi? Cuma gününden bu yana cereyan eden gelişmeler olamaz diyor… Ama anlaşılıyor ki, zorlamalar var! Bu kadar hızlı değişim sağlıklı değil.